600 TTK işçisinden 'taşerona hayır' eylemi

Zonguldak Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesi'nde çalışan yaklaşık 600 işçi, 17 Şubat'ta yapılması planlanan tarama ve söküm işlerinin taşerona verilmesiyle alakalı ihale tasarısına tepki için eylem düzenledi.

600 TTK işçisinden taşerona hayır eylemi
22 Ocak 2014 Çarşamba 20:08 tarihinde eklendi.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından gerçekleştirilen ve jandarma ekiplerinin önlem aldığı eylemde taşeronlaşmanın iş cinayeti olduğu ifade edildi.

Ereğli'ye bağlı Kandilli beldesi Türkiye Taş Kömürü Kurumu Armutçuk Müessesi'nde 'Taşerona hayır' eylemi düzenlendi. 17 Şubat tarihinde kurum tarafından tarama ve söküm işlerinin ihaleye çıkarılacak olması üzerine gerçekleştirilen eylem yaklaşık 600 işçinin katılımı ile TTK Armutçuk Müessesi ana giriş kapısında başladı.

Ellerinde 'Özelleştirmeye ve taşeronlaştırmaya hayır, TTK'ya işçi alınsın üretim artsın, Madenci feneri sönmeyecek, İş cinayetlerine son' yazılı dövizlerle toplanan işçiler slogan atarak giriş kapısı önünden Genel Maden İşçileri Sendikası hizmet binasına kadar yürüdü. Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ ve Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, işçileri alkışlarla karşıladı.

İşçilerin sendika önünde toplanmasının ardından, işçilere hitaben ilk konuşmayı Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu yaptı. Mutlu, eylemlerinin amacının taşerona hayır demek olduğunu söyledi. İsa Mutlu, şunları söyledi: "Türkiye Taş Kömürleri Kurumu (TTK) Armutçuk Müessese bünyesindeki tarama ve söküm işlerinin 17 Şubat'ta taşerona verilmek üzere ihaleye çıkarılmasına tepki göstermek için buradayız. Taşerona hayır demek için, iş cinayetlerine hayır demek için buradayız."

"TTK'NIN EKONOMİYE DESTEK VERMESİ İÇİN İŞÇİ ALINMALI"

İsa Mutlu'nun ardından işçilere hitaben konuşan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, kurumun ülke ekonomisine katkı sağlaması için mutlaka işçi alınması gerektiğini söyledi. TTK'nın 2013 yılında tarihinin en düşük üretimini gerçekleştirdiğini ifade eden Uludağ, "Çünkü tarihinin en düşük işçi sayısı ile çalışmaktadır.

TTK Genel Müdürlüğü yaklaşık 2 yıldır işçi açıklarının giderilmesini istiyor. Son olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan 3 bin 200 işçi talebinde bulunuldu. Yeni arkadaşların 2 binini üretimde, bin 200'ünü de yan sanatlarda çalıştırması planlanıyor. Ancak bakanlıkça henüz bu talebe cevap verilmedi. Kurum yetkilileri zararın geri çekilebilmesi ve TTK'nın Türkiye ekonomisine katkı verebilmesi için işçi açıklarının giderilmesini istiyor." şeklinde konuştu.

"BAKANLIK YANLIŞ ÜSTÜNE YANLIŞ YAPIYOR"

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, kuruma işçi almak yerine taşeron firmaya iş verilmesinin iş cinayetlerine sebep olacağını söyledi. Bu cinayetleri örnekleriyle anlatan ve sözü sloganlarla zaman zaman kesilen Uludağ şunları dile getirdi: "İşçi açıklarının giderilmemesi nedeniyle kurum yetkililerinin taşerona iş vermesi için yeni ihalelere hazırlanıyor.

İşçi açıklarını gidermeyerek yanlış yapan Bakanlık, bu kez başka bir yanlışa yöneliyor. Taşeron demek kan, gözyaşı, ölüm demektir. Yer altı madenciliğinde taşeron uygulamasının facialara yol açtığını yaşayarak öğrendik. Daha 2004 yılında taşeron uygulamasından ilk kez söz edildiğinde bunun yer altında büyük facialara yol açabileceğini söylemiştik. O zaman bizi dinlemediler.

Direniş yaptık. Karşımıza devlet gücünü çıkardılar. Sonra 17 Mayıs 2010'da Karadon'da 30 arkadaşımızı, 7 Ocak 2013'te Kozlu'da 8 arkadaşımızı taşeron şirketlerin çalıştığı sahalarda kaybettik. Ve göz göre göre gelen bu ölümleri iş cinayeti olarak tanımladık.

Bugün hala daha bu uygulamayı sürdürmeye kalkmak anlaşılabilir bir durum değildir. Defalarca söyledik. Yer altında çalışmak bir bütünlük arz eder. Bir hata herkesin hayatını riske sokar. Nitekim iki facianın da daha büyük ölümlere yol açma riski vardı. Taşeron şirketlerin kar etme mantığıyla eğitimsiz, denetimsiz işçi çalıştırdığını ve Türkiye'de iş kazalarının son yıllarda hızla arttığını hepimiz biliyoruz."

Yapılan konuşmaların ardından maden işçileri olaysız şekilde dağıldı. Eyleme maden işçileri yanı sıra siyasi partilerin ilçe başkanları, belediye başkan adayları ve sivil toplum kuruluşu yetkilileri de katıldı.


CİHAN