Bayraktar'dan 17 Ağustos mesajı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 17 Ağustos depreminin 12. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, bu acı tecrübenin, Türkiye'de güvenli ve sürdürülebilir kentsel gelişme için, afet sonrası uygulamalar yerine, afet öncesi hazırlıklara yoğunlaşarak, afet tehlike ve risklerini giderme-azaltma amaçlı yaklaşımların gereğini ortaya koyduğunu kaydetti. 
    
Bayraktar mesajında, "Bilimsel araştırmaların ve yaşanmış gerçeklerin ortaya koyduğu veriler, zarar azaltmaya yönelik olarak yapılacak 1 birim harcamanın, afet zararında en az 7 birimlik bir azalmaya yol açtığını ortaya koymaktadır. Bundan böyle yapılacak çalışmalar yara sarma anlayışı yerine zarar azaltmaya yönelik olacaktır" ifadesine yer verdi. 
    
Erdoğan Bayraktar, 17 Ağustos Marmara Depreminin 12. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. 
    
Türkiye'de 1950'li yıllardan sonra göçler sebebiyle hızlı nüfus artışına maruz kalan kentlerin plansız ve kontrolsüz yapılaşmalarla karşı karşıya kaldığını belirten Bayraktar, 12 yıl önce 17 Ağustos'ta meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi ile Cumhuriyet tarihinin en büyük kayıplarının yaşandığını ifade etti. 
    
Bayraktar, mesajında şunları kaydetti: 
    
"Bu acı tecrübe, ülkemizde güvenli ve sürdürülebilir kentsel gelişme için, afet sonrası uygulamalar yerine, afet öncesi hazırlıklara yoğunlaşarak afet tehlike ve risklerini giderme/azaltma amaçlı yaklaşımların gereğini ortaya koymuştur. Bilimsel araştırmaların ve yaşanmış gerçeklerin ortaya koyduğu veriler, zarar azaltmaya yönelik olarak yapılacak 1 birim harcamanın, afet zararında en az 7 birimlik bir azalmaya yol açtığını ortaya koymaktadır. Bundan böyle yapılacak çalışmalar yara sarma anlayışı yerine zarar azaltmaya yönelik olacaktır. 
    
Deprem açısından hassas bir coğrafyada bulunan ülkemizde nüfusumuzun yüzde 70'i birinci ve ikinci dereceli deprem bölgelerinde yaşamaktadır. Depremden kaçma gibi bir seçeneğimiz bulunmamaktadır. Yerleşim alanlarının, var olan tehlike ve risklerden etkilenmeyecek ya da en az etkilenecek şekilde planlanmasını yapmak ve vatandaşlarımızı can ve mal kayıplarını en aza indirecek sağlıklı konutlara kavuşturmak mecburiyetindeyiz." 
     
-"Depreme dayanıklı standart yapı projeleri teşvik edilecek"- 
     
Bayraktar, deprem riskinin azaltılmasına ilişkin süreçlerin ilk aşaması olarak tehlike ve risklerin belirlenerek, risk yönetimi veya sakınım planlarının hazırlanmasının önem taşıdığını kaydederek, bu planların süratle yapımına geçilmesinin sağlanacağını belirtti. 
    
Bu doğrultuda öncelikle yapılması gereken işlerden birinin de afetlerle ilgili mevzuatın risk yönetimi çerçevesinde yeniden ele alınması olduğunu ifade eden Bayraktar, bu nedenle Bakanlığın yeni yapılanma sürecinde, Risk Yönetimi ve Sakınım Planlarının yapılması ve onaylanmasına ilişkin çalışmalara öncelik verildiğini anlattı. 
    
Bayraktar, deprem güvenli yapı için projelendirme kadar binaların yapım aşamasındaki denetimin, "önemi göz ardı edilemez bir gerçek" olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: 
    
"Yapı Denetim Kanununun uygulanması, denetim sistemin iyileştirilmesi ve doğru çalışması için gerekli çalışmalar iyileştirilerek sürdürülecek, yapı stokunun kütlesel bazda hızla yenilenebilmesi için depreme dayanıklı, ancak ekonomik bir biçimde inşa edilebilecek olan standart yapı projeleri teşvik edilecek ve desteklenecektir. 
    
Bakanlığımız görev ve çalışmaları kapsamına depreme karşı dayanıksız ve imar mevzuatına aykırı yapıların bulunduğu alanlarda sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir mekanlara ulaşma amacıyla dönüşüm projelerini ve uygulamalarını da ekleyerek afete duyarlı yerleşimler oluşmasına katkı sağlamayı amaçlamıştır. 
    
1999 yılında yaşanan acı kayıpların yaşanmaması için ülkemiz genelinde risk yönetimi ve sakınım planlarının bir an önce tamamlanmasını sağlayarak afet öncesinde afet tehlike ve risklerini azaltma konusundaki çalışmalarımız kararlılıkla sürdürülecektir." 
    
Bayraktar mesajında, 17 Ağustos Marmara Depreminde hayatını kaybedenleri bir kere daha rahmetle andıklarını ifade ederek, "Yaşanan büyük acı ve tecrübe bundan sonra ülkemizde güvenli ve sürdürülebilir kentsel gelişme, afet öncesi hazırlıklar, afet tehlike ve risklerini giderme amaçlı yaklaşımlarda bize mutlaka yol gösterici olacaktır" dedi.