"2. kez vetoyu teessüfle karşılıyoruz"

Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi'nin gündeminde bulunan Suriye konusundaki karar tasarısının, 13 olumluya karşı 2 olumsuz oyla veto edilmesinin ve Suriye konusunda ikinci defa bir kararın veto edilmiş olmasının teessüfle karşılandığını bildirdi.

2. kez vetoyu teessüfle karşılıyoruz
05 Şubat 2012 Pazar 07:58 tarihinde eklendi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ekim ayında yine iki olumsuz oy nedeniyle başarısızlığa uğrayan süreç sonrasında, sergilenen tüm uzlaşmacı çabalara rağmen tekrar böyle bir noktaya gelinmesinin Türkiye'nin hayal kırıklığını daha da artırdığı belirtildi. 
    
Türkiye'nin de ortak sunucusu olduğu ve genel anlamda Arap Birliği'nin Suriye konusunda gösterdiği çabalara destek niteliği taşıyan bu yapıcı tasarının da reddedilmesini anlayabilmenin son derece güç olduğunun belirtildiği açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin sahip oldukları veto yetkisinin beraberinde ciddi birer sorumluluk da getirdiği vurgulandı. 
    
Suriye'de halkın demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere sahip olma arzularını rejimin silah, şiddet ve toplu katliamlarla bastırma yoluna gitmesiyle gelinen aşamanın, uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden bir nitelik kazandığının belirtildiği açıklamada, buna karşın, BM Güvenlik Konseyi'nin asli sorumluluğu olan uluslararası barış ve güvenliği korumak görevini, bahsekonu vetolar nedeniyle yerine getiremeyecek olmasının esefle karşılandığı kaydedildi. 
    
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 
    
"Suriye'de gelinen aşamanın ciddiyeti karşısında konseyden bir karar çıkmamasının verdiği mesajları ve sonuçlarını iyi düşünmek gerekir. Ancak bu kararın reddi, Suriye Yönetiminin, mevcut yanlışlarına yeni hatalar eklemesi için hiçbir şekilde bir gerekçe oluşturmamalıdır. 
    
Gelinen noktada, yapılması gereken, Suriye halkının meşru hak ve taleplerine karşı durmak değil, barışçıl bir dönüşüm sürecinin süratle başlatılmasıdır. 
    
Temennimiz, yapılan bu hatadan en kısa sürede geri dönülmesi ve Suriye'de karşı karşıya kalınan sınamada uluslararası camianın bir bütün olarak Suriye halkının ve tarihin doğru tarafında yer almasıdır."