"Biatsa biat, itaatsa itaat"

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, seçim bölgesinde partilileri ile bir araya geldi. Metiner, Uhud Savaşı'nda sahabelerin Hz. Muhammed'e olan bağlılıklarını örnek verirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tapmadıklarını, sadakatle bağlı olduklarını söyledi. Metiner, 'Yargı ve emniyet darbesi'ni boşa çıkartacaklarını belirterek şöyle dedi:

 

"Genel başkanımız, büyük liderimiz başbakanımız bir irade beyanında bulunmuştur. Kusursuz itaatse biz büyük liderimize kusursuz itaat ediyoruz. Söz verdik bu can bu bende kaldığı sürece söz verdik, ideallerimiz için ölümüne mücadele edeceğiz. Bu şer güçlerinin amacı; 30 Martta AK Parti'nin oyları düşürülürse hemen genel seçim tartışması başlatacaklar. Cumhurbaşkanlığı seçimini askıya alacaklar. AK Parti'nin içinde oynuyor, fitne çıkartıyorlar. 3-5 kendini bilmez, 3-5 zaten bizden olmayan insanları bizden ayırtarak AK Parti'nin önünün parçalandığını, artık başbakanın da yolun sonuna geldiğini anlatmaya çalışıyorlar. Böyle bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Yargıyı bu yüzden ayırt ediyorlar. Yargı, emniyet darbesi hepsini boşa çıkartacağız. Nasıl çıkartacağız biliyor musunuz? 30 Mart'ta o sandıkları patlattığımız zaman. Uhud harbinin en şiddetli olduğu andır. Bir haber uçurulur ve denilir ki; 'Allah'ın resulü öldürüldü.' Ne oldu? O has sahabeler o yürekli insanlar peygamberin etrafında kenetlenirler. Ölümüne arkasında dururlar. Çünkü biat etmiş, söz vermişlerdir. Kendi cesetleri çiğnenmeden Resulullah'ın cesedine hiç kimsenin parmağı dahi dokundurmayacaklarına dahi söz vermişlerdi. Ama diğerleri topuklarının üzerinde gitsin geriye dönmüşlerdir. Şimdi aynı şeyi AK Parti'nin içinden birilerine yaptırma çalışıyorlar. Giden gitsin biz arınarak güçleneceğiz. Asla rahatsızlık duymuyoruz, giden, o ihanetçilerin gidişlerinden hiçbir rahatsızlık duymuyoruz. İçimizdeki çürükler temizlensin, has kardeşlerimiz bu davanın has yiğitleri kalsın. Biz onlarla yol yürümeyebiliriz. Ama size şunu söyleyeyim ayeti kelime iner der ki; 'kim ki Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki Muhammed ölmüştür.' Muhammed ölür veya öldürülürse siz topuklarınızın üzerinde geriye mi döneceksiniz? Biz liderimizi seviyoruz. Biz liderimize sadakatle bağlıyız. Ama o birileri ne diyorlar bizim liderimize taptığımızı söylüyorlar. Bunu diyenler de; dini kisveli arkadaş, dostlarımız. Yazıklar olsun biz tapmıyoruz. Ama liderimize sadakatle bağlıyız. İkisinin arasındaki farkı bilmiyorlarsa Uhud harbine baksınlar Uhud harbinden sonra inan ayeti kelimeye baksınlar."

 

"HSYK DAN HESAP SORACAĞIZ"

 

Mehmet Metiner, son günlerde gündeme gelen yolsuzluk olaylarına değinirken, ortada yolsuzluk olmadığını söyledi. Metiner, adliye önünde bildiri dağıtan savcı zihniyeti ve HSYK'dan hesap soracaklarını bildirirken şöyle devam etti:

 

"Çok derin bir tezgahla karşı karşıyayız. Yolsuzluk kılıfı altında yargı, emniyet cuntasının devlet içinde devlet gibi kendini konumlandıran küresel güçlerle de bağlantılı o karanlık çetenin bir hükümet darbesiyle karşı karşıyayız. Ortada yolsuzluk falan yok. Yolsuzluk tamamen bir kılıf. Ama asla şuna izin vermeyeceğiz; Yargı üzerinden hükümetimize rest çekenlerden hesap soracağız. Buranın bir yargıçlar Cumhuriyeti olmadığını peşinen söylüyoruz. Yargı darbesinde bürokratik darbeye de 'Hayır' diyoruz. 'Her türlü vesayete hayır' diyoruz. O yargıçlar, o savcı haddini bilecek. Evet ortada bir yolsuzluk var; hukuk, yargı yolsuzluğudur. O yolsuzluğun hesabını soracağız. Adliye önünde militan gibi bildiri dağıtan o savcı zihniyetinden hesap soracağız. HSYK'dan hesap soracağız."

 

"ENGİN ALAN'IN DURUMU FARKLI"

 

AK Parti'li Mehmet Metiner, tahliye edilen BDP milletvekillerinin ardından cezaevinde kalan Balyoz davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın durumunun farklı olduğunu söyledi. Metiner, "Kesinleşmiş bir cezası var. Dolayısıyla tutuklu değil hükümlü. Serbest bırakılanlar tutuklu vekiller sayın Haberal, Mustafa Balbay ve BDP'li vekiller, henüz haklarında istenen cezalar kesinleşmediği için bırakıldılar. Dolayısıyla Engin Alan olayıyla diğer tutuklu vekillerin durumuyla aynı değil. Birbirine emsal teşkil edecek bir durum söz konusu değil" diye konuştu.

 

"AK PARTİ'SİZ BİR TÜRKİYE YARATMAK İSTEYEN BİRİLERİ..."

 

Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'nde, geçen 1 Ocak gecesi durdurulan ve iddiaya göre MİT görevlisi tarafından kullanılan içinde roket ile mühimmat bulunduğu TIR'la ilgili konuşan Mehmet Metiner, bu olayın tamamamen asparagas oluğunu öne sürdü. AK Parti'siz bir Türkiye yaratmak isteyenlerin bu TIR üzerinden algı operasyonu hazırladığını vurgulayan Metiner, şunları kaydetti:

 

"Tamamen asparagas algı operasyonuyla başlatılan 17 Aralık'ta başlatılan algı operasyonun bir parçası niteliğinde üstelik Suriye'ye giden TIR İHH'nın değil devlet marifeti ile Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardım malzemeleri ile dolu bir TIR'dır. Dolayısı ile MİT'in, devletimizin koordine ettiği Türkmen kardeşlerimize gönderilen bir TIR'dan bahsediyoruz. İHH'nın TIR'ından bahsetmiyoruz. İHH, sayın Başbakanımıza yakın insanların kurmuş olduğu bir teşkilat olduğu için bilerek terevis algısı oluşturmaya çalışılıyor. 17 Aralık'tan itibaren başlatılan yolsuzluk kılıfıyla başlatılan sayın Başbakanı yıpratma, AK Parti'nin başından alıkoyma ve son kertedede AK Parti'siz bir Türkiye yaratmak isteyen birileri; İHH ve bu TIR üzerinden yaratmak istedikleri bir algı operasyonu var ve bu tamamen asparagas haber."

 

Geçen 17 Aralık'ta düzenlenen operasyon ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir kumpas kurulduğunu ve bu nedenle Anadolu'nun ayaklandığını ifade eden Metiner, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Anadolu, yiğit insanlarımızın, derin milletimizin yurdu. Anadolu şuan ayaklanmış bir durumda. Sayın Başbakanımıza, liderimize kurulan kumpasın farkında. Küresel güç odaklarının içerideki yerli piyonlarıyla bunlar devlet içinde odaklanmış, kimi devlet yapılanmalarının kendi liderlerine, kendilerinden biri olarak görüp kendi oylarıyla seçtikleri liderlerden nasıl bir kumpas kurduklarını gördü. Dolayısıyla Anadolu ayaklanmış durumda, dünyanın pek çok yerinde Anadolulun yiğit insanları demokratik tepkilerini ortaya koymak için sokaklara caddelere çıkıyorlar. Barışçıl yöntemlerle tepkilerini ortaya koyuyorlar."