''Ben de şiddete maruz bırakıldım''

Sinema ve ses sanatçısı Emel Sayın, kadınların, uğradıkları şiddeti utandığı veya korktuğu için kimseye anlatmadığın belirterek, kendisinin de 1980'li yıllarda evli olduğu kişi tarafından şiddete maruz bırakıldığını söyledi.

Ben de şiddete maruz bırakıldım
08 Şubat 2012 Çarşamba 22:12 tarihinde eklendi, 1.292 kez okundu.

AK Parti İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanlığınca Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Değişen Toplum, Gelişen Kadın'' konferansında konuşan Emel Sayın, Türk vatandaşı olarak kadına şiddete bağıra bağıra ''Bayır'' dediğini ve böyle bir şeyi kabul etmediğini belirtti. 
    
Hemen her gün bir basın organında bu olayların görüldüğünü ifade eden Emel Sayın, bir kadına, en yakını olduğu eşi tarafından şiddet uygulandığını ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü vurguladı. 
    
Kadınların öncelikle konumlarını belirlemeleri ve kendilerine inanmaları gerektiğini dile getiren Emel Sayın, ''Allah kadınları sadece erkeklere hizmet etsin diye yaratmadı. Biz kadınlar eşlerimizle el ele, aynı yolda ancak hayat arkadaşı olarak yürüyebiliriz'' diye konuştu. 
     
-''Gözüme vurdu''- 
     
Şiddetin önlenmesi noktasında annelere çok iş düştüğünü ifade eden Emel Sayın, annelerin erkek çocuklarını, ''Bak evladım, günün birinde kız kardeşine ya da eşine elini kaldırdığını duyarsam sana sütümü helal etmem'' diyerek yetiştirmesi gerektiğini belirtti. 
    
Kadınların, maruz kaldıkları şiddeti utandığı veya korktuğu için kimseye anlatmadığına dikkat içeken Emel Sayın, şöyle devam etti: 
    
''Ben de 1980'li yıllarda evli olduğum kişi tarafından şiddete maruz bırakıldım. İzmir'de bir restorandayız. Eşim bana 'kim o adam, sana niye bakıyor' dedi. Hemen oradan kalkmak istedim, çünkü ben o anda ne olacağını tahmin ediyordum. Utanmamak ve rezil olmamak için hemen kalktım, arabaya girdim. Yine üsteleyince haksızlık ettiğini, böyle bir şeyin olmadığını söyledim. 'Yeter, dayanamıyorum' dedim. Yumrukla gözüme vurdu, gözüm morardı. O zaman İzmir'de fuarda çalışıyorum, her gece binlerce izleyenim vardı. Makyaj örtmüyor, kapatmak için saçımı indiriyordum ama yine de kapanmıyordu. Bana soranlara yalan söyleyerek 'araba birden fren yapınca oldu' dedim. Onca yıl bunları sakladım. Çok yanlış olduğunu şimdi daha iyi biliyorum. Anlatmak, susmamak lazım. Benim yüz binlerce, belki milyonlarca sevenim olabilir ama aynı muamele bana da yapılabiliyor. Hiçbir şey fark etmiyor.'' 
    
Emel Sayın, kız çocuklarının mutlaka iyi bir eğitimden geçirilmesinin önemine işaret ederek, kızların bir meslek sahibi olmaları ve ayaklarının üzerinde durabilmeleri gerektiğini söyledi. 
    
Kızların, iş sahibi olmaları halinde kendi güçlerinin farkına varacaklarını ve şiddete maruz kalmayacaklarını düşündüğünü dile getiren Emel Sayın, şunları kaydetti: 
    
''Başıma geldiğinde eşimden ayrıldım. Aslında bu tür erkeklerden ayrılmak da problemdir. Ama ben bir şekilde bunu başardım. Çünkü ayaklarımın üstünde durabiliyordum, kimseye ihtiyacım yoktu. Kadınlar öncelikle kendi değerlerinin farkında olmalılar. Hepiniz yuvalarınızın kraliçelerisiniz. Diliyorum ki hepiniz tüm yaşamınız boyunca eşinizle el ele, yol arkadaşı olarak yürürsünüz.'' 
     
-''Şiddeti uygulayanların yüzde 95'i erkek''- 
     
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Polat ise şiddetin artmadığını, hep var olduğunu fakat kadınlar tarafından dile getirilmediğini belirerek, farkındalığın son günlerde arttığını söyledi. 
    
Hükümetlerin ve hukukçuların ''kadına şiddet'' konusuyla daha fazla ilgilenmesine bağlı olarak şiddet gören kadınların sorunlarını anlatabildiğini vurgulayan Polat, Türk toplumuna ait ''Dayak cennetten çıkmadır'', ''Kızını dövmeyen dizini döver'', ''Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin'' gibi sözlerin kadınlara şiddeti meşrulaştırdığını öne sürdü. 
    
Kadına yönelik şiddete büyük bir toplumsal sorun olarak bakmak gerektiğine dikkati çeken Polat, şöyle dedi: 
    
''Şiddeti uygulayanların yüzde 95'i erkek, maruz kalanların yüzden 90'dan fazlası kadın ve çocuklardır. Kadına yönelik şiddet sadece kadının sorunu değildir, aynı zamanda bir toplumsal sorundur. Şiddet gören kadınlar çocuk yetiştirmekte, şiddete maruz kalan ve tanık olan çocuklar da büyüdüklerinde kendi çocuklarına şiddet uygulamaktadır. Kadına yapılan şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Çoğu genç kız babasından şiddet gördüğü için adını bile bilmediği erkekle evden kaçabiliyor.'' 
    
Konuşmaların ardından AK Parti İzmit İlçe Kadın Kolları Başkanı Aysel Demirtaş, Emel Sayın'a tablo ve çiçek hediye etti.