Ak Partili vekil "acilen" boşandı

AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman (Kotan), 1995'ten beri evli olduğu ve müşterek 3 çocukları bulunduğu İdris Kotan'dan boşandı.

Ak Partili vekil acilen boşandı
06 Aralık 2012 Perşembe 11:24 tarihinde eklendi.

 

Anlaşmalı boşanma kararı Sincan 4. Aile Mahkemesi'nce verildi. 
     
Duruşma günü daha ileri bir tarihte olmasına karşın Fatma Salman (Kotan), dün Sincan 4. Aile Mahkemesi'ne gitti. Hakim Tuncay Öztürk de celse açarak, davayı gördü. 
     
İdris Kotan'ın avukatıyla Fatma Salman (Kotan), anlaşmalı boşanma protokolünü tekrarladıklarını dile getirdi ve boşanmaya karar verilmesini istedi. 
     
Hakim Öztürk, ''Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun''un 6'ncı ve 7'nci maddeleri uyarınca, ''eşleri, geçimsizliği büyütmeden barışmaları, evlilik birliğini sevgi ve saygı çerçevesi içinde devam ettirmeleri yönünde uzlaşma ve sulhe'' davet etti. 
     
İdris Kotan'ın avukatı, müvekkilinin uzlaşma ve sulh iradesinin bulunmadığını bildirdi ve ''boşanmakta kararlı olduğunu'' söyledi. 
     
Fatma Salman (Kotan) ise ''Evlilik birliğini devam ettirmek, uzlaşmak ve sulh olmak istemiyorum. Boşanmakta kararlıyım'' dedi. 
     
Bunun üzerine duruşmada ön incelemeye son verilerek, tahkikata geçildi. 
     
İdris Kotan'ın beyanının Doğubeyazıt Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla alındığı açıklanan duruşmada, İdris Kotan'ın, anlaşmalı boşanma protokolünü tekrarladığı bildirildi.
     
''Evlilik birliğimiz çekilmez bir hal aldı''- 
     
Fatma Salman (Kotan) da protokolü tekrarlayarak, ''Davacı eşim ile aramızda şiddetli geçimsizlik olup, evlilik birliğimiz temelinden sarsılmıştır. Evlilik birliğimiz çekilmez bir hal aldığından, karşılıklı anlaşarak boşanmaya karar verdik. Hiçbir baskı altında kalmaksızın, hür irademle davacı eşimden boşanmak istiyorum'' dedi. 
     
Çocukların velayetinin kendisine verilmesini talep eden Fatma Salman (Kotan), çocukların, babalarıyla kuracakları görüşme düzenlerinin mahkemece belirlenmesini istedi. 
     
Fatma Salman (Kotan), tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasıyla maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmayarak, ''Evlilik birliği içerisinde edindiğimiz ev eşyalarını paylaştık. Bana ait çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarımı da aldım. Bu yönden bir hak ve alacak talebim bulunmuyor'' ifadelerini kullandı. 
     
Evlilikleri sırasında edinilen Doğubeyazıt'taki bir taşınmaz, Ağrı Tuğla Fabrikası ve Kireç Fabrikası'nda, İdris Kotan'a ait şirket hisseleri üzerinde hak ve alacak talebinde bulunmayacağını bildiren Fatma Salman (Kotan), şirkete ait eski ortaklığından kaynaklanan bir borçtan mesul olmayacağına ilişkin protokoldeki maddenin de tasdik edilmesini istedi. 
     
Hakim Öztürk, diğer usulü işlemlerin ardından, tarafların sunduğu 22 Kasım 2012 tarihli boşanma protokolü ile karşılıklı anlaşmalarını içeren beyanlarını tasdik ederek, tarafların boşanmalarına karar verdi. 
     
Çocukların velayeti anneye bırakılırken, İdris Kotan'ın, çocuklarıyla ayda iki hafta sonu cumartesi 10.00 ve pazar 16.00 arasında, Ramazan Bayramı'nın birinci günü saat 17.00 ile üçüncü günü saat 15.00 arasında, çocukların doğum günü ve babalar gününde saat 12.00-17.00 arasında, ayrıca her yıl 1-15 Ağustos arasında kişisel ilişki kurabilmesini kararlaştırdı. 
     
Hakim Öztürk, mal varlıkları üzerinde ise protokole göre karar verdi. 
     
Dava dilekçesi- 
     
İdris Kotan'ın avukatı Süleyman Zeybek'in mahkemeye verdiği dilekçede, ''eşlerin, evlendikleri günden bu yana uyum sağlayamadıkları, fikren ve ruhen anlaşamadıkları, sonuçta aralarında geçimsizlik baş gösterdiği'' ifade edilerek, şunlar kaydediliyordu: 
     
''Müşterek hayat, çekilmez hale gelmiştir. Taraflar, iyi niyetle anlayış ve sabır göstererek uyuşmazlıkları gidermeye çalışmışlarsa da bunda başarılı olamamışlar ve her geçen gün birbirlerinden daha da uzaklaşmışlardır. 
     
Bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün görünmemektedir. Birlikte geçirdikleri her gün gerek kendilerine gerekse müşterek çocuklara zarar vermeye başlamıştır. Tarafların tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün değildir.''