Yazarlar

Kadir Çelik
Bırakın baba konuşsun !

Kanal D ekranlarında başlayan ’’Susma’’da ilk iki gün, Münevver Karabulut cinayetini işledik.

Baba Süreyya Karabulut, anne Nagehan Hanım’ı da koluna takıp, katil ya da katillerin yakalanması için emniyet, savcılık, televizyon programları arasında dört dönüyor.

Yüreği kanayan bir babanın feryadını, kimse susturmaya kalkmamalı.

O adam, belki de çoğu kişinin söylemek isteyip de söyleyemediği gerçekleri haykırıyor.

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın kendisine dava açacağı haberlerine, ’’ Ben zaten ölmüşüm, mezar taşına dava açsan ne olur’’ sözleri, Süreyya Karabulut’un içinde bulunduğu ruh halinin resmidir.

Bırakın baba konuşsun, yanan yüreğini serinletsin.

Bu yürek yangını sönmez, ama en azından bırakın soğusun.

Ateş düştüğü yeri yakıyor, acı, Karabulut ailesinin acısıdır, kimse onlar kadar yanamaz.

Bu cinayetten herkesin çıkarması gereken dersler de var.

Bazı varlıklı aileler, çocuklarına yeterince veremedikleri sevginin boşluğunu parayla kapatmaya kalkınca, çocuklar patlamaya hazır bombaya dönüşebiliyor.

Ve, o bombanın, ne zaman nerede patlayacağı da belli olmuyor.

Siz, evladınızı ne kadar özenle yetiştirmiş olsanız da, bu mayınlar, en nadide vazoları yere düşürüp, paramparça edebiliyor.

Paylaş :