Bayram şekeri 500 milyon ciroya ulaşıyor

Kadiroğlu, ayrıca şekerleme ihracatında 2014 hedefinin 3 milyar dolar olarak ilan etti.

Ramazan Bayramı’na ramak kala şekerleme sektörü yoğun günlerden geçiyor. Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, bayram satışları ile ilgili detayları verdi.


Şekerleme satışlarında tercihlerin önemli rol oynadığını anlatan Kadiroğlu, şunları kaydetti:

“Hediyelik ürünlerin yüzde 90’a yakını bayramlarda tüketiliyor. Hediyelik grubunda bulunan tüketimin üçte birini de Doğu ve Güneydoğu Anadolu karşılıyor. Çünkü bu bölgelerimizde geniş aile yapıları var ve ananevi bağlar hâlâ kuvvetli. Bayramlarda geliş gidişler oluyor ve hediyeler takdim ediliyor. Hediyeler de şekerleme oluyor. Batı illerinde tercih çikolata olurken doğu illerine doğru talep şekere dönüyor. Bunun birinci nedeni elbette fiyatlar, çünkü çikolata daha pahalı. Şekerin kilogram fiyatı çikolataya göre daha uygun olduğu için talep görüyor. Diğer bir neden de kültür. Şekerlemenin Türkiye tarihi çikolataya göre çok daha eski. Hatta şeker türkülerimize dahi girmiş durumda.”


Bayramda hediyelik şekerleme sektörünün büyüklüğünün 500 milyon TL’yi bulduğuna işaret eden Kadiroğlu, “Çikolata ve şekerleme sektörünün bayram döneminde tonaj büyüklüğü ise 40-45 bin ton seviyelerinde. Buna göre sektör bir senede ciro-hacim büyüklüğünü 1 ayda, Ramazan’da yakalıyor. Dolayısıyla ramazan hem manen hem madden 11 ayın sultanı.” ifadelerini kullandı.

Bayramın yaz aylarına denk gelmesinin şeker satışlarının artmasında etkili olduğunu belirten Kadiroğlu, “Bayramların yaza gelmesi şeker lehine katkı sundu. Sıcak havalarda formu bozmadan çikolatayı sevk ve idare güç hale getiriyor. Bu nedenle şeker tercih ediliyor.” dedi.



Bayramların şekerleme sektörü için en önemli dönem olduğunu dile getiren Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı, şöyle devam etti:

“Sektör her sene genel ekonomiyi aşan bir büyüme elde ediyor. Bunda ihracat dinamizminin de payı var. Bayramlarda geliş gidişler ve ananeler zayıfladıkça doğal olarak hediyeleşme kültürü de olumsuz etkileniyor. Yaza denk gelen bayramlar nedeniyle ayrı bölge, gelir ve yaş gruplarında ayrı tercihler ortaya çıkıyor. Orta gelirde, orta yaş grubunda memleket ve aile bağları belirleyici oluyor. Orta direk diye de tanımlanan bu kesim bayramda memleketine gidiyor. Giderken hediyesini de götürüyor. Hediyelik tüketiminin üçte birinin Anadolu’da olması da bunu doğruluyor. Bilhassa yeni nesil ise yaz bayramını bir tatil olanağı olarak görebiliyor. Tatile giden de hediyeleşme gibi ananeleri yerine getiremiyor. Toplu bayramlaşmaların yerini bireysel yaşam şekilleri alıyor.Bu bayramda bunu daha net görebileceğiz.”

Merdiven altı üretimin hemen hemen sonlandığına değinen Hidayet Kadiroğlu, “Merdiven altı üretime yönelik sektör ve ilgili kamu kurumları senelerdir büyük mücadele verdi. Ancak burada esas belirleyici olan tüketici bilinci. Gelir seviyesi arttıkça ve tüketici bilinci arttıkça merdiven altı üretimine alan daraldı. Perakende sektörünün modern kanallar şeklinde daha organize hale gelmesi de merdiven altı üretimi sınırladı. Markalı ürünlere talep her geçen gün artıyor.” dedi.

Şekerleme sektörünün yüzde 80’e yakın yerli girdi oranıyla cari açığın da ilacı olduğunu vurgulayan Kadiroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“İlk 6 ayı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 15 büyümeyle kapatan sektörün 2014 sonu ihracat hedefi 3 milyar dolar. Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımlarla Türkiye ekonomisi senelik büyümesini 3’e katlayan sektör, dünyada takip ve taklit edilen konumuna geldi. Türkiye ihraç ürünleri kilogram/dolar değeri 1,5 dolar seviyesinde iken şekerleme sektörünün kilogram/dolar değeri 3 dolar seviyelerine, yani Türkiye genelinin 2 katına çıkmış durumda. Yüzde 80’e yakın yerli girdi hammadde ile üretim yapan sektör, aynı zamanda cari açığın ilacı. Ürettiği katma değer ile Türkiye’nin en önde gelen sektörlerinden olan şekerleme, son dönemlerde başlıca ihracat ülkelerinde karışıklıklara rağmen ivme kaybetmeden yoluna devam ediyor. Bu anlamda Güney Amerika, Uzakdoğu ve Afrika başlıca odaklandığımız bölgeler.”