"Ayrımcılığı kabul etmiyoruz"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, muhalefetin vesayet rejiminden kurtulmadığı sürece iflah olmasının mümkün olmadığını söyledi.

Ayrımcılığı kabul etmiyoruz
12 Ekim 2013 Cumartesi 20:45 tarihinde eklendi.

Fatma Şahin, "Kılık kıyafette hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz." diye konuştu.

Bakan Fatma Şahin, bir dizi ziyaret ve incelemeler için bugün Bolu'ya geldi. Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı makamında ziyaret eden Bakan Şahin burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, "Bizim için çok kıymetli olduğu için önce çocuk olarak bakanlığımızı temellendirdik.

Şimdi sevgi evleri, çocuk evlerinde çocuklar hayatın içinde yetişiyor. Komşularıyla haşır neşir oluyor. Bunun şöyle bir avantajı var. Kurumdan 18 yaşına gelip ayrılan çocuklar toplumla bütünleşmeyi başaramazsa farklı süreçler yaşanıyor. O nedenle çocuklarımızı hayatın içinde büyütmek ve hayatın her alanında olmaları için yeniden yapılandık. İşte çocuk evleri bunun bir sonucu. Gittiğimiz her yerde görüyoruz. Artık kendi adreslerinin ve kendi sorumluluklarının olduğu evleri var." dedi.

Kamuda kılık kıyafet serbest bırakan yönetmelikle ilgili de Bakan Şahin,"En önemli sorun iktidar kadar muhalefette önemli. Muhalefetin ön açması lazım. İşbirliği ve güç birliği olsun. Sürekli 'istemezük' diyen bir mantıkla topluma uzaktan bakan, şimdi şuraya bakın 'başı açığı ile kapalısı ile bir zenginlik.' Biz artık kılık kıyafet üzerindeki hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Biz artık kadınların aklını, liyakatini, toplumun kalkınmasının bir parçası yapmak için uğraşıyoruz.

Sürekli kendi içindeki ayrımcılık bizi bölüyor, parçalıyor ve kalkınma hamlemizdeki hedeflerimizi yavaşlatıyor, ayağımıza pranga koyuyor. Toplumun sorunlarına sahip çıkmak, çözümün parçası olmaktır. Sandıkta halkımız gereğini yapıyor. Siyasette en önemli şey güvenilirliktir.

Ağzından çıkanın gereğini yapmaktır. Ben yine aynı sürecin yaşanacağına inanıyorum ama muhalefetin vesayet rejiminden, vesayet mantığından kurtulup, milli iradeyi arkasına almadığı sürece iflah olması mümkün değil. Bu son olay da bunun göstergesi." ifadelerini kullandı.

Özel rehabilitasyon merkezleri konusunda bakanlık olarak çok titiz davrandıklarını belirten Şahin , "Özel rehabilitasyon merkezlerini 2007'den beri çalıştırıyoruz. 2007'de baktık ki engellilerimizin ciddi şekilde rehabilitasyona ihtiyacı var. Devlet kurumu olarak hizmet satın alarak bunu bir an önce özel sektör eliyle genişletelim istedik.

Şu anda rehabilitasyon merkezinde hizmet alan her engelliye iki asgari ücret destek veriyoruz. Çok ciddi bir şey, yani iki asgari ücret mali destek veriyoruz ki bakımı yapılsın, destek verilsin, onların toplumun içerisinde olması sağlansın. Biz yeni rehabilitasyon merkezlerinin açılmasını, yeni yönetmelik çıkana kadar yasakladık ve 15 rehabilitasyon merkezini kapattık.

Benim kendi şehrimde iki tane rehabilitasyon merkezi kapattık. Dolayısı ile bu konuda çok kararlıyız. Engellimizin yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmamız sosyal devlet anlayışında bunu kullanıyorsa da devletin öbür yüzünü göstererek gerekli tedbirleri alıyoruz, denetliyoruz, kapatıyoruz ve cezalandırıyoruz.

Bu konuda her toplulukta farklı şekilde negatif örnekler olabilir ama fotoğrafın tamamına baktığınız da engelli gruplarında yaşanan iyileşmeyi, kaliteyi gördüğünüz zaman da bunların kendi içinde küçüldüğünü ve yavaş yavaş yok olmaya başladığını görüyoruz" şeklinde konuştu.


CİHAN