Bağış, 'oturma krizi'ni yorumladı

Bağış, Ümraniye Belediyesinin, ilçe sınırları içerisindeki bilgi evlerine üye çocuklar ile aileleri için ramazan etkinlik alanında düzenlediği iftara katıldı.

Bağış, oturma krizini yorumladı
04 Ağustos 2011 Perşembe 00:09 tarihinde eklendi, 1.071 kez okundu.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "(YAŞ toplantısındaki oturma düzeni) Bülent Bey'in de (Bülent Arınç) söylediği gibi, gerçekten o toplantı masasında bir başkan olur. Bu çok doğaldır. AB standartlarında ilerleyen bir ülkede de farklısı düşünülemezdi" dedi. 
    
Bağış, Ümraniye Belediyesinin, ilçe sınırları içerisindeki bilgi evlerine üye çocuklar ile aileleri için ramazan etkinlik alanında düzenlediği iftara katıldı. 
    
Burada bir konuşma yapan Bağış, "Bilge Çocukların" anlamlı bir sıfat taşıdıklarını belirterek, bilgi evlerinde çocukların aldığı eğitimin onları yarının Türkiye'sine hazırladığını söyledi. 
    
Türkiye'nin önünün çok açık olduğunu ifade eden Bağış, "Hamdolsun bugün dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'ncı en büyük ekonomik gücüyüz. İnşallah 12 yıl sonra sizlerin artık bilinçli bir şekilde bu ülkeye sahip çıkmaya çalışacağınız günlerde, 2023 yılında dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri olacağız" dedi. 
    
Daha sonra bir gazetecinin, "YAŞ'taki yeni oturma düzeniyle ilgili neler düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna karşılık, bu durumun Türkiye'nin normalleştiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Bağış, şöyle devam etti: 
    
"Her ne kadar ana muhalefet partimizin genel başkanı, 'Bir fotoğrafla Türkiye sivilleşmez' demişse bile herhalde onlar Türkiye'nin o siyah beyaz fotoğraflı günlerine tekrar geri dönmesini istiyorlar. Ama Türkiye her geçen gün daha demokratik, daha çağdaş, daha medeni, daha zengin ve müreffeh bir ülke olma yolunda azimle ilerliyor. Bülent Bey'in de (Bülent Arınç) söylediği gibi, gerçekten o toplantı masasında bir başkan olur. Bu çok doğaldır. AB standartlarında ilerleyen bir ülkede de farklısı düşünülemezdi. Ama ana muhalefet partisi genel başkanı, 'Fotoğrafla olmaz' demişler. Onlar daha iyi bilirler fotoğrafla mı olur, kamerayla mı olur, görüntüyle mi olur? Neyle ne olur onu ben bilemem ama Türkiye'nin demokratikleştiğini sadece biz söylemiyoruz. Dünyanın önde gelen yayın organları söylüyor. Hem doğumuzdaki hem batımızdaki sivil toplum kuruluşlarının raporları söylüyor. Ortaya çıkan belgeler söylüyor. Kimse de Türkiye'de devlet, millet, ordu arasına fitne sokmaya kalkmasın. Çünkü bu ülkenin insanı ordusuna Peygamberinin adıyla hitap eder; 'Mehmetçik' der. Kendi asker ocağına 'Peygamber ocağı' diyen başka bir millet yoktur. Onun için bizim devletimiz, milletiyle, ordusuyla, sivil unsurlarıyla, bürokratlarıyla, belediyeleriyle, merkezi hükümetiyle daha aydınlık, daha çağdaş, daha demokratik bir Türkiye'nin inşası içerisindeyiz. Türkiye her geçen gün güzelleşiyor, her geçen gün zenginleşiyor, her geçen gün güçleniyor. Bundan da her birimizin gurur duyması gerekir."