"Bizde başkanlık sistemi olsaydı..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRTHaber canlı yayınında, başkanlık sisteminin olması durumunda Türkiye'nin daha ileride bir noktada olacağını söyledi.

Bizde başkanlık sistemi olsaydı...
29 Ocak 2015 Perşembe 21:42 tarihinde eklendi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başkanlık sisteminde benimle gelen benimle gider" dedi.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1 ve TRT Haber ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Bir gazetecinin "Başkanlık sistemi" ile düşüncelerini sorması üzerine şunları ifade etti:
 
"Bunun üzerinde birçok spekülasyonlar oluyor. Belediye Başkanı olduktan sonra, başbakan olduktan sonra başkanlık sistemi dediğimizde birçok kez bu konu hakkında spekülasyonlar oldu. 
 
"GERÇEĞİ GÖRMEK LAZIM"
Bir çok alışkanlıkları siz değiştirmeye yönelik adımlar atarsanız, bunların üzerinde spekülasyonlar yaparlar. Bizden önceki cumhurbaşkanları da başkanlık sistemini dile getirmiştir. Dünyada bugün G20 ülkeleri içinden 10 tanesi başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Artık bir gerçeği görmemiz lazım. Acaba çok daha seri, çok daha kolay nasıl muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarız sorusunu sormamız lazım. Biz bunun peşindeyiz. Çok başlı yapı bizim ayağımıza pranga vuruyor. 
 
"NİYE PADİŞAHLIK OLUYOR"
Amerika, Brezilya, Güney Kore, Meksika olunca padişahlık olmuyor, yani Türkiye'de böyle bir tez ileri sürülünce niye padişahlık oluyor Eğer biz şu 12 seneyi bu kadar
zor şartlarda yürüttüysek bu da demek ki gördüğümüz bazı şeyler var. İstiyoruz ki daha ileri gidelim, halkımızın yaşam standardını daha yüksek seviyelere çıkartalım
Çok daha hızlı bir şeklide muasır medeniyet seviyesine çıkarız. Biz bunun peşindeyiz. Başkanlık sisteminde yine denetleme sistemi olacak. Denetimsiz bir anlayışın olması çok sıkıntılar doğuruyor. 
 
"BAŞKANLIK SİSTEMİ OLSAYDI..."
Teori noktasında bazı insanlar teorisini ortaya koyabilir ama yaşamak başka bir şey. Başarımız ortada. 12 yıllık yaptıklarımız ortada. Bizde başkanlık sistemi olsaydı geldiğimiz noktanın daha ilerisine olurduk.
Bir üçlü kararnamede siz istediğiniz bir insanı atamakta bile zorlanıyorsunuz. Başkanlık sisteminde böyle değil. Seçtiğim kişi benimle gider. Benimle gelen benimle gider. Şimdiki sistemde bunu yapamıyorsunuz, yargı engelliyor. 
 
"YARGI ALIYOR, SİZ ATIYORSUNUZ"
Yargı ile 11 kere görevden alınan 12. kez geliyor. Mesela Nasuhi Bey’in durumu. Bu hükümet Nasuhi Bey’i TRT Genel Müdürlüğü’ne atadı. Kaç kere alındınız görevden? 2 kez. İşte bu kurum nasıl yürüyecek? Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. O zaman kurumdaki alt üst ilişkisi bozuluyor. Tabii bu değişiklik için Anayasa değişikliği şart. Bizim hukuku zorlama noktasından sıyrılmamız için başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Halkımızın bu tür sistemleri tanıması isabetli olur.
 
"SİSTEMİN OMURGALARI VARDIR"
(Parlamento, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay gibi kurumların denetiminin geçerli olduğu başkanlık sistemi) Bu sistemler oluyor ama bu sistemlerin işleyişinde başkanın belli bir yere kadar yetkisi oluyor. Başbakan, bu defa başbakan olarak değil başkan birinci yardımcısı, ikincisi yardımcısı olarak görev alanlar var. 
Onların muadilleri, hükümet başkanlarının olduğu ülkelerde başbakanlar. Bu demek değildir ki başkan, başbakanlarla görüşemez. Onlarla da görüşür. Sistemin omurgaları vardır. O omurgalarla lüzumsuz olanlar varsa onları zaten koyarsınız bir kenara. Olması gerekenler varsa onlarla beraber zaten yola devam edilir. 
 
"KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Ermeni diasporası rahat durmuyor. Onlar yine karıştırmaya, kurcalamaya devam edip, Türkiye ile bu noktada bir cedelleşmenin, adeta bir kavganın içerisinde bu süreci işletmek istiyorlar. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Birilerinin siparişi üzerine biz, bir sözde Ermeni soykırımını da kabul etmeye mecbur değiliz. Biz diyoruz ki: Bu konuda samimiyseniz gelin bunları tarihçilere bırakalım. Tarihçiler bu konuda
çalışsınlar."
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.
Erdoğan, "Eğer bizde başkanlık sistemi olsaydı, biz geldiğimiz noktanın çok daha ilerisinde olurduk" dedi.
 
 
''BEN DAMDAN DÜŞMÜŞ BİRİYİ''
 
 
"Teori noktasında bir çok insanlar pek çok şeyin teorisini ortaya koyabilir ama yaşayarak bir şeyi yapıyorsanız o noktada netice almak da çok daha farklı olur. Nasreddin Hoca bana doktor getirmeyin, damdan düşen birini getirin dediği gibi. Ben damdan düşmüş biriyim. Damdan düşmüş biri olarak da bu işleri biliyoruz. Belediye başkanı ve Başbakanken yaptıklarımız ortada. İddalı bir şey söylüyorum, eğer bizde başkanlık sistemi olsaydı, biz geldiğimiz noktanın çok daha ilerisinde olurduk. Bir çok kez önümüz tıkanmıştır ve bunları aşana kadar büyük mücadeleler verdik. Üçlü kararnamede bir atama yapmak çok zor. Ben istediğimle çalışırım ama bu sistemde sizinle gelen sizinle gitmiyor. Mesela yargı bunu engelliyor. Mesela Nasuhi Bey’in durumu. Bu hükümet Nasuhi Bey’i TRT Genel Müdürlüğü’ne atadı. Kaç kere alındınız görevden? 2 kez. İşte bu kurum nasıl yürüyecek? Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. Tabii bu değişiklik için Anayasa değişikliği şart. Bizim hukuku zorlama noktasından sıyrılmamız için başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Halkımızın bu tür sistemleri tanıması isabetli olur."