Çanakkale’nin İncisi

Türkiye’nin batısında yer alan kentlerden olan Çanakkale, başta Gelibolu olmak üzere çeşitli ilçelere sahiptir. Marmara Bölgesi sınırları içerisinde bulunup her mevsim yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı başarmıştır.

Çanakkalenin İncisi
18 Haziran 2019 Salı 09:55 tarihinde eklendi, 1.195 kez okundu.

Türkiye’nin batısında yer alan kentlerden olan Çanakkale, başta Gelibolu olmak üzere çeşitli ilçelere sahiptir. Marmara Bölgesi sınırları içerisinde bulunup her mevsim yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı başarmıştır. Çanakkale savaşlarıyla da bilinen Gelibolu’nun şehitlik ziyaretleri ise bahar aylarında çok daha yoğundur. Bununla birlikte doğa güzellikleriyle de eşsiz bir turistik gezi vaat etmesi de başlıca özellikleri arasında sıralanabilir.
 

Batı Trakya Kasabası

Hali hazırda Çanakkale Boğazı’nın kuzeyinde yer alan 50 bin nüfuslu Gelibolu, parkları ve anıtlarıyla da tanınır. Batı Trakya kasabası olup her mevsim kolaylıkla ziyaret edilebilir. Tarihine baktığımızda eski medeniyetlere kadar uzandığını da söyleyebiliriz. Osmanlı zamanında deniz donanmalarının karargâhı olarak değerlendirilen bir ilçedir. Yunanca’da ise Kallipolis olarak bilinen Gelibolu, “Güzel Şehir” anlamına gelir.
 

Türk askerlerine “Mehmetçik” denilmesinin hikayesinin yaşandığı Gelibolu’da aynı zamanda tarihi öneme sahip birçok olayda cereyan etmiştir. Çanakkale Savaşı’nın en şiddetli dönemlerinin geçirildiği ve nice hikayelerin oluştuğu bir ilçedir. Manevi açıdan önemi buradan gelirken 33 bin hektar alanda Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelir. Türk Şehitliği ile yabancı mezarlıklarında bulunduğu alanda anıt ve kitabelerde görülebilmektedir.
 

Dur Yolcu
 

Gelibolu’ya gelenleri ilk karşılayan unsur “Dur Yolcu” olurken Değirmen Burnu Tabyası da ziyaret edilebilir. Gelibolu hava durumu yaz aylarında çoğunlukla güneşli olurken akşam saatlerinde ise denizin etkisiyle rüzgâr çıkabilmektedir. Ancak bahar aylarında dahi rahatlıkla ilçenin en uç noktaları dahi gezilebilir.
 

Kilitbahir Kalesi

Çanakkale Boğazı’nın Çanakkale’ye bakan kısmında Çimenlik Kalesi bulunurken savaş sırasında kesintilerin olması içinde Gelibolu’ya Kilitbahir Kalesi yaptırılmıştır. Havadan seyredilmesi durumunda gonca şeklinde olduğu anlaşılan kalenin içi gezilebilir, çeşitli eserler görülebilir. Kilitbahir Kalesi’nin hemen ilerisinde ise Namazgah Tabyası mevcuttur.
 

Çanakkale’de savaşın dönüm noktalarından bir tanesi olan Seyit Onbaşı’nın heykeli de Gelibolu gezilerinde görülebilir. 214 kilogram ağırlığında bir top mermisini sırtında taşıyarak namluya sürmeyi başaran Seyit Onbaşı, düşman gemilerinin bir bir batmasını sağlamış yiğit bir askerdir. O’nun tarafından gerçekleşen bu durum ise düşmana korku, dosta güven vermiştir. Çanakkale kahramanlarından olan Seyit Onbaşı’yı anmak içinde Gelibolu iyi bir rota olacaktır.
 

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi Ziyareti

50 kişilik gruplar halinde alınan ziyaretçilere gerçekçi bir şekilde Çanakkale Destanı’nı yaşatmak bu merkez mümkün olmaktadır. 2012 yılından beri faaliyetleri sürerken Gelibolu’ya gelenlerin uğraması gereken yerler arasında listelenir. İstanbul’dan gelmek isteyenler için Tekirdağ yolu uygun olurken arabalı vapurda ulaşım ihtimali vardır. Bursa üzerinden Biga sonrasında Lapseki’den arabalı vapur kullanılabilir.
 

Gelibolu Kalesi
 

Günümüzde büyük oranda korunmuş olmasına rağmen kimler tarafından ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yine de Yunan tarihçilerinden alınan bilgilere göre Kral Flikos tarafından yapılma ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Evliya Çelebi tarafından da eserinde anlatılan Gelibolu Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde onarımlardan geçirilerek günümüzde kadar ulaştırılmıştır. İlçeyi kuşatan surların olduğu ifade edilirken 70 kulesinin olduğu ve 6 köşeli bir şeklide sahip olduğu da eserlerde belirtilir. Hali hazırda tek bir burcu kalmış olup bazı duvarların bir ilkokul bahçesinde bulunduğu bilinir. Gelibolu hava durumu derken yıllık sıcaklığın ortalamasının 14.5 derece olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. Bununla birlikte en kurak ayın Ağustos olduğu ilçenin en yağışlı dönemi ise aralık günleridir. Bahar ile yaz mevsimi günlerinde ziyaretçilerin ilçeyi çok daha yoğun bir şekilde geldiği görülürken maviliklerle yeşilliklerin buluştuğu bölgelerin sayısı da bir hayli fazladır.