"Bosna'daki Türk etkisi hissedilmeli"

Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç, AA'nın Boşnakça yayını için, Türklerin her halükarda ve her şekilde Bosna'da varlıklarını sürdürmek zorunda olduklarını belirterek, "Aynı zamanda Bosna'daki medya alanında muhakkak Türk etkisi bir şekilde hissedilmeli" dedi.

Bosnadaki Türk etkisi hissedilmeli
15 Şubat 2012 Çarşamba 18:58 tarihinde eklendi.

AA Editör Masası'nda soruları yanıtlayan İzzetbegoviç, AA Saraybosna temsilcilisinin, Anadolu Ajansı'nın Boşnakça yayınının yakında başlayacağını hatırlatarak, Boşnakça servisinde çalışacaklara hangi tavsiyelerde bulunabileceğini sorması üzerine, Bosna Hersek'te profesyonel ve iyi medyaya büyük ihtiyaç duyduklarını söyledi. 
    
İzzetbegoviç, "Türkler her halükarda ve her şekilde Bosna'da varlıklarını sürdürmek zorundalar ve aynı zamanda Bosna'daki medya alanında muhakkak Türk etkisi bir şekilde hissedilmeli" dedi. 
    
Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç, Bosna Hersek'in doğu ve batı arasında önemli bir yer teşkil ettiğini belirterek, dünyanın Türkiye'nin bulunduğu bu coğrafyasından iyi haberler duymak istediklerini kaydetti. 
    
Bosna'dan dünyaya olumlu ve gerçek haberleri gönderecek olan bir ajansa da ihtiyaçları olduğunu vurgulayan İzzetbegoviç, hiç şüphesiz Anadolu Ajansı'nın bu iki hususu başarıyla yerine getireceğini söyledi. 
    
Bosna mücadelesinin Türkiye'de duyulmasında en aktif rol oynayan isimlerden biri olan Hakan Albayrak'ın Bosna Hersek'te Dayton'dan kaynaklanan problemlerin devam ettiğini belirterek, zaman zaman bazı Hırvatların da ayrı bir entite için mücadele verdikleri yönünde duyumlar olduğunu, bu konuda ne kadar ciddi bir tehlike bulunduğunu sorması üzerine, İzzetbegoviç, Bosna Hersek'teki bazı Hırvat siyasetçilerin seçimden önce üçüncü entite konularını bir siyaset malzemesi olarak istismar ettiğini söyledi. 
    
Dayton Antlaşması'na göre Bosna'da iki entitenin söz konusu olduğuna işaret eden İzzetbegoviç, üçüncü bir entitenin söz konusu olamayacağını düşündüğünü kaydetti. 
    
Hırvatlar ve Boşnakların halk olarak iç içe yaşadığına dikkati çeken İzzetbegoviç, "Üçüncü entite oluşturulması için Allah muhafaza savaş gerekecektir. O da imkansız görünüyor" dedi. 
    
Hırvatların Boşnaklardan üç veya dört misli daha küçük bir topluluk olduğuna dikkati çeken İzzetbegoviç, Boşnaklar olarak Hırvatların kendilerini daha rahat hissedebilmeleri için yapılması gereken şeyler konusunda çalışmaları gerektiğini söyledi. 
    
Boşnakları ve Hırvatları temsil eden partilerin bu ay içerisinde bir toplantı gerçekleştireceklerini ifade eden İzzetbegoviç, bu toplantıda sorunları ele alacaklarını bildirdi. 
     
-"Tek hedefim var, Bosna'yı daha güzel bir şekilde temsil etmek"- 

     
Mart ayı başı itibariyle Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı olacağı hatırlatılarak, öncelikli gündem maddelerinin ne olduğunun sorulması üzerine İzzetbegoviç, 10 Mart tarihinden itibaren başkanlık görevine geleceğini ifade ederek, "Benim tek hedefim var, Bosna'yı daha güzel bir şekilde temsil etmektir. Özellikle dünya çapında Bosna Hersek'e yardım etme konusunda yeni bir ortam yaratabilme seçenekleri üzerinde çalışacağım" dedi. 
    
Bosna-Hersek konusunun dünya kamuoyunu artık epey yorduğunu dile getiren İzzetbegoviç, dünya liderleriyle görüşerek sorunun çözümünde yeni bir enerji ve irade ortaya konmasını sağlamaya çalışacağını söyledi. 
    
Bosna Hersek'in normal bir devlet olmak için çok az bir mesafesi kaldığına işaret eden İzzetbegoviç, en önemli şey olan halklar arasındaki nefretin yavaş yavaş kaybolduğunu ve durumun daha normal hale geldiğini söyledi. 
    
Devlet içerisinde hayata geçirilen reformlarda çok başarılı olduklarını ifade eden İzzetbegoviç, NATO'ya üye olmalarının ve ekonomi alanında atılacak adımların bu normalleşmeyi hızlandıracağını belirtti. 
    
En zor dönemi geride bıraktıklarına işaret eden İzzetbegoviç, bütün dikkatleri ile ekonomiye yoğunlaşacaklarını ve bu nedenle Türkiye'yi ziyaret ettiğini kaydetti. 
    
Türkiye'deki görüşmelerinin bu konuda ümit verici olup olmadığının sorulması üzerine İzzetbegoviç, şunları kaydetti: 
    
"Kesinlikle, çünkü global düzeyde ekonomik kriz sürerken Türkiye küçük bir ekonomi mucizesi oldu. Dünyadaki bütün ekonomi verileri düşerken Türkiye'deki veriler hızla artmakta. İnanılmaz başarılı bir yönetiminiz söz konusu. Bizim için önemli olan o kadar başarılı bir yönetimin Bosna'ya çok olumlu bakması. Bu yönetim Bosna'daki ekonomik problemleri küçük parmağını bile kıpırdatsa çözebilir."