Anneye tazminatta son durum

Sağlık Bakanlığı, ''bebeğini yitiren anneye tazminat verileceği'' haberiyle ilgili olarak, temyiz yoluna gidildiğini ve yargılama sürecinin halen devam ettiğini bildirdi.

Anneye tazminatta son durum
10 Ağustos 2011 Çarşamba 19:09 tarihinde eklendi, 1.121 kez okundu.


    
Bakanlıktan, bugün bir gazetede yayımlanan "Bebeğini yitiren anneye Sağlık Bakanlığı tazminat verecek" başlıklı haberle ilgili açıklama yapıldı. 
    
Türkiye'de 2006 yılı Temmuz ayından itibaren doğurganlık hızının en yüksek olduğu 18-35 yaş grubundaki kadınlara kızamıkçık aşısı uygulaması başlatıldığı belirtilen açıklamada, bu kapsamda yürütülen çalışmalarda, Dünya Sağlık Örgütünce gebelikte teorik riski nedeniyle kızamıkçık aşılamasından kaçınılması, aşılamadan 1 ay sonrasına kadar gebelik planlanmaması gerektiğinin önerildiği ve bu hususlarda gerek yüz yüze eğitim verildiği gerekse broşür dağıtıldığı ifade edildi. 
    
İzmir'de 182 bin 280 kişiye kızamıkçık aşısı uygulandığına, 27 bin 786 kişiye gebe olduğu için, 11 bin 805 kişiye de gebelik planladığı için aşı yapılmadığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: 
    
"Ayrıca, gebe olmasına rağmen aşı yapılan veya aşı olduktan sonraki bir aylık dönemde hamile kalanların durumuyla alakalı olarak, Dünya Sağlık Örgütünce, bebekte doğumsal bozukluk oluştuğu hiçbir zaman gösterilmemiştir. Ayrıca kızamıkçık aşılamasının gebeliğin sonlandırılması için bir gereklilik oluşturmadığının kabul edildiği ve Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan Bilimsel Kurul tarafından da bu kadınlarda direkt olarak kürtaj gerekliliği bulunmadığının belirtildiği ilgili kişilere ve kamuoyuna sürekli olarak duyurulmuştur. 
    
Habere konu olan mahkeme kararında, davalı idare tarafından kızamıkçık aşısı hasta bilgilendirme ve onama formu oluşturulmadığı, hastaya bu yönde bilgi ve eğitim verildiği hususunun kanıtlanamadığı, tazminata gerekçe olarak alınmıştır. Mevzuatımızda yazılı rıza zorunluluğunun sadece cerrahi müdahaleler bakımından geçerli olduğu, bunun dışındaki tıbbi müdahaleler bakımından bilgilendirmenin ve rızanın sözlü olarak da yapılmasının mümkün olduğu belirtilerek temyiz yoluna gidilmiş olup, yargılama süreci halen devam etmektedir."