"Adaletin bu mu Türkiye"

 

Kanlı katiller dışarıda, artık özgür.

 

Yeni cinayetler için bir şey eksikti, o da tamamlandı.

 

Şimdi salıverilen bu katiller, yarın yeni  cinayetlere imza atsa, sorumlusu kim olacak?

 

Kim verecek o canların hesabını?

 

Yeni kanun çıkarmak, fırından ekmek  çıkarmak gibi algılanamaz.

 

Kanun; vicdanlarda yara açamaz, açmamalıdır.

 

Toplumsan tepkiyi gözardı ederek kanun çıkmaz.

 

Adalet mekanizmasının ağırlığının, iş yükünün faturası masum insanlara çıkarılamaz.

 

Adamları alıyorsun, yargılamaya başlıyorsun ve o dava beş yılda sonuçlanamıyor !

 

Aslında tartışılması gereken budur.

 

Yargıtay ceza dairelerinden üç yıldan once temyiz başvusunun sonuçlanması mucize.

 

Tutukluluk tedbirdir tamam, ceza gibi algılanamaz tamam.

 

Suçlu oldukları bal gibi belli, avukatları bile Hizbulllah sanıkları için, "Müvekkillerim suçlu olabilir ama masum" gibi bir tuhaf açıklama yapıyor.

 

Bu açıkca suçluluğun itirafıdır.

 

Ama, Hizbullah davası hala sonuçlanmış değil.

 

Ve, sanıklar dışarıda.

 

Aferin bize !

 

Nasıl beceriyoruz bu kadar tuhaflığı.

 

Altın madalya bizimdir, kimse elimize su dökemez.

 

Bu salıverilen adamların çoğu ayakkabılarını koltuk altına alıp, tüyecekler.

 

Hizbullah sanıkları ilk gün karakola imza vermeye gitmemişler.

 

Gitmeyecekler, ortadan yok olacaklar, arasanız bile bulamayacaksınız.