Bağış "Tayvan Modeli"ni anlattı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kıbrıs sorununun çözümü için önerdiği "Tayvan modeli" için "Limana liman, yola devam" dedi.

Bağış Tayvan Modelini anlattı
01 Aralık 2011 Perşembe 16:41 tarihinde eklendi.

 

Bakan Bağış, Rum basınından takip ettiği kadarıyla Rum tarafının bugüne kadar olduğu gibi bu öneriye de son derece soğuk ve olumsuz bir tepki verdiğini söyledi. 
   
Tayvan'ın bugün dünyada birçok ülkenin tanımadığı halde ticaret yaptığı bir ülke olduğuna işaret eden Bağış, birçok ülkenin Tayvan'da büyükelçiliği bulunmadığını ancak ticaret ofisi bulunduğunu kaydetti. 
   
 Pek çok ülkenin uçaklarının Tayvan'a inip kalktığını, mal taşıdığını ve ticari faaliyetlerini yürüttüğünü ifade eden Bağış, "Biz, 1987 yılına kadar limanlarımızı Rum kesiminin gemilerine açıyorduk. O zaman tanımak anlamına gelmediği gibi, önümüzdeki dönemde limanlarımızı açarsak bu hiçbir şekilde Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Sayın Cumhurbaşkanımızın tabiriyle, o 'yarım devletin' tanınması anlamına gelmez. 
     
Aynı şekilde AB üyesi ülkeler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile direkt ticarete başlarsa, Ercan Havalimanı'na Lufthansa'nın, Air France'ın, British Airways'in uçakları düzenli seferlerine başlarsa bu diplomatik bir tanıma olarak değerlendirilmemeli, ticari bir ilişki olarak değerlendirilmelidir. 
     
Türkiye çok açık bir şekilde ortaya koymuştur. Limana liman, yola devam. Gelsinler onlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin limanlarına ticari gemilerini, uçaklarını göndersinler. Biz de kendi limanlarımızı ticari amaçlarla Rum Kesimi'nin gemilerine açabiliriz." 
     
"30 milyon avro tasarruf"- 
     
Türk hava sahasının Rum kesiminin uçaklarına açılmasının, Kıbrıs Rum Kesimi'ne yılda en az 30 milyon avro tasarruf sağlayacağını ifade eden Bağış, "Ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde bu tür kaprislerinden artık kurtulmaları gerekir. Her türlü çözüm önerisini reddetmek yerine, makul, akılcı çözüm önerilerini ortaya koymaları gerekir" dedi. 
   
 Yunanistan'ın da bir garantör ülke olarak Kıbrıs Rum yönetimi üzerinde gerekli baskıyı kurmasını, gerekli telkinlerde bulunmasını ümit ettiklerini dile getiren Bağış, BM Genel Sekreteri'nin yürütmekte olduğu kapsamlı barış çalışmaları ve görüşmelerin de 2012 Temmuz'undan evvel olumlu netice vermesi umudunu taşıdıklarını vurguladı. Bakan Bağış, şöyle devam etti: 
   
 "2012 Temmuz'unda AB dönem başkanlığını yarım bir devlet, adanın yarısını temsil eden bir devlet değil, adanın tamamını temsil eden siyasi eşitliğe dayalı bir birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti üstlenmiş olur. O zaman da biz o yeni Kıbrıs devletiyle işbirliği yapmaktan büyük memnuniyet duyarız."