Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Samsun’un Bafra İlçesi’ndeki mitingde yaptığı konuşmasında, Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na 'genel müdür' demesine karşılık, 'Genel müdürlük kötü bir makam mı?' diye sordu.

Bahçeliden Kılıçdaroğluna destek
10 Mart 2014 Pazartesi 16:22 tarihinde eklendi.
Geceyi Samsun'da geçiren MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin Bafra İlçesi’nde düzenlediği mitinge katıldı. Burada partililerin sevinç gösterileriyle karşılandı. Ellerine Türk Bayrakları ve parti bayrakları alan partililer, 'Devletin başına Devlet gelecek' sloganları attı. MHP Lideri Bahçeli partilileri selamladıktan sonra konuşma yaptı.
 
TEK ADAMLIK HEVESİ
 
Anayasaya göre Recep Tayyip Erdoğan’ın yasama ve yürütmede etkinlik ve denetim sağladığını söyleyerek, "Bununla yetinerek bağımsız yargıyı sarsmadan bağımsız yargıyı oynamadan, onu yıpratmadan, itibarsızlaştırmadan devam etmiş olsaydı, Meclis'teki çoğunluğu ve tek başına hükümeti, bu millete yapılabilecek çok büyük hizmetleri gerçekleştirebilirdi. Hiçbir hizmet olmadı demek doğru olmaz. Ancak milletimizin sorunlarını çözmek için yıllardır tek başına iktidarı umutlayan bir ülkede yoksulluğun, işsizliğin, kimsesizliğin, esnafın çiftçinin herkesin sorunlarının çözüleceği beklentisi karşılık bulamamıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi bu yılları heba etmiştir. Ancak sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ne olduysa oldu, nerenin telkini altında kaldıysa kaldı. Yasama ve yürütmedeki kuvvetler ayrılığının ikisine sahip olmayla yetinmedi. Bir güç alanı yaratmak, daha güçlü olmak, 'ben ben' demek, tek adama doğru heveslenmek gibi bir ihtirasa büründü" dedi.
 
2 GİZLİ GÜNDEM 
 
2010 yılında yapılan 28 maddelik anayasa değişikliğinin içerisinde 2 gizli gündemin olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bunlardan bir tanesi Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren madde, ikincisi de Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu oluşturan madde. İşte bunlar Recep Tayyip Erdoğan beye üç beş danışmanının Türkiye’de değişim ve dönüşüm projesinin alt zeminini oluşturabilecek iki gizli gündemdi. 2010 yılından itibaren bu konularda gittikçe etkin oldu ve en sonunda da Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu bir kez daha değiştirerek Adalet Bakanını daha yetkili kılmak suretiyle yargıyı kuşattı, siyasallaştırdı, şimdi de AKP’leştirdi" diye konuştu. 
 
KİMSEYİ BEĞENMİYOR
 
Başbakan Erdoğan’ın güç çılgını olduğunu dile getiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Kimseyi beğenmez hale geldi. Partilerden gelen milletvekillerine sorun bakalım demokratikleşme paketi denen zırvayı kendilerinin haberi olmuş mudur. Yoksa Oslo’da başlayan, İmralı’da duraklanan Kandil'de düğümlenen bir ihanet yolunda haberi var mıdır. Bu Adalet ve Kalkınma Partililerin" diyerek şöyle devam etti:
 
SENENİN YARISI BAŞKA ÜLKELERDE
 
"Recep Tayyip Erdoğan bu güç çılgınlığıyla yoldan çıktı. Kimseyi benimsemiyor. Senenin yarısı Türkiye’de, yarısı başka ülkelerde. Orta Asya’ya çok nadir gitti. Ama Ortadoğu’da önce resimleri, sonra kendisi Gazze, Filistin derken Ortadoğu’nun her tarafında güya padişah sultan özellikleriyle bir büyük propagandanın altında kaldı. Bu da Ortadoğu Büyük Projesi’nin eş başkanı olarak bu görevi üstlendiğini söyledi. Kendisine bir misyon yükledi. Neymiş bu eşbaşkanının görevi demokrasi, özgürlük, getirmekmiş. Ortadoğu’da yeni bir siyasi rejim oluşturmaktı. Şimdi Sayın Başbakan Ortadoğu’nun halinde ne olduğunu biliyor musun. Hadi şimdi Mısır’a git. Hadi Şimdi Suriye’ye, Filistin’e, Tunus’a git. Bir Arap Baharı aldatmacasıyla kan gölü oldu yolsuzluk ve rüşvet ayyuka çıktı."
 
17 ARALIK AKP YÖNETİCİLERİ AÇISINDAN YÜZ KARASI
 
Suriye’de iç savaşın yaşandığını dile getiren Devlet Bahçeli, 130 bin insanın hayatını kaybettiğini, 2 milyon insan Suriye’yi terk ettiğini vurguladı. Bahçeli şöyle devam etti:
 
"700 bini hala arkası geliyor Türkiye’ye sığınmış. Türkiye’de bu kadar işsizimiz, acımız varken bir de Suriye’den gelenlerle uğraşıyoruz. İnsanlık olarak da bunu yapmak durumundayız. Yoksa hududa dayanmış alsan bir türlü, almasan bir türlü. Almazsan sınırda aç geri göndersen hayatından olacak. Böyle bir durumda da almak durumunda kalıyoruz. Fakat bunların hepsi yanlış politikalardan dolayı oldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yolsuzluk ve rüşvetler olmuştur. Bunlara hiçbir şey söylenenecek söz değil. Ancak bu olaylar 17 Aralık itibariyle düşündüğünüzde 17 Aralık Türk milleti için bir kara gündür. 17 Aralık Adalet ve Kalkınma Partisi özellikle de yöneticileri açısından bir yüz karasıdır. Bu 17 Aralık Türkiye’de en büyük yolsuzluk ve rüşvetin gerçekleştiği bir dönemin başlangıcı olmuştur."
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bafra İlçesi'ndeki mitingte, hükümete ve Başbakan Erdoğan'a yüklenmeye devam etti. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin diğer partiler gibi baş harfleriyle ifade edildiğinde AKP denildiğini söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:"Fakat Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'Bizim partinin adı AKP değil AK Parti'dir' diyor ve AKP'yi kullanmayı yasak ediyor. Tabi muhalefet kullanıyor o ayrı ama kendi partisinde hiçbirisi AKP diyemez tek bir şey söyler o da AK Parti. Ama öbür taraftan diğer partilere de bozuk bir üslupla argo yaklaşımlarla isim kullanır. Mesela CHP’ye 'CeHaPe' der MHP’ye 'MeHaPe' der. Bunun ilk iki harfi Recepçe, sonda 'P' hangi Türkçe? Bir de kalkıp partileri küçümsüyor. Birisine diyor ki ana muhalefet partisi onun liderine 'Genel müdür' diyor. Genel Müdürlük kötü bir makam mı? Genel müdürlük, bürokraside önemli bir makamdır. Ama öbür taraftan da e sen necisin? Daha evvelden neydin sen? Bir de oraya bak. Bizim partimize de 'Yavru muhalefet' diyor. Milliyetçi Hareket Partisi 8-9 Şubat tarihleri arasında 45’inci yıl dönümünü kutladı. Bu nasıl yavru? 45 yıldır Türk siyasi hayatında var. Her türlü mağduriyeti, mahkumiyeti çileyi, işkenceyi çeken bir siyasi partide yavruluk kalır mı? Milliyetçi Hareket Partisi Türk siyasi hayatına girdiğinde sayın Recep Tayyip Erdoğan sen mahalle arkalarında Kasımpaşa’da top koşturuyordun. Kısa pantolonla geziyordun sen. Şimdi kalkıp da Milliyetçi Hareket Partisi’ne nasıl 'Yavru' diyorsun. Sana milletimiz bir destek vermiş, iktidar olmuşsun. Peki bu destek kaybolduktan sonra sen hala daha 'Uzun adam' diye mi tanınacaksın bu memlekette? Bunların hepsini iyi düşünmek lazım. Topluma saygılı olmak lazım. Partiler az alır çok alır hepsi bu memleketin evlatlarının kurduğu partilerdir. Gayret gösterir nasip nereye kadarsa o olur. Ama bunu kalkıp da küçümsemez doğru değildir."
 
Bahçeli, "2003 yılında milli görüş çizgisinden ayrıldın, kalktın 'Biz milli görüş gömleğini çıkarttık' dedin. Rahmetli Necmettin Erbakan’a vefasızlık yaptın. Beraber yürüdüğün insanları terk ettin. Ondan sonra sana birileri bir gömlek giydirdi. Arkasında 'ABD' önünde 'Avrupa Birliği' yazıyor. Okyanus ötelerinden destek aldın. Şimdi ise neler yapıyorsun herkes şahit oluyor" diye konuştu.
 
'ABBAS YOLCUDUR'
 
MHP Genel Başkanı Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvet olayının hiç gözardı edilecek bir olay olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
 
"Yolsuzluk ve rüşvet olayı toplumu çürütür, devleti çökertir. Aynen kangren kanser gibidir. Kalıcı olursa gerekli önlemler alınmazsa topluma yayılır. Yolsuzlukla mücadele yapılmalıdır. Sayın Başbakan kalkıp yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gitmemekle inat etme. Bana komplo yaptılar, bana montaj yaptılar diye konuyu saptırma. Bazı olaylarla Türkiye’de yeni gündem yaratma. Alttan alta yolsuzluk ve rüşveti koruma. İran'dan gelmiş bir uşak. Ne idüğü belirsiz. Bunu 4 tane bakan avcunun içine almış. Bu bakanlardan bunun hesabını sormayacak mısın Başbakan. Oğlunla beraber bir telefon konuşması var. Buna montaj diyorsun. E montajsa araştır biz mi araştıracağız. Sen başbakansın, devleti bugün yönetiyorsun elinde teknik elemanlar, müesseseler, üniversiteler var. Ses mühendisleri var bu ülkede. İki dakika konuştuğun zaman nerenin montaj olduğu belli olur. Bunu niye saklıyorsun. Savcılara niye kıyıyorsun. 8 bin polisimizi niye uzaklaştırıyorsun. Demek ki bir korkun, paniğin var. Ne kadar saklarsan sakla artık ayyuka çıkmıştır. Bunun hesabını er veya geç milletimiz senden sorar. Yolsuzluk ve rüşvetle bu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir avuç yöneticisinden de alayını kastetmiyorum. Bu millet hesap soracak. Yetimin, öksüzün kimsesizin hiç birisinin rızkına kazancına el uzatarak Türkiye'nin sömürülmesine müsade edilmez. Onunu için 2015 yılına kadar sabırla ne yapıyorsan yap. 2015 yılı 12 Haziranı'na kadar geldiğin gibi giteceksin Recep Ağa, hiç merak etme. Abbas yolcudur."
 
Bahçeli, Bafra İlçesi'nde mitingin ardından merkez İlkadım İlçesi'ne geçti. Burada MHP'li İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş tarafından Karasamsun Mahallesi'nde yapılan Karasamsun Spor Parkı'nın açılışını yaptı. Bahçeli, açılış sonrasında çim sahada futbol topu ile kaleye şut çekti.
 
BAHÇELİ: YOLSUZLUĞUN 100 MİLYAR DOLARI BULDUĞU SÖYLENİYOR
 
Samsun'un İlkadım İlçesi'nin ardından Terme İlçesi'ne geçen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, burada da partisi tarafından düzenlenen mitinge katılarak vatandaşlara seslendi. Bahçeli, "Bir ülke düşünün ki, 84 gündür yolsuzluk ve rüşveti tartışıyor. 17 Aralık 2013, o günden bugüne kadar yolsuzluk ve rüşvet. Sayın Başbakan'a göre yok. Bu, kendisinin iktidardan düşürülmesi için bir komplo. Ama vatandaşın arasında medyada veya basın yoluyla Türkiye'nin gündemine gelen ise, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk olayı. Rakamlar doğruysa felaket bir durum. Bu süreç içerisinde yolsuzluğun 100 milyar doları bulduğu söyleniyor. Bu çok önemli bir rakam. Sayın Başbakan televizyonlara çıktığı zaman, hiçbir şart altında bu konuya değinmiyor. Kendisi masum, bunu konuşan kim varsa alçak, hain ya parelel devletçi ya da ajan. Böyle bir memleket olabilir mi?" diye konuştu.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarın başı olduğunu hatırlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
 
"Devletin tüm kurumları emrindedir. Hele hele son günlerde aldığı bazı yasal tedbirlerle yargıyı da ele geçirmiştir. Yargıyı, kuşatmış, siyasallaştırmış, yargıyı AKP'leştirmiştir. 84 gün içerisinde, banka müdürü ayakkabı kutusu içerisinde 4.5 milyon dolar, evinde yakalanıyor dışarı çıkıyor. Arkasından 4 tane bakan ve çocukları dışarı çıkıyor. İran'dan gelmiş ne idüğü belirsiz kara para aklayıcısı o da dışarıda. 41 kişi tutuklanmış, kimse kalmamış. Şimdi de Recep Tayyip Erdoğan, bunlar böyleyse kendisine kumpas yapılmış, kendisine komplo kurulmuş, oğlu ile muhabbeti de montaj olmuş. Böyle bir durum olabilir mi? Oğlu ile konuşmalarının zerre kadarı doğru çıkmış olsa, sayın Başbakanın AK Partinin adını kara yapıp istifa etmesi lazım. Adalet ve Kalkınma Partisine oy vermiş olan kardeşlerimizin de dikkatli olması lazım."
 
Başbakan Erdoğan'ı eleştirmeye devam eden Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:
 
"Recep Tayyip Erdoğan'a darbe yapacaklarmış. Sana niye darbe yapsınlar, ne gerek var sana darbe yapmaya. Milli iradeyle gelmiş kişiyi, milli iradeyle götüremeyecek kadar milleti beceriksiz mi sanıyorsun. İşte önümüzdeki günlerde göreceksin 30 Mart iktidar değiştirmez, 30 Mart belediye başkanını seçer. Ama AKP oy kaybına uğrarsa, Recep Tayyip Erdoğan'a işaret veriyor demektir. Bu millet artık sana inanmıyor, güvenmiyor, önce oyunu azalttık, kendine çeki düzen verirsen yarın milletinle buluşup yoluna devam edersin, ama kendine çeki düzen vermezsen, ben diktatörüm, ben otoriter adamım, ben uzunadamım diye ortalıkta dolaşırsan bu millet sana bir tokat atarki nereye gideceğin meçhul

DHA