"8 Türk 1 Marco etmiyor"

Almanya’da 2000–2006 yılları arasında ‘dönerci cinayetleri’ olarak adlandırılan 8 Türk vatandaşının öldürülmesinin perde arkasında istihbarat bağlantılı ırkçı Neonazilerin ortaya çıkmasının yankıları devam ediyor

8 Türk 1 Marco etmiyor
19 Kasım 2011 Cumartesi 16:34 tarihinde eklendi, 1.011 kez okundu.

 

Öldürülen kişilerin Türkiye’de bulunan birinci derecede akrabaları, Alman hükümeti ve makamlarına tepki gösteriyor.

2005 yılının Haziran ayında Nürnberg’ de işlettiği dönerci dükkânında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden 50 yaşındaki İsmail Yaşar’ın Şanlıurfa Suruç'ta bulunan kardeşi İbrahim Yaşar, "Eğer Alman makamları ilk işlenen ırkçı Neonazi cinayetinin katilini bulsaydı, bu cinayetlerin arkası gelmezdi." diyerek tepkisini dile getirdi. 
 
2005 yılında Almanya’da öldürülen ağabeyinin bunca yıl üzerinden geçtikten sonra istihbarat bağlantılı Neonazilerce katledildiği ortaya çıkmasının kendilerini daha derinden yaraladığını vurgulayan Yaşar, Nürnberg’de dönerci dükkânında silahlı ve bisikletli iki kişi tarafından öldürülen ağabeyi İsmail Yaşar’ın cenazesini almak için 2005 yılında Almanya’ ya gitmek istediğini ancak birçok engelle karşılaştığına dikkat çekti. Acılarının hala taze olduğunu anlatan İbrahim Yaşar, "Yazık ki, vize komisyon başkanı Haluk Ağca’nın Ankara Alman konsolosluğuna şahsıma vize verilmesi için yazdığı dilekçe Almanya Konsolosluğunca reddedildi. Bu yüzden ağabeyimin cenazesini vize yüzünden almaya gidemedim. Bunu bile bize çok gördüler. Ağabeyimin cenazesini ancak 10 gün sonra alabildim." dedi.
 
Almanya’ da öldürülen ağabeyleri İsmail Yaşar’ın haraç mafya uyuşturucu bağlantılı bir cinayete kurban gitmiş olabilme ihtimalinin Alman emniyet yetkilileri tarafından kendilerine iletildiğini belirten Yaşar, "Sanki kullandıkları suç unsuru barındıran ifadelerle olayın üzerine gitmemizi istemediler. Elde hiçbir delil ve kanıt olmadan böyle bir ihtimal dâhilinde konuşmaları bize o zamanda hiç mi hiç inandırıcı gelmemişti." ifadesini kullandı. Alman yetkililerin 2009 yılında bir tercüman eşliğinde Türkiye’ye gelerek, Suruç savcılığında öldürülen amcası İsmail Yaşar’ın birinci derecede akrabalarının ifadesine başvurduğunu belirten yeğen Murat Yaşar, "Alman Emniyet yetkilileri ‘Öldürülen İsmail Yaşar’ın bir düşmanı var mıydı?’ sorusundan öteye bir türlü gidemediler. Cinayeti hep kendi çevremizden aradılar." dedi. Ayrıca bu cinayetlerin Neonaziler tarafından işlendiği ortaya çıkmasından 4 ay gibi bir süre önce bazı Alman emniyet yetkililerinin kendilerini yıllar sonra aradığını belirten Murat Yaşar, arayan bu yetkililer kendilerine ölen amcaları ile ilgili bir belgesel ve röportaj yapma teklifinde bulunmalarının ise çok tuhaf bir durum arz ettiğini dile getirdi.
 
2007 yılında Antalya’ da 13 yaşındaki bir İngiliz kıza cinsel taciz sonrası gözaltına alınan ve Türk mahkemelerince yargılanan Alman genci Marco W. için tüm Almanya’nın ayağa kalktığını ve Alman Bild Gazetesi’nin serbest bırakılması için kampanya başlattığını belirten Murat Yaşar, "O zaman Marco için kıyamet koparan Almanlar, şimdi niye bu cinayetlere suskunlar. Demek ki katilleri yıllarca bulunamayan 8 Türk vatandaşı bir Marco etmezmiş." diyerek Alman makamlarına sitemde bulundu. Angela Merkel’in Alman genci Marco’nun Türk makamlarınca Almanya’ya iadesi için her türlü girişimde bulunduğunu belirten Murat Yaşar, "Ama ne yazık ki aynı yetkililer Alman iç istihbaratı ile bağlantılı olan aşırı sağcı Neonazileri yıllarca görmezden gelerek amcamın ölümüne sebep oldular." dedi. Kendilerinin Türk hükümeti ve adaletine sığınmaktan başka çarelerinin olmadığını belirten İbrahim Yaşar, konuşmasını şu mesajla sonlandırdı: "Dışişleri ve Adalet Bakanımız biz mağdur olan aileleri ortak bir platformda buluşturarak hukuki mücadele başlatmalı gelişmelerin her safhasında bizi bilgilendirmeli ayrıca haklarımızı aramalı bize destek çıkmalıdır."