"Ankara'da seçimi kazanmıştık"

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi'nde böyle bir olay olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi diye bir parti kalmazdı. Bizim tabanımızın ahlaki değerleri yüksektir. Biz her kuruşun hesabını veren soran bir gelenekten geliyoruz. Ahlak farklı bir şey. Benim ahlak anlayışım ile onların ahlak anlayışı farklı" dedi.

Ankarada seçimi kazanmıştık
18 Nisan 2014 Cuma 10:10 tarihinde eklendi.
Seçim öncesinde Ak Parti aleyhinde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının Ak Parti değil de CHP hakkında yapılması ihtimalini değerlendirmesi istenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi'nde böyle bir olay olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi diye bir parti kalmazdı. Bizim tabanımızın ahlaki değerleri yüksektir. Biz her kuruşun hesabını veren soran bir gelenekten geliyoruz. Ahlak farklı bir şey. Benim ahlak anlayışım ile onların ahlak anlayışı farklı" dedi.
 
'HERKES ÇALIYOR BUNLAR DA ÇALIYOR' DİYEN TOPLUM KÜLTÜRÜ OLUŞTU ŞEKLİNDE ELEŞTİRİLER"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonuçlarının bekledikleri gibi olmadığını belirterek, "Seçimlerde, yüzde 31,32 çıtasını aşabileceğimizi düşünüyorduk. Bütün çalışmalarımızı bunun üzerine belirlemiştik. Kamuoyu yoklamaları bu yüzdeleri veriyordu. 17 Aralık'tan sonra biraz daha yükselebileceğini düşünüyorduk. Bunun gerçekleşmeme nedenlerine bakmak gerekiyor. Zaman zaman eleştiriler geliyor işte siz, seçimi tümüyle yolsuzluk üzerine inşa ettiniz söylemleri. Bu nedenle toplum yolsuzluklar konusunda çok duyarlı değil. Herkes çalıyor. E bunlar da çalıyor ne var bunda diyen bir toplum kültürü oluştu. Şeklinde eleştiriler geliyor. Deniyor ki böyle bir kültürde sizin yolsuzlukları dillendirmeniz doğru olmaz deniliyor. Oysa biz sadece yolsuzlukları değil, projelerimizi, gençlere vaatlerimizi de dile getiriyorduk" diye konuştu. 
 
"AKP 2 MİLYONA YAKIN SEÇMEN OY KAYBETTİ"
Seçim sonuçlarına göre, Ak Parti'nin 2 milyona yakın seçmen kaybettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "AKP 2 milyona yakın seçmen oy kaybetti. Az bir rakam değil. Bu da çok önemli yüzde 50, 55'lerden bahsediyorlardı. Demek ki bir karşıtlık var. Bu da artıyor. Önümüzdeki süreç içerisinde göreceksiniz. Seçim meydanlarında halkın vicdanına seslendim. Bu kadar büyük bir yolsuzluk Cumhuriyet tarihinde hiç görülmedi. Eğer seçimlerde yolsuzluklardan hiç bahsetmeseydik daha büyük bir eleştiri alırdık. O insanların vicdanının bir yerinde duruyordur. Parlamento'ya daha fezlekeler gelecek. Toplumun büyük bir kesimi yolsuzluk haberini bile bilmiyor. Yine toplumun önemli bir kesimi Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren yurttaşlar. Bu haberlerin doğru olmadığını Başbakanı zor duruma düşürmek için çıkarıldığını düşünüyor. Parlamento'ya fezlekeler gelecek. Bunların gerçek olduğunu biraz daha net toplumun önüne konacak" diye konuştu. 
 
"CUMHURİYET HALK PARTİSİ DİYE BİR PARTİ KALMAZDI"
Seçim öncesinde Ak Parti aleyhinde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının Ak Parti değil de CHP hakkında yapılması ihtimalini değerlendirmesi istenen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Cumhuriyet Halk Partisi'nde böyle bir olay olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi diye bir parti kalmazdı. Bizim tabanımızın ahlaki değerleri yüksektir. Biz her kuruşun hesabını veren soran bir gelenekten geliyoruz. Böyle bir gelenekten gelen bir partinin en ufak bir yolsuzluklar konusundaki ahlaki sapması bizi ağır bedeller olarak dönüyor. SHP'nin iktidar ortağı olduğu bir dönemde bir bakan, yanlış hatırlamıyorsam babasının ölümü nedeniyle bir ilan veriliyor ve o ilanın bedelini kamu kuruluşu karşılıyor. Duyulduğu anda o bakan, bakanlık koltuğundan ayrıldı. Bu kadar duyarlıyız. Bir bakan düşünün 28 seferde, 52 milyon dolar rüşvet aldığı iddia ediliyor. Koluna taktığı rüşvet saatinin bedeli 700 milyar lira. Ankara Mamak'ta 10 daire fiyatı. Ama çıkıyor toplumun önüne biz olsak çıkamayız toplumun önüne. Utanırız çıkamayız. Nasıl anlatacağız deriz. Ahlak farklı bir şey. Benim ahlak anlayışım ile onların ahlak anlayışı farklı." 
 
"YUMRUKLU SALDIRI PLANLANMIŞ DAVRANIŞLAR"
Halk Tv canlı yayınında Gazeteci Uğur Dündar'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, kendisine karşı yapılan yumruklu saldırıya ilişkin "Planlanmış davranışlar. Bir akrabasına bana karşı saldırı yapacağını söylüyor. Yine başka bir akrabasına çok parası olacağını ifade ediyor. Telefon görüşmeleri elimizde yok. Soruşturma sonucunda başka bilgiler de olabilir" dedi. 
 
"ERDOĞAN TİB'E YAZI GÖNDEREREK, 17 ARALIK'TAN SONRAKİ KAYITLARIN SİLİNMESİNİ İSTEDİ"
Başbakan Erdoğan'ın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) yazı göndererek, 17 Aralık'tan sonraki kayıtların silinmesini istediğini ileri süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Erdoğan TİB'e yazı göndererek, 17 Aralık'tan sonraki kayıtların silinmesini istedi. Neden silinmesini istiyor? Tam tersine açıklanmasını istemeliydi. Bunlar toplumun belleğinde yeterince yer almadı. O zamanlar o kadar çok ses kayıtları yayınlandı ki vatandaşın kafası iyice karıştı. Hangisi doğru hangisi doğru değil. Öyle bir noktaya geldi ki toplum, her akşam saat: 6'da, 7'de acaba bugün ne gelecek diye bir beklenti oluştu." 
 
"YURTTAŞLARIMIZIN YÜZDE 43'Ü GİDİP BU TABLOYA OY VERDİ"
'Uyuyan vicdanları uyandırıncaya kadar bu tablo ile mücadelemiz devam edecek' diyen Kılıçdaroğlu, "Sonra bunlar çıkıyorlar, Başbakanlık koltuğunda oturan zat ile beraber ekranların karşısında ellerini kaldırıp gösteri yapıyorlar. Bu tablo Türkiye'nin kaldırabileceği bir tablo mu? Bu tabloya biz oy verecek miyiz? Yurttaşlarımızın yüzde 43'ü gidip bu tabloya oy verdi. O yüzden seçim sonrası, uyuyan vicdanları uyandırıncaya kadar bu tablo ile mücadelemiz devam edecek dedim" dedi. 
 
"ERDOĞAN DA TAPELERİN DOĞRU OLDUĞUNU BİLİYORDU"
Başbakan Erdoğan'ın da yayınalanan tapelerin doğru olduğunu bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Başbakanlık tapelerin doğru olmadığını söyledi. Biz elimizdeki imkanlarla uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde görüşmelerin doğru olduğunu öğrendik. Ben bir çağrı yaptım. Olabilir Erdoğan için birileri komplo düzenlemiş olabilir. Eğer komplo ise hep beraber üzerine gidelim. Komplo ise bunu ortaya çıkarmak çok kolay. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kayıtları ile gerçek ortaya çıkar. Ama Erdoğan buna yanaşmadı. Çünkü o da bunların doğru olduğunu biliyordu. Havuz medyası bunların doğru olmadığını yazdı" diye konuştu. 
 
"ERDOĞAN TİB'E YAZI GÖNDEREREK, 17 ARALIK'TAN SONRAKİ KAYITLARIN SİLİNMESİNİ İSTEDİ"
Başbakan Erdoğan'ın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) yazı göndererek, 17 Aralık'tan sonraki kayıtların silinmesini istediğini ileri süren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Erdoğan TİB'e yazı göndererek, 17 Aralık'tan sonraki kayıtların silinmesini istedi. Neden silinmesini istiyor? Tam tersine açıklanmasını istemeliydi. Bunlar toplumun belleğinde yeterince yer almadı. O zamanlar o kadar çok ses kayıtları yayınlandı ki vatandaşın kafası iyice karıştı. Hangisi doğru hangisi doğru değil. Öyle bir noktaya geldi ki toplum, her akşam saat: 6'da, 7'de acaba bugün ne gelecek diye bir beklenti oluştu. Erdoğan'ın oğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin TİB kayıtlarını sonra biz yayınladık. Hangi, saniye kiminle görüştüğüne dair kayıtları yayınladık. Sümeyye Erdoğan'ın hangi koltuktan Ankara'dan İstanbul'a paraları sıfırlamak üzere, Bilal'in yanına gittiğini belgelerle kanıtladık. Bunlar henüz toplumun bellediğinde bizim istediğimiz kadar yer edinmedi. Ama yer edinecek." 
 
"MASAK YOLSUZLUĞUN ÜZERİNE GİTMELİ"
Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) yolsuzluk iddialarını araştırması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Devlet, devlet ise, bütün bunların üzerine kararlılıkla gider. MASAK olayın üzerine gitmeli. Bu kadar nakit para hiçbir demokraside kimsenin kimsenin evinde olmaz. Bu yolsuzluğun üzeri kapatılamaz" diye konuştu. 
 
"ANKARA'DA SEÇİMİ KAZANMIŞTIK"
Seçim sonuçlarına müdahale edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ankara'da seçimi kazanmıştık. Bir şekilde sandıklarda kaybettik. Sayın Mansur Yavaş bunun mücadelesini veriyor. Hukuki süreç nereye kadar bunu bilemiyoruz" dedi. 
 
BİZİM ŞİKAYET ETMEYE HAKKIMIZ YOK"
Kılıçdaroğlu, "Bizim şikayet etmeye hakkımız yok. Oyların şu veya bu şekilde çalındığın iddia ediyorsan sandığın başında duracaksın. Elektrik kesiliyorsa sandığa müdahale edilmesini engelleyeceksin. Yeniden yapılanma olabilir. Islak imzalar bize gelmiyorsa o zaman bir sorunumuz var demektir" diyerek öz eleştiri yaptı. 
 
Hakime TORUN / ANKARA (DHA)