Başçı: İthalat artış hızı yavaşladı

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ithalat artış hızının aldıkları tedbirler doğrultusunda yavaşladığını, ihracatta ise dış talepteki göreli zayıf seyre rağmen kademeli toparlanmanın devam ettiği söyledi.

Başçı: İthalat artış hızı yavaşladı
16 Nisan 2012 Pazartesi 17:25 tarihinde eklendi, 1.041 kez okundu.

 

Başçı, Merkez Bankası 80. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısında yaptığı konuşmada, ”küresel risk iştahının” bozulması sonucunda, Ağustos ayından itibaren Türk Lirasının uğradığı aşırı değer kaybı ve yılın son çeyreğinde fiyatı yönetilen/yönlendirilen ürünlerdeki ayarlamalar nedeniyle, enflasyonun kısa vadede beklenilenin üzerinde bir yükseliş kaydedeceğini öngördüklerini söyledi.
 
Bu durumun orta vadeli enflasyon beklentilerini ve görünümünü olumsuz etkilemesini engellemek amacıyla, Ekim ayında gecelik borç verme faizlerini önemli ölçüde artırarak faiz koridorunu yukarı doğru genişlettiklerini dile getiren Başçı, bu çerçevede piyasa fonlamasını ayarlayarak, Bankalararası Para Piyasası’nda gerçekleşen gecelik faiz oranlarının politika faizinden daha yüksekte oluşmasına izin verdiklerini ifade etti.
 
Bu durumun likidite koşullarında arzu etmedikleri bir sıkılaşmaya yol açmaması için de Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarını düşürdüklerini anlatan Başçı, şunları kaydetti: ”Ayrıca, altın rezervlerimizi güçlendirmek ve bankalara likidite yönetimlerinde daha fazla esneklik sağlamak amacıyla, zorunlu karşılıklara ilişkin kolaylaştırıcı düzenlemeler yaptık ve 27 Aralık 2011 tarihinden itibaren bir ay vadeli repo ihaleleri düzenlemeye başladık. Ekim ayında aldığımız tedbirlerin ardından, ikincil enflasyonist etkileri önlemek amacıyla 29 Aralık 2011 tarihinden itibaren, sekiz günlük bir dönem boyunca, ek parasal sıkılaştırmaya gittik. Bu doğrultuda, politika faizinden yaptığımız fonlama miktarını geçici bir süre için azaltarak, normal günler için ilan edilen alt sınırın aşağısına düşürdük. Buna ek olarak, gerekli gördüğümüz durumlarda bu işlemleri destekleyici yönde sterilize edilmemiş (etkili) döviz satışları ve doğrudan müdahaleleri kullandık.
 
Benzer şekilde, son dönemde petrol fiyatları ve diğer maliyet unsurlarında gözlenen artışların enflasyon beklentilerini bozmasını engellemek amacıyla 23-29 Mart 2012 tarihleri arasında, bu kez altı günlük bir dönem boyunca ek bir parasal sıkılaştırma uyguladık. 27 Mart 2012 tarihli Para Politikası Kurulu toplantısında enflasyonu etkileyen unsurları yakından takip ederek gerekli gördüğümüz günlerde para politikasında ek sıkılaştırmayı tekrarlayabileceğimizi hatırlattık ve bu doğrultuda uygulamaya geçtik.”
 
Uyguladıkları ek parasal sıkılaştırma yanında, 27 Mart 2012 tarihinde altın rezervlerinin güçlendirilmesi ve bankacılık sisteminin maliyet ve likidite kanallarının olumlu etkilenmesi amacıyla, Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların standart altın olarak tesis edilebilecek kısmını yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükselttiklerini aktaran Başçı, 2011 yılında enflasyon hedeflemesi rejimi ile birlikte dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam ettiklerini ifade etti.
 
”Döviz kuru hedefimiz yok”
 
Merkez Bankası Başkanı Başçı, uygulamakta oldukları kur rejiminde, döviz kurunun bir politika aracı olmadığını ve yüzde 5 olan enflasyon hedeflerinin dışında nominal ya da reel herhangi bir döviz kuru hedeflerinin bulunmadığını vurgulayarak, Türk lirasında gözlenen dalgalanmaların, küresel ve yerel gelişmeler ile bunlara karşı verilen para politikası tepkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını bildirdi.
 
Geçen yılın ilk çeyreğinde, Türkiye’ye yönelik sermaye girişlerinin güçlü seyretmesi nedeniyle döviz alım ihalelerine devam ettiklerini hatırlatan Başçı, şöyle devam etti: ”Daha önce de ifade ettiğim gibi, 2011 yılının ikinci çeyreğinde Avro Bölgesi’nde yaşanan borç krizinin giderek derinleşmesi sonucu bozulan risk iştahının, aralarında ülkemizin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkilediğini gözledik. Bu gelişmeyi dikkate alarak, 2011 yılının Mayıs ve Haziran aylarında yaptığımız düzenlemelerle, günlük döviz ihalelerinde alımı yapılacak tutarı düşürdük ve 25 Temmuz 2011 tarihi itibarıyla döviz alım ihalelerine ara verdik. Avro Bölgesi borç krizinin yoğunlaşması sonucu belirsizlik ortamının giderek artması üzerine, 5 Ağustos 2011 tarihinden itibaren, gerekli gördüğümüz günlerde piyasaya döviz likiditesi sağlamak amacıyla döviz satım ihaleleri düzenleme kararı aldık.”
 
”2012 yılında 8 milyar dolar civarında döviz satın almayı öngörüyoruz”
 
Buna ek olarak, geçen yılın Eylül, Kasım ve Aralık aylarında döviz satım ihalelerine yönelik önemli düzenlemeler yaptıklarını aktaran Başçı, 18 Ekim ve 30 Aralık 2011 tarihlerinde de kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlemleyerek, piyasaya satım yönünde doğrudan müdahalede bulunduklarını ifade etti.
 
Başçı, ”2009 yılında Lehman krizi sonrasındaki toparlanma döneminde başlattığımız döviz alım ihaleleri ile piyasadan yaklaşık 26 milyar dolar satın aldık. Avrupa borç krizi sırasında ise bunun yaklaşık 16 milyar dolarlık kısmını piyasanın döviz likiditesini desteklemek amacıyla arz ettik. Altın dahil brüt döviz rezervimiz bugün itibarıyla yaklaşık 93,5 milyar dolar düzeyindedir. 2012 yılında ise ihracatçılarımızdan reeskont kredileri aracılığı ile toplam 8 milyar dolar civarında döviz satın almayı öngörüyoruz” diye konuştu.
 
”Gereken önlemleri almaya devam edeceğiz”
 
TCMB olarak, Ağustos ayından itibaren aldıkları önlemlerin, Avro Bölgesi ülkelerindeki belirsizliklerin hızla yükselmesine paralel olarak ortaya çıkan dalgalanmaların, Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz yansımalarının azalmasında etkili olduğunu vurgulayan Başçı, döviz piyasasına yönelik düzenlemeleri ve faiz koridoruna ilişkin aldıkları politika kararları sayesinde, Türk Lirasındaki oynaklığın diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde gözlemledikleri dalgalanmaya göre çok daha sınırlı kaldığını bildirdi.
 
Başçı, sözlerini şöyle tamamladı: ”2012 yılında uygulamakta olduğumuz para ve kur politikasının genel çerçevesini, 27 Aralık 2011 tarihli ’2012 Yılında Para ve Kur Politikası’ başlıklı para politikası metnimiz ile kamuoyuna açıkladık. Söz konusu metinde de ifade ettiğimiz gibi, 2012 yılında enflasyon hedeflemesi ve dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edeceğimizi önemle hatırlatmak isterim. Bu çerçevede, 2012-2014 dönemi için enflasyon hedefimizi yüzde 5 düzeyinde belirledik. Belirsizlik aralığını ise önceki yıllarda olduğu gibi, her iki yönde 2 yüzdelik puan tuttuk.
 
Önümüzdeki dönemde TCMB olarak fiyat istikrarına odaklanırken, finansal istikrarı da gözetmeye devam edeceğiz. Bu kapsamda, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, gecelik borç alma ve borç verme faiz oranları arasındaki faiz koridorunu ve zorunlu karşılık oranlarını aktif olarak kullanmayı sürdüreceğiz. Bunlara ek olarak, önümüzdeki dönemde önceki yıllarda olduğu gibi, döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesini desteklemek amacıyla, döviz arzı ve talebine ilişkin gelişmeleri yakından takip ederek, gereken önlemleri imkanlarımız çerçevesinde ve basiretli bir şekilde almaya devam edeceğiz.”