''12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü''

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Biz eğitim sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz'' dedi.

12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü
12 Aralık 2012 Çarşamba 21:10 tarihinde eklendi, 1.798 kez okundu.

 

Bakan Dinçer, ''12.12.2012 Dünya Bingöllüler Günü'' dolayısıyla Bingöl Üniversitesi'nde düzenlenen ''Bingöl'' konulu panelde, Bingöl için özel olan bir günde kentte bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
 
Bir şehirden bahsedildiğinde, dün yapılan tanımlarla bugünkü tanımların farklı olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, günümüzde fiziki yapının dışında, sanal ortamda, ve sosyal paylaşım ağlarında takipçilerin sayısına göre yeni bir şehir tanımının ortaya çıktığını belirtti.
 
Bakan Dinçer, şehirlerin kendini ulusal ve küresel düzeyde tanıtması için bir misyon yüklenmesi gerektiğine değinerek, şöyle devam etti: 

''Amerika Birleşik Devletleri'nin Orlando şehri turizmle, Fransa'nın Montpellier kenti tıp alanında, Karaman ise bisküvisiyle tanınıyor. Bu şehrin ulusal ve uluslararası alanda tanınması için misyonunun ne olması gerektiği tartışılmalıdır. Tanımlayabileceğiniz bir misyon ve strateji etrafında bir araya gelebilirseniz Bingöl'ün inanılmaz bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Çünkü Bingöl, mevcut potansiyelini henüz kullanmamış, girişim yapıldığında her girişim için çok önemli bir potansiyele sahip bu il. Tabi bunun için eğitilmiş insanlara ihtiyacımız var. Bir kentin zenginliği insanlarının eğitilmiş olup olmamasıyla ölçülür.'' 
     
''Orta ikinci sınıftan terk durumundayız'' 
     
Bakan Dinçer, Bingöl'de okullaşma oranının Türkiye ortalamasının altında olduğuna dikkati çekerek, ortaokuldan mezun olduğu halde liseye gitmeyen 264 çocuğun okula kazandırılması için velileriyle görüşülmesini istedi.
 
Özellikle gelişmiş ülkelerde 12 yıllık eğitim söz konusuyken Türkiye'nin toplam nüfusunda eğitim oranının 6,1 civarında olduğunu dile getiren Dinçer, şöyle konuştu: 
 
''Yani gelişmiş ülkeler lise mezunu sayılıyor. Biz orta ikinci sınıftan terk durumundayız. Sadece bu mukayeseler bile Türkiye'nin eğitimde dünya ile arasındaki farkı göstermeye yetiyor. Gelişmiş ülkeler 2010 yılından sonra eğitim stratejilerini değiştirdi. Gelişmiş ülkelerden Japonya, çağ nüfusun yüzde yüzünü üniversite eğitimine tabi tutmak istiyor. Türkiye'de çağ nüfusun sadece yüzde 35'i üniversiteyi okuduğu düşünülürse aradaki farkı görün. AB ve Amerika'da nüfusun yüzde 90'dan fazlası lise mezunu, bu ülkeler toplam nüfusun yüzde 40'ını üniversiteli yapmak istiyor. Ülkemizde sadece toplam nüfusun yüzde 28'i lise, yüzde 5'i üniversite mezunudur. Bütün bunlara baktığınızda 10 yıllık süreçte niçin altyapıya bu kadar önem verdik, niçin her ile üniversite kurmaya çalıştık daha kolay anlaşılabilir.'' 
     
''Eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek istiyoruz''- 
     
Bakan Dinçer, Türkiye'deki eğitim sisteminde esas sorunun oturulan yer, giyilen yen, kıyafetin kol uzunluğu ya da kısalığı olmadığına işaret ederek, sorunun zihinlerde bulunduğunu vurguladı.
 
Zihinlerin değişmesi gerektiğine dikkati çeken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şunları kaydetti:
 
''Türkiye'de çocuk yetiştirme ve eğitim sistemi konusunda çok daha önemli problem zihinde bulunuyor. Bu yüzden eğitim sisteminde zihniyeti değiştirmek istiyoruz. Yaptığımız değişikliklerin anlamını burada ortaya koymak lazım. Türkiye'de tek tip insan yetiştirmekten vazgeçmek istiyoruz. Her şeyin merkezden belirlendiği bir yapı içerisinde, öğretmeni, öğrenciyi, veliyi ve bütün okul idaresini tüm davranışlarıyla kontrol edecek bir mekanizma kurmak istiyoruz. Biz eğitim sistemini demokratikleştirmek ve esnekleştirmek istiyoruz. Türkiye'nin siyaset alanında geliştirmeye çalıştığı demokrasiyi eğitim alanına da yerleştirmeye çalışıyoruz. İşte '4+4+4 sistemi', 'Okullar Hayat Olsun' projesi, kılık kıyafet devrimi gibi birçok konuda yaptığımız değişiklikler aslında bütünüyle bu zihniyet değişiminin birer yansıması olarak algılanmalıdır.'' 
 
Bakan Dinçer, Bingöl'de 117 öğrencinin Zazaca eğitimi almak için talepte bulunduğunu ifade ederek, söz konusu eğitimin Kürtçe'nin bir versiyonu gibi düşünüldüğünü, yeni dönemde ders kitaplarını hazırlarken Kürtçe'nin bir başka versiyonu, lehçesi gibi değil Zazaca'yı ayrı bir dil olarak tasarlamayı düşündüklerini kaydetti.
 
Bakanın bu sözleri salonda uzun süre alkışlandı.
 
Yapılan konuşmanın ardından Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bakan Dinçer'e plaket verdi.