Ayasofya ve Yerebatan'a turist akını

Sultanahmet Bölgesi İstanbul'a gelen turistlerin en gözde gezi mekanı olmaya devam ediyor.

Ayasofya ve Yerebatana turist akını
19 Şubat 2013 Salı 11:59 tarihinde eklendi, 1.057 kez okundu.

 

DHA muhabiri Murat Öztürk tarafından çekilen haftasonu fotoğrafında Ayasofya ve Yerebatan Sanıcı'ndaki gişe kuyrukları dikkati çekiyor. Tarihi yarımadanın Sultanahmet bölgesinde bulunan başta Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Sultahahmet Camii,Topkapı Sarayı, Arkeoloji müzesi ve Türk İslam Eserleri Müzesi en çok gezilen yerler arasında bulunuyor.İstatistiklere göre İstanbul'a her yıl ortalama 10 milyon turist geliyor ve ilk uğradıkları bölge Sultanahmet bölgesi oluyor.
 
AYASOFYA'DA KUYRUKLAR OLUŞUYOR
 
Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı ve büyüklüğü ile Turistlerin İstanbul'da ilk uğradığı tarihi mekan olma özelliğini sürdürüyor.Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edildi. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlandı. Ayasofya Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi gördü.
 
TURİSTLERİN İKİNCİ DURAĞI YEREBATAN SARNICI
 
Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, M.S 542 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmış. Suyun içinden yükselen mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak da anılmakta. Yabancı kaynaklarda geçen Basilika (Basilica) isminin ise sarnıcın yakınında bulunan Ilius Basilikası'ndan geldiği rivayet ediliyor. Yerebatan Sarnıcı 9 bin 800 metrekarelik bir alanı kapsayan dev bir yapıdır. Burada her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunuyor. Belirli aralıklarla dikilen bu sütunlar, her sırada 28 tane olmak üzere 12 sıra meydana getirirler. Suyun içerisinde yükselen bu sütunlar uçsuz bucaksız bir ormanı hatırlamakta ve ziyaretçiyi sarnıca girer girmez etkilemekte. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı Roma Çağı heykeltraşlık sanatının şaheser örneklerinden biridir

DHA