"Burada başka bir hesap var"

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Taksım Gezi Parkı olaylarına değinerek, "Bu eylemler, Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmeye, zarar vermeye, kamu mallarını tahrip etmeye dönüşüyorsa, burada başka bir hesap vardır. Bu vandalizmdir, bu yağmadır, bu yakıp yıkmadır. Bunun hoşgörülecek kabul edilecek hiçbir yönü yoktur" dedi.

Burada başka bir hesap var
09 Haziran 2013 Pazar 18:42 tarihinde eklendi.
Bakan Mehdi Eker, Diyarbakır'da AK Kadın Kolları Başkanlığı'nca düzenlenen 'Kadınlar çözüm sürecini konuşuyor' konulu toplantıya katıldı. Bakan Eker ile birlikte AK Parti milletvekilleri Galip Ensarioğlu ve Süleyman Hamzaoğulları'nın da katıldığı toplantıya kadınlar yoğun ilgi gösterdi.
 
Toplantıda konuşan Bakan Eker, Türkiye'nin sözü dinlenen, sözüne itibar edilen ve herkesin uluslararası camiada gıpta ile baktığı bir ülke haline geldiğini ifade ederek, "Bundan rahatsız olanlar, rahatsız olacak olanlar olur. Çünkü bütün meselelerini çözmüş bir Türkiye'nin gücünü hangi noktalara taşıyabileceğini onlar da biliyor. Onun için birileri Türkiye'nin ayağına pranga vurmaya devam ediyor. Ama biz milleten aldığımız güçle, yapmak istediğimiz hizletme bütün bu badireleri bugüne kadar atlatarak geldik" dedi.
 
'ÜNİVERSİTE KAPILARINDA UTANÇ MANZALARI SEYREDİYORDUK'
 
2002 yılında Başbakan Erdoğan'ın seçime girmesinin bile engellendiğini belirten Eker, şöyle devam etti:
 
"O zaman 'Muhtar bile olamaz' dediler. Ama manşetlere rağmen, tezgah, tuzak, çetelere, gizli, açık komplolara, suikast teşebbüslerine rağmen AK Parti Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yoluna devam ediyor. Türkiye'nin sisteminden kaynaklanan 3 ciddi meselesi vardı. Sisteminin 80 yıl geliştirip beslediği sorunlardı. Ekonomik alanda, enflasyonla boğuşuyordu, vatandaşlarının büyük bir kısmını enflasyon canavarına yem veriyordu. Bugün biz bu canavarı yendik.

Son 5 yıl içerisinde dünyanın gelişmiş ülkelerinin içerisinde debelendiği ekonomik krize rağmen, ekonomisini büyütebilen Türkiye milli gelirini, ihracatını artırabilen dünyanın ender ülkelerinden biri haline geldi. Türkiye'nin inanç ve özgürlüklerle ilgili meselesi. için Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi gerekiyordu. Bu alanda yine çok önemli mesafeler kattedildi.

İnsanlar kılık kıyafetlerinden dolayı dışlanıyordu. En çok kadınlarımız, kızlarımız bunun sıkıntısını yaşadı. Üniversite kapılarında utanç manzaları seyrediyorduk, ikna odaları vardı. Bunları unutmadık. Bu konuda hala önümüzde mesafe var. bunun için halen mücadelemiz sürüyor."
 
'ANTİDEMOKRATİK ÇIKIŞLARA, BİLDİRİLERE KARŞI DİK DURDUK'
 
Kürt sorununun Cumhuriyet tarihi boyunca kapalı yara şeklinde büyüdüğünü belirten Eker, şunları söyledi:
 
"60 yıl boyunca gizli gizli bu yara büyüdü ve son 30 yılda da kanamalı bir hale geldi. Dökülen gözyaşları bütün annelerin gözyaşlarıydı. Bunun en çok acısını Türkiye'nin doğusunda, batısında kadınlar çekti. Bu sorunun çözümü için de 2002'den itibaren adımlar attık, çözümler geliştirdik. Çünkü çözüm süreci AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün siyasi gücünü ortaya koyduğu, taşın altına sadece elini değil gövdesini koyarak, kendini ortaya koyduğu bir projedir. Bu proje AK Parti'nin kardeşlik projesi. Bizden önce de iktidarlar ve partiler vardı ama hiçbirinin programında barış içerisinde bu sorunu çözme ilke ve hedefi yoktu. Yeni sorunlar üretmeden bu sorunu çözeceğiz.

Siyasi olarak da buna hazır olduğumuzu, bedel ödemek gerekiyorsa, bedel ödemeye de hazır olduğumuzu, tabiri caiz ise kefenimizi giyerek bunu ortaya koyduk. Onun için burda herkesten çok pay sahibi olan AK Parti'dir. Türkiye demokratikleşmesin, sivilleşmesin eski siyaset devam etsin istiyorlardı. Ama biz bütün antidemokratik çıkışlara uğraşılara, bildirilere karşı dik durduk ve gereken cevabı verdik. Milletimizin değerleri ile barışık bir partiyiz. 2011 yılında atılan adımlarla birlikte Başbakan, 'Biz Türkiye'de bu meseleyi çözeceğiz, barış içerisinde çözeceğiz' dedi. Türkiye aylardır silahların sustuğu, yeni yüreklerin yanmadığı, yeni ocakların sönmediği bir ortam yaşıyor. Vatandaşlarımız umut türküleri söylüyor, herkes Umutlu, bunun barış içerisinde çözülmesini istiyor."
 
GEZİ PARKI YORUMU
 
Sorunların çözümünü istemeyen istisnalar olduğunu belirten ve Gezi Parkı protestolarına değinen Bakan Eker, şöyle konuştu:
 
"Gözyaşından, kandan beslenenler, ondan siyasi rant elde edenler de var. Onların dışındaki herkeste umut var. Türkiye'nin barış sürecini barış içerisinde başarıyla götürmesi, dünyadaki ekonomik krizlere rağmen ekonomisini ayakta tutabilmesi, IMF'ye olan borucunu bitirmesi belli ki birilerini rahatsız etti. Ne yaparız da Türkiye'ye bir fitne tohumu sokarız, huzursuz ederiz, başını ağırıtırız diye birileri harekete geçti. İnsanlarımızın farklı düşünceleri olabilir.

Vandalizme yol açmadığı sürece, dönüşmediği sürece, yıkıp yapmaya, zarar vermeye, tahrip etmeye, cana kastetmeye varmadığı sürece duygularını muhalif de olsa ifade etmeye dönük herhangi bir itirazımız yok. Ama eğer iş kaldırım taşlarını söküp, kamu mallarını zarar vermeye gidiyorsa, eğer engelli vatandaşlarımıza gelirleri verilmiş büfelerin yakılıp yıkılmasına iş vardırılıyorsa, Türkiye'nin ekonomisine zarar vermeye gidiliyorsa, AK Parti il binalarını, ilçe binalarını birileri bazılarının alkışlı destekleri ve gözlerinin önünde yakalıyorsa, ateşe veriliyorsa orada Türkiye'ye zarar verme gayesinden başka bir gaye olamaz.

Bunlar AK Parti üzerinden Türkiye'ye zarar vermedir, başka birşey değildir. Başkasının Türkiye'yi ekonomik olarak çökertmeye, zarar vermeye, kamu mallarını tahrip etmeye, ateşe vermeye, eğer bu eylemlere iş dönüşüyorsa burada başka bir hesap var. Bu vandalizmdir, yağmadır, yakıp yıkmadır. Bunun hoş görülecek kabul edilecek hiçbir yönü yoktur. 75 milyon insan bütün bu olup bitenleri ibretle izliyor. Vakur, ağır başlı, sessiz ve ibretle izliyor. Konuşacağı zaman olacak, vakti gelecek ve o zaman konuşacak. Bu güne kadar sandıklarda konuştuğu gibi.

Türkiye'nin istikrarına, ekonomisine zarar verecek bu tür olayların aslında perde gerisinde ister istemez çözüm sürecini baltalamak dahil olmak üzere birçok şey var. Onun da kimin hesabına yapıldığını milletimiz derin idrakıyla değerlendiriyor, değerlendirecek."

DHA