"Çaldıkları parayı dağıtsalar, yoksul kalmaz"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kabinenin değişmesine yol açan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını değerlendirerek, "Bunun adı Müslümanlık olamaz, bunun adı insanlık bile olamaz. İnanın ki bunların çaldıklarının yarısı bile değil. Çaldıkları parayı dağıtsalar Türkiye'de yoksul insan kalmaz, aç insan kalmaz" dedi.

Çaldıkları parayı dağıtsalar, yoksul kalmaz
27 Aralık 2013 Cuma 19:14 tarihinde eklendi.
 
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yardımcısı Gültan Kışanak ve milletvekilleriyle Şırnak'ta partisinin belediye başkan adaylarının tanıtıldığı toplantıya katıldı. Demirtaş, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından AK Parti'nin içine düştüğü durumu, "Rezalet" olarak değerlendirip, şunları söyledi:
 
"Hırsızlık artık boğaza dayanmış. Halkın parasını yoksulun, emeklinin, işçinin, fakir-fukaranın parasını sığdıracak yer bulamıyorlar. Oysa bizler, 'komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir' şiarı ile biliyoruz ki, halkın bu kadar açlık, yoksulluk içinde olduğu bir dönemde, her biri trilyonları evinde barındırıyorsa, her biri yüzlerce milyon dolar evinde saklıyorsa, bunun adı Müslümanlık olamaz. Bunun adı insanlık bile olmaz. Biz bunu insanlık dışı olarak görüyoruz. İnanın ki bunların çaldıklarının yarısı bile Türkiye'de yoksullara dağıtılsa Türkiye'de yoksul insan kalmaz, aç insan kalmaz."
 
'AKP-CEMAAT BİRLİKTE ÇALIP ÇIRPTI'
 
Herkesin cemaat ve AK Parti'nin ayrı çalıştığını zanettiğini söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:
 
"Hayır. Birlikte çalıp, çırptılar, birlikte yediler, birlikte içtiler. Aralarından su sızmıyordu. Ne yaptılarsa beraber yaptılar. Fakat ne zaman ki paylaşılan hesapta sorun çıktı, o zaman birbirini yemeye başladılar. Bakın dikkat edin, eğer aralarındaki anlaşma devam etseydi, şu an bu yolsuzluk, hırsızlıklar ortaya çıkmayacaktı. Cemaat adına hareket eden bazı savcı ve emniyet görevlileri, AKP'nin yolsuzluğunu ortaya çıkarmayacaktı ve bundan hiçbirimizin haberi olmayacaktı.

Şu anda ortaya çıkan dosyalar sadece bunlar mı? Hayır. Şırnak'tan, Cizre'den, Silopi'den, Karst'an, Edirne'den, nereyi kazarsanız kazıyın, AKP'nin yolsuzluğunu görürsünüz. Hepsinde cemaatle işbirliği, beraber yapmışlar. Başbakan, şimdi düşünüyor, 'Bunlar bize iftira atıyorlar, paralel devlettir' diye. Paralel devlet kısmı doğrudur ama pek iftiraya benzemiyor. O çelik kasalar, o ayakkabı kutuları, deste deste dolarları, herhalde bunlar da iftira olacak değil."
 
'PARALEL DEVLET SENİN KUTULARINA AÇINCA BAĞIRMAYA BAŞLADIN'
 
Demirtaş, AK Parti'nin 12 yıldan beri iktidarda olduğunu hatırlatarak, "Paralel devlet var ama sen paralel devleti yeni mi fark ettin? 12 yıldır iktidardasın, devlet bizim üzerimizden oyun oynarken, sen paralel devleti üzerimize salıp, on bin kişiyi tutuklarken, sen paralel devleti Kürtler'in üzerine salıp, caddelerde, sokaklarda coplatıp gazlatına alırken, sen paralel devletin katliamları örtmek için, Roboski'yi örtmek için hesabına geliyordu.

Şimdi paralel devlet senin kutularını, kasalarını açmaya başladı, sen de bağırmaya başladın. O yüzden kimse senin samimiyetine inanmıyor. Eğer ki senin bu hırsızlıkların ortaya çıkmadan sen, 'bu paralel devletten hesap soracağım' deseydin, samimiyetine inanırdık. Ama görünen o ki yolsuzluğun ve hırsızlığın üstünü örtmek için, 'paralel devleti bitirecem' diyorsun. 'Demokrasiyi, özgürlükleri getirmek için değil, kendini kurtarmak için paralel devletin içine gireceğiz,dağıtacağız' diyorsun. İşte burada samimiyetini sorgulamak da bizim amacımızdır" diye konuştu.
 
'ESKİ ULUSALCI DERİN DEVLET, YENİ CEMAATÇI PARALEL DEVLET İŞBİRLİĞİ'
 
Ana muhalefet partisi CHP'yi de paralel derin devletle işbirliği yapmakla suçlayan Demirtaş, şunları söyledi:
 
"Biz paralel devlete, hırsızlık şebekesine de ve hırsızlık yapan çetelere karşıyız, içimizede sığmaz ama ilginç bir şey var dikkatinizi çekerim. Bir hafta, on gündür; biz paralel devletten hesap sorulsun dedikçe en çok CHP'lilerin canı yanıyor, en çok onlar kendini savunuyor. Çünkü geçmiş paralel devlet, eskiden derin devlet onlardı. Ben paralel devlet diyince, onlar ayağa fırlıyorlar.

Tamam analdık şuanda eski derin devlet, eski ulusalcı derin devlet, yeni cemaatçi paralel devlet ile işbirliği yapmışlar dikkat edin. Hiçbir CHP'linin ağzından, 'paralel ve derin devlet hesaplaşsın' lafı duydunuz mu? Söylemezler. Ana muhalefet lideri şimdi, 'Başbakan çıkmış paralel devlet var' diyor. Sen ana muhalefet lideri olarak bunun peşine düşmeyecek misin? Sadece hırsızların peşine mi düşeceksin? Olmaz. Burada ilkesizlik yapmamak lazım. Paralel derin yapılardan, derin hırsızlardan da, hesap sorup, ona yapışmak lazım."
 
'BİR TARAF HÜKÜMETİN, BİR TARAF CEMAATİN EMRİNDE'
 
Savcının talimatını yerine getirmeyen polis teşkilatını da sert bir dil ile eleştiren Demirtaş, geçmişte basit bir talimatla binlerce Kürt siyasetçinin gözaltına alındığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
 
"Bir savcı polise talimat veriyor, polise mahkeme kararı veriyor; 'bunları tutukla' diyor. Ama bunlar uygulanmıyor. Niye hesabına gelmiyor? Niye hükümetin emrinde. Şimdi bir taraf hükümetin, bir taraf cemaatin emrindeyse, halkın emrinde kim olacak? Şimdi aynı savcı, polise talimat versin, eline bin tane Kürdün ismini versin, 'bu gece bu bin tane Kürdü topla getir' desin.

Polis yine, 'bunu yapmayacağım mı?' diyecek. Bin tane Kürdün ismini o da ekleyecek 2 bin Kürdü gözaltına alarak tutuklar. Bunların çatışmasından, kavgasından bize hayır yok. Bunlar iktidar yarışı içinde, bunlar servet ve paylaşma kavgası içindeler. Bunlar ayakkabı kutularından çıkan, çelik kasalardan çıkan paraların arkasının geleceğinden korkuyorlar. Bu ortaya çıkanlar inanın ki çerez parasıdır. Bunların çereze harcadığı paralar trilyonlar, milyon dolarlar, hepsi de paylaştı."
 
'CHP, ISRARLA CEMAATİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYOR'
 
CHP'nin cemaatla uzlaştığını, ancak hangi konuda uzlaştığını bilmediklerini söyleyen Demirtaş, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en çok yiyen hükümet yoldaşları, bunlar oldu. İhalelerden pay aldı. İhalelere ortak oldu. Servet götürdükleri güçlendiriyor. Bu yeni AKP'nin zenginleri, ne yaptıklarını biliyoruz. Şimdi savcı bu milyon dolarların peşine düşmüş ama bunlar bahşiştir.

Asıl büyük patronun serveti yanında duruyor. Öyle büyük patronları var ki onların servetleri dudak uçuklatır. Arap şeyhlerinde bile bu kadar para yok. İktidarın oyununu ortaya çıkaran güç paylaşma kavgasıdır. Bundan demokrasi çıkmaz. CHP, ısrarla cemaatin kuyruğuna takılmış gidiyor. CHP ısrarla cemaatin değirmenine su taşıyor. Uzlaştılar, anlaştılar neyin üzerine anlaştılar? Bilmiyoruz. Ama uzlaşılan demokrasi olmadığından eminiz" diye konuştu

DHA