Annesi biliyor muydu? Fatih Oflaz'ın kızından şok sözler!

Habertürk yazarı, köşesinde öz kızına cinsel istismarda bulunan Fatih Oflaz ile yine öz kızına cehennemi yaşatan Amerikalı cani baba Josef Fritzl'i karşılaştırdı.

Annesi biliyor muydu? Fatih Oflazın kızından şok sözler!
22 Temmuz 2018 Pazar 17:14 tarihinde eklendi, 1.008 kez okundu.
Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu, köşesinde öz kızına cinsel istismarda bulunan Fatih Oflaz ile yine öz kızına cehennemi yaşatan Amerikalı cani baba Josef Fritzl'i karşılaştırdı. Karasu yazısında Oflaz'ın 8 yıl istismar ettiği kızının annesiyle ilgili sözlerine dikkat çekti.
 
Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu'nun yazısı şöyle;
 
“Böyle yüksek profilli bir iş adamı nasıl olur da bu kadar karanlık ve ahlâksız bir suça bulaşabilir, sinsice 7 yıl boyunca…” Öz kızına cinsel istismardan 18 yıl 9 ay hapis cezası alan medya patronu Fatih Oflaz’ın kafalarda bıraktığı soru bu.
 
Davada tanık psikiyatrın teşhisi ‘pedofili’. Bu tehlikeli yaratıkların, pedofillerin ortak karakter ve davranış özelliklerini fişleyen Amerikan Adalet Bakanlığı’nın çizdiği profile birebir oturuyor Oflaz. Ve o profil diyor ki; istismara uğrayan çocukların yüzde 97’si için en tehlikeli yer kendi EVİDİR…
 
Zülfikar Ali Aydın’ın gazetelere manşet veren o dramatik haberinde en göze batan unsurlardan biri, baba müsveddesi Fatih Oflaz’ın milyonlarca dolarlık tematik TV kanallarına hükmeden bir iş figürü olmasıydı.
 
Zalim, sefih ve karanlık dünyasını kimsenin tahmin edemeyeceği bir figür.
 
 
(Müebbet çeken Fritzl ve bodrumda kızını kapattığı suç mahalli...)
 
Hani bir Josef Fritzl değildi. Sanırım akıllardan silinmemiştir o Avusturyalı dehşetengiz, canavar baba. Öz kızı Elisabeth’i evlerinin altındaki, penceresiz kör “paralel evrende” kıstırıp 24 yıl boyunca istismar cehenneminde yaşatan; 7 çocuk doğurmasına neden olan o baba, korkunç eylemine kızı henüz 11 yaşındayken başlamıştı.
 
Avusturya’nın gördüğü en ağır kriminal vakanın faili olan Fritzl, Amstetten kentinde yaşayan, kimsenin tanımadığı sıradan bir elektrik teknisyeniydi.
 
Öz evlatlarına zulmeden fakat farklı dünyaların, farklı kültür ve sosyal çevrelerin insanı olan iki suçlu... Acaba öyle mi?
 
OFLAZ VE FRITZL BENZERLİĞİ
Cinsel istismar faillerini profilleyen Amerikan Adalet Bakanlığı'nın "Pedofillerin ortak karakter ve davranış özellikleri" dosyasına bakarsanız, Oflaz ile Fritzl pekala ortak bir profilde buluşuyor.
 
Köşe başında bekleyip çocukları şekerle kandırmaya çalışan, yaşlı ve pejmürde kılıklı bir kurgu karakter yok o profillemede.
 
PEDOFİLLERİN ORTAK YANLARI
* Pedofiller çoğunlukla yetiştin erkek. Genellikle evli. Uğraştıkları iş ve meslek bakımından skala oldukça geniş. Vasıfsız işçiden, üst düzey şirket yöneticilerine, yargı ve emniyetten sağlık sektörüne ve hatta Katolik Kilisesi'nde olduğu gibi dini kurumlara kadar uzanabiliyor bu skala.
 
17 şirketi ve 200 çalışanıyla milyonlarca dolarlık serveti olan Fatih Oflaz ile elektrikçi Fritzl işte bu geniş skala içinde buluşuyor.
 
* Pedofiller genellikle zeki insanlardır. Kişisel bir problemleri olduğunu, işledikleri suçun ne kadar vahim olduğunu bilirler. Toplumun asla hoşgörü göstermeyeceğini, yaptıkları ortaya çıkarsa hayatlarının cehenneme döneceğini de bilirler. Bu nedenle de uzun yıllar boyunca ustalıkla gizlemeyi becerirler eylemlerini.
 
O meşum süreç Fritzl vakasında tam 24 yıl sürdü; çevreye kızının bir tarikata kaçtığını söyleyip bodrumda zindan hayatı yaşattığı için o kadar uzun devam ettirebilmişti.
 
Oflaz vakası ise 7 yıl boyunca azap yaşayan kızın isyanıyla ortaya döküp dava konusu oluyor.
 
SAYGIN BİREYLER
 
* Pedofiller genelde şiddete başvurmazlar. Çoğunlukla üyesi oldukları toplumda saygın bireyler olarak görülürler. Yasalarla başlarının derde girdiği pek görülmemiştir. En azılı olanları bile o saygın kisve altında normal bir hayat sürerler.
 
Fatih Oflaz sabıkasız olduğu için cezası 22 yıl 6 aydan, 18 yıl 9 aya indirildi. İspanya'ya kaçtığı ileri sürülüyor. Josef Fritzl'ın da sabıka kaydı temizdi; müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
 
EVDEKİ DÜŞMAN
 
* Genel kanaat, istismar kurbanı olan çocukların sokak ortasında kaçırıldığı şeklindedir. Bu tür olaylar da yaşanmakla birlikte, istismar faillerinin çoğu, çocukların yakından tanıdığı, onlara kolay erişim imkanı olan kişilerdir. Hayatlarının bir döneminde istismara uğramış olan çocukların yüzde 97'si için en tehlikeli yer kendi EVLERİDİR.
 
Yani amcadan büyükbabaya, üvey babadan anne/abla/teyzenin sevgilisi olan erkeklere kadar, eve giriş çıkışı olan herkes olabilir. Ve tabii babalar. Sonuç mu? Ruhu ve bedeni örselenen kurbanların herkese ve en önemlisi kendisine karşı duyduğu nefret. Oflaz vakasındaki mağdur genç kızda olduğu gibi.
 
Pedofillerin çocukların bulunduğu ortamları seçtiği, çocukları konu alan projelerde gönüllü çalıştığı, çocuk pornosu topladığı, hatta pedofiller arası iletişim ağlarının kurulduğu, bunların kurbanlarına ilaç verdikleri şeklinde ailevi ortama ait olmayan veriler de var profillemede, onlara girmiyorum.
 
KENDİSİ DE İSTİSMARA UĞRAMIŞ
Yine Amerikan kaynaklı bir bilimsel araştırmaya göre yetişkin çağında çocuk istismarında bulunan bireylerin bir kısmı, kendisi de çocukken istismara uğramış.
 
Nitekim Fatih Oflaz davasında ortaya konulan iddia, failin de zamanında istismar kurbanı olduğu şeklinde.
 
Aklıma hemen aktör Roger Moore geliyor. Çok cesur bir hareketle ortaya çıkıp, çocukken istismara uğradığını açıklamış ve UNICEF'in iyi niyet elçisi olarak kendini çocuk haklarını korumaya adamıştı.