Bülent Keneş: Zeynalov’a yapılanlar ahlak dışıdır

Azerbaycan vatandaşı Mahir Zeynalov’un sınır dışı edilmesiyle ilgili konuşan Bülent Keneş, karara sert tepki gösterdi. Yaşanan süreci anlatan Keleş, “Mahir Zeynalov şu an itibariyle hem oturma izni hem de çalışma izni açısından herhangi bir hukuku sorunu olan bir arkadaşımız değil. 4 yıl boyunca basın kartı aldı. Yasal olarak Türkiye’de gazetecilik yapma hakkı vardı. Legal çerçevede Mahir arkadaşımızı istihdam ediyorduk. Aralık ortasında 5. kez başvuru yaptığında Bayın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün (BYEGM) ilgili komisyonunda yine arkadaşımıza basın kartı çıkmıştı. Bu kart İstanbul’daki BYEGM il müdürlüğüne ulaştırılmıştı. Tam kendisine bu kart verilecekken kart eline geçmedi. Konuyu soruşturduğumuzda ‘müdürlük olarak takdir hakkımızı kullanıyoruz, size kart vermekten vaz geçtik’ dediler. Bu kart alınamadığından çalışma izni prosedürleri başlatılamadığı için Zeynalov’un önümüzdeki yıl için çalışma şansı kalmayacaktı. Ancak, geçtiğimiz yıl aldığı kartın ve çalışma izninin süresi 10 Mart 2014 tarihinde sona eriyordu. Biz ise daha Şubat’ın 4’ünde bu kararla karşı karşıya kaldık.” şeklinde konuştu.

‘TWİTTE SUÇ TEŞKİL EDECEK TEK KELİME YOK’

Mahir Zeynalov’un attığı tiwitte herhangi bir suç unsuru bulunmadığını kaydeden Bülent Keneş, “Zaten Türk medyasında yayınlanmış haberlerle ilgili yorumsuz olarak attığı bir twit söz konusu. Burada nasıl ‘halkı kin ve nefrete sevk etme’ ‘devlet büyüklerine hakaret etme’ gibi bir suç isnat ediliyor? Tüm hukukçuların bunu tartışması lazım. İfade özgürlüğüne büyük bir darbe olan bu vahim durumu hukukçuların tartışması lazım.” diye konuştu.

Keneş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sayın Başbakan bu twitlerden dolayı avukatlarını harekete geçirerek yaklaşık 1 ay önce Mahir Zeynalov hakkında ceza davası açılması konusunda suç duyurusunda bulundular. Arkadaşımız bu konuda ifadesini verdi. Basında yer alan haberleri paylaştığını, sadece İngilizce twit attığını söyledi. Ama belli ki torba torba paralarla, kamyon kamyon paralarla, kamu ihalelerinin verilmesi karşılığı elde edilen kaynaklarla havuzlarla medya mühendisliğine soyunan iktidarımız, bu büyük makro düzeydeki medya mühendisliğiyle yetinmeyip, olaya mikro düzeyde gencecik, mesleğinin başında, gelecek vadeden, hem Türkiye hem de dost Azerbaycan için ileride büyük işlere imza atabilecek olan, fikir özgürlüğü anlamında birikimlerini oluşturmakta olan bir arkadaşımıza bireysel olarak intikamcı duygularla musallat oldular. Burası hukuk devletiyle zaten yargısal bir süreç vardı. Demokrasi varsa bu hukuki sonucu beklersiniz, yargısal bir sonuç çıkarsa ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ derdik. Yargıya yapılan tüm müdahalelere rağmen bunu derdik. Ama buna da sabretmediler. İntikamcı bir duyguyla temyizi olmayan, hukuki prosedürün işletilmesi mümkün olmayan bir şekilde belirli bir mekanizma harekete geçirildi. Çok hızlı bir şekilde İçişleri Bakanlığı’nın –eminim ki Başbakanlığın da bilgisi dahilinde- arkadaşımız sınır dışı edilme durumuna geldi.”

‘ARKADAŞIMIZI ULUSLARARASI BİR OFİSİMİZDE İSTİHDAM EDECEĞİZ’

Mahir Zeynalov ile çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Keneş, “Arkadaşımızı bu haksız, hukuksuz, vicdansız, insafsız, ahlaksız tavırla baş başa bırakacak halimiz yok. Kendisini arkadaşlarımız Bakü’ye yolcu ettiler. Eşi ile birlikte Azerbaycan’a gitti. Orada ailesiyle bir müddet görüştükten sonra kendisini bir uluslararası ofisimizde istihdam edeceğiz. Dünya, artık o eski bilindik ilkel dünya değil. İnsanların zihniyetleri eskiden kalmış olabilir. Sansürcü, totaliter, baskıcı, otoriter, kişi hak ve özgürlüklerini hiçe sayan bir çağ geriliğinde kalabilir ama dünya küçük. Dünyanın her yeri bir global ofis durumunda. Biz Mahir arkadaşımızla çalışmaya devam edeceğiz. İster Çin’e, ister Japonya’ya, ister Amerika’ya yollayalım, Today’s Zaman’ın ilgili biriminin birim şefi olarak çalışmaya devam edecek. Hukuksal anlamda çalışma ve oturma izniyle ilgili herhangi bir sorun yok. Mahir Zeynalov’un Türkiye’de çalıştığı her gün, her dakika, her saniye hukuk çerçevesindedir. Kendisinin maruz kaldığı hoyratça tavır, tamamen hukuk dışıdır, ahlak dışıdır.” ifadelerini kullandı.

‘YAPILANLARI CNN, BBC, ULUSLARARASI AJANSLAR GÖRMÜYOR MU?

İngilizce yayın yapan Today’s Zaman’ın yazdıklarının başka odaklara şikayetmiş gibi algılandığını belirten Keneş, “Şöyle bir algı oluşturmaya çalışıyorlar; Türk medyasında sayfalar dolusu paylaşılan haberler nasıl oluyorsa -biz gecikmeli olarak yapıyoruz bunu- Today’s Zaman’da yer aldığında başka bir kategoriye sokuyorlar. Sanki Türkiye Kuzey Kore imiş gibi, içeride yaşananlar içeride kalsın gibi bir güdüyle hareket ediyorlar. Oysa Today’s Zaman ulusal bir gazete olmakla birlikte dili İngilizce. İngilizce yazdığı için de yazdığı şeyleri başka bir odaklara şikayetmiş gibi algılanıyor. Türkiye aleyhineymiş gibi algılanıyor. Türkiye’yi güzel yönetin. İnsanları özgürlük haklarıyla yönetmeye devam edin. Demokratikleşme olsun, insan hakları standartlarımız gelişsin, biz de bunu gururla yerli yabancı okurlarımızla paylaşalım. Bir sürü garabete imza atıyorsunuz, yanlışlık yapıyorsunuz. Yolsuzluklar ve usulsüzlükler haddini aşmış boyutta. Medyaya hem makro, hem de mikro düzeyde –bir televizyon kanalının alt yazısına noktasına virgülüne müdahale edecek kadar- kendinden geçmiş durumda. Biz bunları yazsak ne olur yazmasak ne olur? Biz yazıyoruz. CNN ve BBC bunu görmüyor mu? Uluslararası ajanslar görmüyor mu?” şeklinde konuştu.