"AK Parti, yolsuzluğu kapatmaya çalışıyor"

Kaytan, iktidarın bu yolsuzluk olayını paralel yapı, paralel devlet diyerek kapatmaya çalıştığını söyledi.

Yolsuzluk olayıyla birlikte evlerde ayakkabı kutuları, çelik kasalar, rüşvet ve milyonlarca doların ortaya çıktığını ifade eden Kaytan, "Rüşvet ve yolsuzluk olayları üzerine bütün yargıda değişiklik yapıldı. Operasyon yapması gereken polisler gözaltına alınıyor.

Sabah operasyona giden polis öğleden sonra görevden alınıyor. Vatandaşımız 11 yıldır desteklediği bu zihniyeti ayakkabı kutularındaki milyon dolarlarla gördü. AK Parti iktidarı bu olayı örtbas etmek için türlü, türlü bahaneler üretmeye başladı. Özellikle başbakan bunları bir yere ihale etmesi lazımdı. Bunu da paralel yapı ve paralel devlet diyerek başkalarına ihale etmeye çalışıyor." dedi.

HSYK’yı Adalet Bakanlığına bağlayarak yolsuzlukların bu şekilde önüne geçilmesinin amaçlandığını kaydeden Kaytan, "AK Parti hükümeti HSYK konusunda Anayasa değişikliğine giderek
RTÜK benzeri bir model getirmek istedi.

Böyle bir şey demokrasilerde hukuk devletinde olabilir mi? Bir hakimin yakasında siyasi parti rozeti olmaz, RTÜK benzeri bir şey de olmaz. HSYK yasası da çıksa zaten bu olay kapatılmazdı. Olay çok büyük, neresini örteceksiniz. Bunu örtecek bez yok, bu kadar açık bu kadar büyük. Yazılı ve görsel medyadan öğrendiğimiz kadar bizzat başbakanında bu olayların içerisinde olduğunu görüyoruz.

Bilal Erdoğan için çıkarılan tebliğ internet sitelerinde dolaşıyor, ilgili savcının elinden dosyalar alınıyor ve başka yere sürülüyor olaylar örtpas edilmeye çalışılıyor aradan geçen bir aylık zaman diliminden sonra Bilal Erdoğan, avukatı araclığı ile ifade vermeye hazırım diyor. Bunlar bu maniplasyonlarla halkı kandırmaya çalışıyorlar ama buna artık bu millet kanmaz." diye konuştu.

Bir evde 7 tane çelik kasa ve ayakkabı kutularının hesabını veremeyen AK Parti iktidarının yolsuzluk batağına saplandığını söyleyen Kaytan, "Ülkemizde asgari ücretli, dar gelirli vatandaşlarımız okula giden çocuklarına verecek haçlığı bulamazken, bugün bakan çocukları yatak odalarında 7 tane çelik kasa ve para sayma makineleri ile milyon dolarları sayıyor.

Bakan çıkıyor; ‘Benim oğlum biraz cimri yaptığı işi yürütemeyince işyerini kapattı. İş yerindeki 7 tane kasayı evine getirdi.’diyebiliyor. en azından inkar etmiyor. Çevre ve Şehircilik eski bakanı Erdoğan Bayraktar’ın açıklaması bizzat başbakanında bu yolsuzlukların içinde olduğunu gösteriyor. AK Parti yolsuzluk olayları ile itibarını kaybettiği gibi halkın da güveni kalmamıştır.

Rüşvet ayyuka çıkmıştır. Rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan işadamı İranlı Reza Zarrab’ın, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a milyonlarca dolar rüşvetin yanı sıra 300 bin frank (yaklaşık 700 bin TL) değerinde Patek Philippe 5101G marka bir saat de hediye ettiği söyleniyor.

Başbakan bunlardan hiç bahsediyor mu? Hayır. Neden bahsediyor bu olayların üzerini kapatmak için yok paralel yapı, yok paralel devlet diyerek olayları başka yöne çekmek istiyor. Bu haliyle halkın gözünde mazlumları oynamaya çalışıyor. Ama artık bu millet bu oyunlara kanmayacak, bu yolsuzluk ve rüşvetin hesabını 30 Mart seçimlerinde sandıkta verecektir." ifadelerini kullandı.