160 milyon yılda hiç değişmedi

Antik bir sepia’nın kesesinde, dünyanın en eski pigment fosili bulundu.

160 milyon yılda hiç değişmedi
23 Mayıs 2012 Çarşamba 12:56 tarihinde eklendi, 1.188 kez okundu.

 

Mürekkep kesesenin sahibi olan kafadan bacaklı hayvanın, 160 milyon yıl önce, dinozorların Dünya’ya egemen olduğu Jura Çağı’nda yaşadığı belirtildi. Bilim insanları, antik sepia’nın sahip olduğu mürekkebin moleküler yapısının, modern Sepia officinalis’in mürekkebine çok benzediğini belirtti.
 
LiveScience sitesine konuşan Virginia Üniversitesi’nden John Simon, “160 milyon yıl arayla yaşamış hayvanların mürekkebi arasındaki farkı anlamak neredeyse mümkün değil” dedi.
 
Bilim insanları, geçmişte yapılan araştırmalarda ilk antik pigmentleri fosilleşmiş balık gözleri ve dinozor tüyleri gibi kalıntılardan elde etmişti. En çok elde edilen antik pigmentler koyu kahverengi ve siyah pigment melanindi. Araştırmacılar, bakterilerden elde edilen ve melanozom olarak bilinen pigment yapılarının analiz edilmesi en zor organeller (hücre içindeki özelleşmiş yapılar) olduğunu belirtti.
 
 
PİGMENT TÜRÜ BELİRLENDİ
Simon ve meslektaşları, İngiltere’de bulunan iki mürekkep kesesi üzerinde gerçekleştirdikleri kimyasal analizlerde, mürekkebin moleküler yapısı hakkında detaylı bilgi elde etmeyi başardı. Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, keselerin içindeki pigmentin melanin olduğu anlaşıldı.
 
Melanin’in iki çeşidi bulunuyor. Ömelanin, siyah veya koyu kahverengi olurken, feomelanin turuncu-kırmızı renge sahip. Kimyasal analizler yaparak, bilim insanları mürekkebin ömelanin içerdiğini tespit etti. Simon, melanin rengini belirlemek için melanozom yapısına da bakılabildiğini belirtti.
 
EVRİM MÜREKKEBE İŞLEMEDİ
Antik mürekkep 160 milyon yıllık olsa da, Simon, kimyanın en son teknolojik analizlerle çok daha eski tarihlere uzanabileceğine inanıyor. Hatta, yine İngiltere’de bulunan ve 500 milyon yıl öncesine ait olduğunu düşünülen fosilleri inceleyecekler. Simon, “Pigmentlerde, proteinleri oluşturan amino asitlerin bulunduğuna dair izler var. Analizleri derinleştirebilirsek doğanın renklerini oluşturan yapı taşlarına daha yakından bakabileceğiz” dedi.
 
Mürekkep balığı ve ahtapot ile beraber kafadan bacaklılar familyasında olan sepia, mürekkebini düşmanlarını püskürtmek için kullanıyor. Simon, “Antik mürekkebi analiz ederken kimyasal bağlanma tekniklerine baktığımızda, modern sepia’nın mürekkebiyle arasıdna hiçbir fark olmadığını gördük. 160 milyon yılda hiçbir değişim olmamış... Evrimsel dönüşümleri düşünürseniz bu inanılmaz” dedi.

NTV