Bakan Bağış, Hak-İş heyetini kabul etti‎

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'ye yakışır bir sendika mevzuatına kısa bir süre içinde kavuşulacağını söyledi.

Bakan Bağış, Hak-İş heyetini kabul etti‎
21 Mart 2012 Çarşamba 17:58 tarihinde eklendi.

Bakan Egemen Bağış, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Yönetim Kurulu üyelerini TBMM'de kabul etti. 
    
Yeni seçilen Hak-İş Yönetim Kurulu üyelerine hayırlı olsun dileğinde bulunan Egemen Bağış, Hak-İş'in Türkiye'nin yüz akı kurumlarından bir tanesi olduğunu söyledi. 
    
Hak-İş'in aktif çalışmalarını yakından takip ettiğini belirten Egemen Bağış, "Hak-İş, gerçekten bugüne kadar ülkenin birlik ve beraberliği için üzerine düşeni yapma konusunda sorumluluklarını yerine getiren bir konfederasyonumuz oldu. Gün geldi grev yaptı, gün geldi direniş ortaya koydu, ama bunların hiçbirini ülkeye zarar verecek şekilde yapmadı" dedi. 
    
Egemen Bağış, Türkiye'de işçi hareketlerini, Türkiye'de muhalefet hareketiymiş zanneden zihniyetlerin ortaya koyduğu imajın bedelini hak etmediği halde bazen Hak-İş gibi kuruluşların ödemek zorunda kaldığını ifade etti. 
    
Türkiye'nin son zamanlarda attığı reform adımlarının belki de Cumhuriyet tarihinin en önemli adımları olduğuna işaret eden Egemen Bağış, "1 Mayıs'ı Emek Bayramı ilan eden bir hükümetin mensubu olmaktan da ben onur duyuyorum. İşçinin, emek sahibinin emeğinin kıymetini bilen bir başbakanın kabinesinde görev yapmaktan büyük onur duyuyorum" dedi. 
    
Hak-İş'le birlikte yapabilecekleri çok önemli çalışmalar olduğunu ifade eden Egemen Bağış, "Sizin geçen sene evsahipliği yaptığınız ve Türkiye'de ağırladığınız, Avrupa'nın efsanevi sendikal hareket lideri Polonya eski Cumhurbaşkanı Sayın Valesa'nın dediği gibi, 'sendikalar virüs gibi olmamalı bakteri gibi olmalı.' Yani içinde bulundukları kurumlara, firmalara öldürücü darbeler yerine, canlandırıcı, enerji verici, daha da güçlendirici fonksiyon içerisinde olmalı" dedi. 
    
AB ile müzakere sürecinde 19. faslın açılmasını kendisinin de çok önemsediğini ve ilk göreve geldiği günden beri bu faslın açılması için çok çaba sarf ettiğini söyleyen Egemen Bağış, şunları kaydetti: 
    
"Maalesef Türkiye'nin hem işveren hem de işçi liderlerinin o faslın açılmasını engellemek, keza bir sendika yasasının Meclis'ten geçişini engellemek için nasıl işbirliği yaptıklarına da ben bizzat şahit oldum. Burada çıkarlar söz konusu olunca işçi, işveren ayrımı yapmadan nasıl ortak cephede birlikte mücadele verdiklerinin mağduru oldum. O faslın açılamaması en çok beni üzmüştür. Ama inşallah Faruk Çelik Bakanımızla birlikte yeni bir süreci başlattık, kabineden bu tasarının Meclis'e sevk edilmesi konusunda ben kendisine gerekli desteği verdim. Bundan sonraki süreçte de her türlü desteği vermeye devam edeceğim. 
    
Bu süreçte Türkiye'nin sendika yasalarının, mevzuatının AB standartlarında, ILO standartlarında olması Türkiye'nin gücünü artırır. Kimileri bunun Türkiye'nin ekonomisine zarar vereceğini söylüyorlar. Eğer bugün Avrupa'nın içinden geçmekte olduğu krizin sebebini Avrupa'nın sendikal yasalarına bağlamak isteyenler varsa burada ciddi bir hata içerisine düşerler. Avrupa'nın sorunu kuralları değildir, mevzuatı değildir. Kendi mevzuatını uygulamamış olmasıdır. Avrupa Birliği üyesi ülkeler oy birliği kuralı nedeniyle birbirlerinin eksikliklerine göz yummak zorunda kalmışlardır. Bu yüzden de gerekli mali denetleme mekanizmalarını çalıştıramadıklarından bugün içine düştükleri duruma düşmüşlerdir. 
    
Ama inşallah Türkiye'ye yakışır bir sendika mevzuatına kısa bir süre içinde kavuşacağız. Ben burada Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde elimden gelen desteği vereceğim konusunda sizleri temin etmek isterim." 
     
-"Özverileri gündeme getirmemekteler"- 
     
Sendikaların temsil sorunu konusunda da AB standartlarının getirilmesi halinde sorunun otomatik olarak çözüleceğini belirten Bağış, "Maalesef Türkiye'de herkes kendine yontma konusunda çok maharetli. Özveriye gelince kendi muadillerinin Avrupa'da yaptığı özverileri gündeme getirmemekteler. O konuda da Türkiye'nin bütün ilgili aktörlerinin, sivil toplum örgütleri, akademik çevreleri, medyasıyla herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekir" diye konuştu. 
    
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise AB ile tam üyelik müzakereleri sürecinin Türkiye'deki sendikal haklar konusundaki değişim, dönüşüm çabalarının sonuçlanması için önemli olduğunu belirtti. 
    
Bu konuda daha sonuç alıcı adımlar atılmasını isteyen Arslan, 19. faslın açılmasının önemli olduğuna işaret etti. 
    
Türkiye'nin sendikal mevzuatta değişiklik yapması gerektiğini ifade eden Arslan, sendikal haklarla ilgili yasanın çıkmaması için işveren çevrelerinin lobi yaptığını söyledi. 
    
Arslan, sendikal mevzuat değişikliği konusunda Avrupa Birliği Bakanlığının daha çok inisiyatif almasını istedi.