Baykal'dan olimpiyat yorumu

CHP eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal, İzmir'de basın mensuplarıyla sohbet etti.

Baykaldan olimpiyat yorumu
08 Eylül 2013 Pazar 15:34 tarihinde eklendi.
Baykal, 2020 Olimpiyatları'nın Türkiye'ye verilmemesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış söylemlerinin inandırıcı bulunmamasından kaynaklandığını öne sürdü. Baykal, "Ortadoğu'ya savaş çağrıları yaparken, bir yandan da dünyada barış imgesi olarak sahiplenilen olimpiyat talebini ortaya koymamız zihinleri karıştırmıştır" dedi.
 
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, yerel seçim öncesi partisinin durumunu görmek, 9 Eylül İzmir'in Kurtuluş Günü etkinliklerine ve partinin kuruluşunun 90'ıncı yıldönümü törenlerine katılmak için geldiği İzmir'de, Kaya Termal Otel'de basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Baykal, İstanbul'un da aday olduğu 2020 Olimpiyatları'nın Tokyo'ya verilmesinin ülkede yine ayrışmaya neden olmasını, Spor Bakanı Suat Kılıç'ın 'Kına yakın' diye tweet atmasını, bazı gazetelerin 'Çapulcular sevindi' manşetleriyle çıkmasını değerlendirdi. Baykal, İstanbul'un olimpiyatları yapabilecek altyapıya, maddi imkana, kültürel zenginliğe sahip olduğunu vurgulayarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış söylemlerinin inandırıcı bulunmadığını öne sürdü. CHP eski Genel Başkanı şöyle konuştu: 
 
"Böyle önemli bir olay etrafında bile ülkeyi ayrıştırma girişimlerinin Türkiye'yi yöneten insanlar, bakanlar aracılığıyla sergileniyor olması çok üzüntü verici. Bütün Türkiye biraradaydı. Hepimiz aynı heyecan ve duyarlılık içindeydik. Müthiş üzüldüm. Böyle bir olayı Türkiye'yi kaynaştırmak, bütünleştirmek konusunda fırsat olarak görmek gerekirken, ayrıştırma zorlaması yapılması yakışmıyor. Bunu başarmaya yönelik bir çaba içinde olunmalı. Bunu çok yanlış buluyorum. İşin esasına gelince Türkiye, olimpiyatları yapmayı hak etmiş ve bunu başarıyla sonuçlandırabilecek bir ülkedir. Bu konuda kimsenin tereddüt içinde olmasını haklı gören bir neden yoktur. Türkiye çok kapsamlı spor organizasyonlarını başarıyla gerçekleştirmiştir. Türkiye olimpiyatları yapacak altyapıya, organizasyon gücüne, beceri birikimine, maddi ve manevi kaynaklara sahip bir ülkedir. Türkiye bunu hak etmiştir. Alabilirdi, almalıydı, almamış olmasından üzüntü duyduk. Şimdi yapmamız gereken şey, 'olimpiyatları alma konusunda neden ileri bir başarı sergileyemedik' bunu sorgulamak. Oylama sonuçları ortaya çıkınca durumun bizim düşündüğümüzden daha sıkıntılı olduğu oraya çıkıyor. Buradan sonuçlar çıkararak bundan sonrası için ciddi hazırlık yapmak gerekiyor."
 
'SAVAŞ TAMTAMLARI ÇALAN ÜLKEYE VERMEZLER'
 
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış konusunda övgüler yağdırırken, ülkede savaş çığırtkanlığı yaptığını, bunun zihinleri karıştırdığını savunarak şunları söyledi: 
 
"Görülecek şey şu; Türkiye G-20 üyesi bir ülke. Çok rahatlıkla bunu yapabilecek bir ülke. Türkiye'nin de aday olduğu bu oylamada, daha önce olimpiyatı organize etmiş bir ülkeye bu imkanın tanımış olması bizi düşündürmelidir. İstanbul çok özel bir kent. Olimpiyat ruhunu taşıyor olmasının yanı sıra kıtaları birleştiren bir kent, içinden deniz geçen bir kent. İstanbul ideal kent, burada olması gerekiyordu. Neden olamadı buna bakmak lazım. Barış konusu hepimizin dikkatini çekmiştir. Olimpiyat ve barış ilişkisi. Başbakan barış anlayışına çok güzel övgüler dile getirdi, zevkle izledik o övgüleri. Onları dinlerken hepimizin aklını, Türkiye'de savaş tamtamları çalınıyor olması, savaş çığırtkanlığının yapılması zihinleri karıştırdı. Söylemin ötesinde Türkiye'nin dünyaya, barışa katkı veren, barışa sahip çıkan bir ülke olarak kendisini kabul ettirmesine ihtiyaç var. Ortadoğu'ya savaş çağrılarını yaparken, bir yandan da dünyada barış imgesi olarak sahiplenilen olimpiyat talebini ortaya koymamız zihinleri karıştırmıştır. Barış söylemlerimiz yeterince inandırıcı bulunmamıştır. Dünyanın evrensel değerlerini temel alan iç ve dış politikayı yeniden sahiplenmemiz gereken bir politikayı hedef almamız gerekiyor. Bu olay bizim kendimizi sorgulamamız için bir vesile olmalıdır. Olimpiyat, parası yetenin yapacağı bir şey değildir. Yapacak olanın belli bir düzeyde değerler sistemini simgelemesine ihtiyaç vardır. Bu olayı politize etme anlayışının iktidarda ortaya çıkması üzüntü vericidir. Bize verilmedi. Çünkü savaş tamtamları çalan bir ülkeye bunu vermezler."
 
'ADANA'DAN ABD'LİLER TAHLİYE OLUYOR, YA TÜRKLER?'
 
CHP eski Genel Başkanı Baykal, ülkenin Suriye politikasını değerlendirirken dünyanın kimyasal silah konunda ikiyüzlü davrandığını şu sözlerle dile getirdi:
 
"Kimyevi silahların mücadele yöntemi olarak kullanılması ne siyasetin ne hukukun ne insanlığın kabul edebileceği bir şey değildir. Kimyevi silahla sadece cephede olanı değil, beşiğinde uyuyanı da tehdit ediyorsunuz. Bunları insanlığın medeniyetin hazmetmesi mümkün değildir. Bunu derhal ortadan kaldırmak lazımdır. Önlemi savaşta arıyorsak, savaşı daha ileri götürmekte arıyorsak bunun sorgulanması gerekiyor. Adana'dan ABD'liler tahliye oluyor, peki ya Türkler ne oluyor. Orası kimler için riskli? Bu konuda büyük bir ikiyüzlülüğün uluslararası düzlemde bulunduğunu üzüntüyle görüyorum. Kimyevi silah kullanmak yasak mı Yasak. Kimyevi silah bulundurmak yasak değil mi Değil. Ne oluyor? Siz imal edeceksiniz ve satacaksınız. Bunların hepsi meşru. Ne yasak? Kullanmak yasak. Burada bir ikiyüzlülük yok mu?'
 
'GÜNDEMİMİZDE OLMAYAN KONULARI KONUŞMADIK'
 
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile cumartesi günü uçakla Ankara'dan İzmir'e gelirken yan yana oturduklarını, ülke ve dünya gündemine dair her şeyi konuştuklarını ama gündemlerinde olmayan konuları konuşmadıklarını söyledi. Baykal, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye geçişi konusunu da konuşmadıklarını belirtti. Baykal, "Genel Başkanı, seçimlere heyecanla hazırlanan, planını yapmış ve heyecan içinde gördüm" dedi.

DHA