60 yaşında pilot olacak

Cuma akşam saatleri mesainin bitimine bir iki saat kala ertesi gün çıkacağım yıllık iznimin planlarını yaparken NTV Ankara temsilcimiz Nilgün Balkaç servise hızla girdi ve “Levent koş YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan Etimesgut'taki Türk Kuşu Eğitim Pistinde seni bekliyor" dedi...

 

Kameraman arkadaşım Ali Coşgun ile birlikte cuma trafiğinde yaklaşık 30 dakikalık bir yol alıp sonrasında Türk Hava Kurumu Üniversitesi tabelasından döndüğümüzde pistte küçük bir uçak kalkış için son hazırlıklarını yapıyordu...

 

Gövdesi standart bir otomobilden biraz daha küçük önde iki arkada tek koltuğu olan pırıl pırıl bir Cessna 172 S... Amerika'dan yeni gelmiş. Tüm bakımları yapılmış Türkiye'deki ilk uçuşuna hazır...

 

İlk öğrencisi de YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan... Pervane çalışmadan yetişin dediler. Bir hamlede soluğu Başkan Özcan'ın yanındaki açık pencerede aldık. Pilotun yanındaki 60 yaşında bir genç söylenenleri dikkatle dinliyor elindeki talimatnamedekileri uygulamaya çalışıyordu.

 

Aralık olan camdan mikrofonu uzattığımda ilk uçuşu olduğunu söyledi. Arkadaki tek kişilik boş koltuğa ise Ali'yi kamerasıyla yerleştirdik. Herkes uzaklaştı ve Cessna 172 S'in pervanesi dönmeye başladı. Bakımdan sonra ilk kez çalıştırıldığı için biraz nazlandı ama pilotun ısrarına da fazla dayanamadı.

 

Şimdi hareket zamanı YÖK Başkanı Özcan'ın bulunduğu bu küçük eğitim uçağı yavaş yavaş pist başındaki yerini almak için yola çıkmıştı bile. Bir ara motor tekrar durdu... Sonra görüntülerden izledim, Başkan Özcan'ın "Bu da araba gibi stop etti" sözü pilotu güldürmüş. Motorun durması ve pist başında beklemesi beni ve Özcan'ın korumalarını tedirgin etse de başkanda heyecandan başka herhangi tereddüt göremedim.

 

Sıkıntılı sınav dönemleri sonrasında çekine çekine yanına gittiğimiz YÖK Başkanı bambaşka bir kişi gibiydi. Gözlerindeki mutluluğu, çocuksu heyecanı ve bu iş için ortaya koyduğu azmi görmemek mümkün değil...

 

Artık uçak havalanmış Ankara'nın akşam kızıllığına bürünmüş gökyüzünde çoktan kaybolmuştu. Uçaktaki görüntülere gelince... Mekânın darlığı ve profesyonel bir kameranın büyüklüğü bizlere sağlıklı bir görüntü vermese de Özcan uçtuğu 15 dakika boyunca ara ara kontrolü ele almış ve pilotun verdiği direktifler doğrultusunda bazı temel kuralları öğrenmişti.

 

Uçuş tamamlandıktan sonra yine pervanenin durmasını bekledik ve Özcan'ın yanına gittik. Bir yandan inmeye çalışıyor bir yandan da “süper” diyerek yaşadığı memnuniyeti bizlerle paylaşıyordu.

 

Ağzından dökülen ilk cümleler; "Havada tek başına süzülüyorsunuz, gökyüzünde bulutlar, özgürsünüz anlatamam arkadaşlar müthiş bir duygu"

 

YÖK Başkanının ilk uçuş dersi başarıyla tamamlanmıştı. Uçuş hocası pilot Tamer Bükülen aynı zamanda uçuş okulunun müdürü. Öğrencisi Yusuf Ziya Özcan'a ilk ders için geçer not verdi. Üç dört sorti sonra tek başına uçabileceğini kaydeden Tamer Hoca öğrencisinin ilgisinden, dikkatinden ve heyecanından da memnun.

 

Başkan Özcan derslere pazartesi gününden itibaren devam edecek. Türk Hava Kurumu Üniversitesi ise yeni eğitim döneminde öğrencilerine kapılarını açmanın hazırlıkları içerisinde. Hangarda çeşit çeşit eğitim uçakları var. Geleceğin pilotları, kule operatörleri ve bu işle ilgili tüm personel bu okuldan çıkacak...

 

Başkan'a gelince biraz terlemişti ama çok mutluydu. Gündeme ilişkin birkaç soru ümidiyle tekrar yanına gittik ama koruması uyardı, "Başkanım eşiniz aradı endişelenmiş"...

 

Bu sözleri duyan Özcan hızla evin yolunu tuttu. Anlaşılan Özcan'ın eşinin bu uçuştan haberi yoktu...

 

Ben yine uçamadım... Günün şanslı ismi kameraman arkadaşım Ali oldu... Benim de Özcan gibi uçma hayalim var. Ama bir jet'le. Mesela F16 olabilir. Bunu da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan birileri okur da belki davet eder ümidiyle yazımın sonuna ekledim...

 

Siyasiler, politikacılar, bürokratlar... Kravatlı, takım elbiseli, ciddi, ağır insanlar. İş özel zevklere ve heyecanlara gelince herkesle aynı oluyorlar. En azından bizim gibi olduklarını hatırlıyoruz. Umarım bu tarz haberleri başka başka isimlerle de yapma şansımız olur.