41 milyon Euro şirketlere aktarılmış

Deniz Feneri e.V. operasyonunda tutuklanan Akman ile 4 Kanal 7 yöneticisinin 2009'dan beri tüm gizli mahkeme kararlarını önceden öğrendikleri iddia edildi

41 milyon Euro şirketlere aktarılmış
12 Temmuz 2011 Salı 09:23 tarihinde eklendi.

 

Deniz Feneri soruşturmasında yaklaşık 3 yıl sonra gündeme gelen operasyon ve suçlamaların detayları ortaya çıkıyor. Soruşturmayı yürüten savcıların talebini kabul eden mahkeme zanlıları önceki gün tutuklamıştı.
 
Savcılığın zanlıları 1997’de kurulan suç örgütünün yöneticisi ve üyesi olmakla suçladığı belirtildi. Savcılık ve hakim sorgularında zanlılara Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’nin topladığı bağışları kuryelerle ve muhasebe hileleriyle kendi kurdukları şirketlere aktardıkları suçlaması yöneltildi.
 
41 MİLYON EURO ŞİRKETE AKTARILMIŞ
 
Buna göre zanlıların yaklaşık 41 milyon euroyu şirketlerine aktardığı ve çifte muhasebe kayıtları tutarak paranın kaynağını gizledikleri iddia edildi. Savcılık Almanya’dan 1 defada getirilen en büyük miktarın 7 milyon 40 bin euro olduğunu tespit etti.
 
Yurtdışında toplanan bağışlar “uyum” adı verilen bir muhasebe programıyla gizlenerek kayıtlara geçti. Soruşturmada öne çıkan çarpıcı iddialardan biri de zanlıların savcılığın yaptığı bazı kritik işlemleri önceden haber aldıkları yolundaki iddia oldu.
 
Zanlıların savcılık sorgularında 2009 yılında mahkemenin gizli kararıyla alınan telefonlarının dinlenmesine ilişkin karar ile Kanal 7 ve bağlantılı şirketlerde yapılan arama kararlarını önceden nasıl bildikleri yönünde sorular yöneltildi.
 
KRİTİK VE ÖNEMLİ BİLGİLER SİLİNMİŞ
 
Savcılık telefon dinleme kayıtlarında dinleme kararının önceden bilindiği yolunda bazı bilgiler elde etti. Ayrıca Kanal 7 ve bağlantılı şirketlere yapılan incelemelerden önce de kritik önemdeki bazı bilgilerin bilgisayar hard disklerinden silindiği anlaşıldı. Zanlıların ise sorgularında bu bilgileri önceden edindikleri yönündeki iddiayı reddettikleri öğrenildi.
 
Edinilen bilgiye göre Deniz Ferneri’ndeki soruşturmada zanlılar hakkında gözaltı ve yakalama kararları CMK 90. maddesine dayanılarak alındı. Bu maddeye göre suçüstü haliyle zanlıların kaçma süphesi bulunması durumunda yakalama ve gözaltı kararları verilebiliyor.
 
Deniz Feneri soruşturmasında da zanlılar bazı işlemleri önceden haber aldıkları yolundaki iddia gözönüne alınarak zanlıların kaçma şüphesi nedeniyle gözaltına alındığı ifade ediliyor.
 
Soruşturmanın bu aşamasında Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’yle ilgili bir suçlama zanlılara yöneltilmedi. Ancak Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin Kanal 7’de yayınlanan reklamlarının Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’ne uyarlanarak bu ülkeden izlenebilen Kanal 7 İnt.’te yayınlanması önemli bir delil olarak dosyada yeraldı.
 
Zanlılara sorgularında yöneltilen önemli suçlamalardan birisi Baltic Cristina isimli geminin 1 milyon 250 bin euro bedelle Almanya’da Deniz Feneri derneğinin topladığı bağış paralarıyla alındığı iddiası oldu.