Canlı bombanın kardeşinden korkunç açıklamalar

Gaziantep IŞİD emiri Yunus Durmaz’ın tutuklanan kardeşi Hacı Ali Durmaz’ın, Ankara tren garı saldırısının planlandığı hücre evine giriş-çıkış yaparken çekilen görüntüsü ortaya çıktı.

Canlı bombanın kardeşinden korkunç açıklamalar
29 Mayıs 2016 Pazar 09:02 tarihinde eklendi.
Gaziantep IŞİD emiri Yunus Durmaz’ın tutuklanan kardeşi Hacı Ali Durmaz’ın, Ankara tren garı saldırısının planlandığı hücre evine giriş-çıkış yaparken çekilen görüntüsü ortaya çıktı. Durmaz ifadesinde ağabeyi Yunus Durmaz'ın, eşini bombalı saldırı ile tehdit ettiğini söyledi. 
 
 Durmaz, IŞİD’in eleman temininden haberleşmesine, fedailerin, savaşçıların nasıl seçildiğinden örgütün finansman kaynaklarına varıncaya dek çarpıcı bilgiler verdi.
 
Gaziantep’te 20 Mayıs’ta yapılan operasyonda, Ankara Tren Garı saldırısının planlayıcısı olarak aranan Gaziantep IŞİD emiri Yunus Durmaz kendisini patlatırken, kardeşi Hacı Ali Durmaz sağ olarak ele geçirilmişti. Durmaz, gar saldırısıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. 
 
Durmaz, 23 Mayıs’ta verdiği ifadesinde, aynı anne babadan 5 kardeş olduklarını söyledi. Durmaz, ağabeyi Yunus Durmaz’ın kendini patlatarak hayatını kaybettiğini, ağabeyleri Ökkeş Durmaz ve Cihan Durmaz ile kız kardeşi Gamze Durmaz’ın Suriye’de olduğunu, ancak ne iş yaptıklarını bilmediğini kaydetti. Babasının 2006’da vefat ettiğini, annesinin de Suriye’de olduğunu kaydeden Durmaz, 2012’de 16 yaşlarındayken hadislerde Şam’ın faziletli bir yer olduğunu okuduğunu, orada yaşananlara dayanamadığını ve Suriye’ye çatışmak için cihat amaçlı gittiğini anlattı. Durmaz, ifadesinde şunları söyledi:
 
 ‘YOLCU MUSUN’ DİYE SORDULAR?: Suriye’ye giderken kimse yardımcı olmadı. Gaziantep Kargamış’ta bir caminin önünde bekledim. Doblo bir araçla gelerek ‘yolcu musun’ diye sordular. ‘Evet’ dedim. Beni arabaya aldılar. Suriye’nin Halep şehrine gittim. IŞİD diye bir örgüt yoktu. El Nusra, ÖSO ve Ahrar-u Şam örgütleri vardı. Gaziantep’e döndükten sonra boya işi yaptım. Suriye’ye geçmek için Akçakale’ye gittim. Facebook’tan Müslüm Şimşek isimli kullanıcıyla irtibat kurdum. Şanlıurfa’ya gittim, beni Kaçak yollardan sınırdan geçirdi.
 
 AİLEM ÇATIŞMA BÖLGESİNDE: Suriye’de Mansura’ya gittim. Örgüte katılmak için gelenler karşılanıyordu. Silahlı eğitim almamız için kırsala götürdüler. 1 ay eğitim aldım. Eğitim verenler arasında Tunus asıllılar vardı. Eğitim tamamlandıktan sonra Rojava bölgesinde nöbet tuttum. 4 ay nöbet noktasında kaldım. Telabyad’a geçtim. Suriye’ye geçtiğimde kendime Mervan kod ismini verdim. Mervan, Kılıç anlamında. Suriye’de bulunduğum süre zarfında Oyun oynamak için telefon kullandım. E-mail adresim, ehliyetim ve pasaportum yok. Suriye’ye iki kez kaçak yollardan geçtim. Ailem çatışma bölgesinde. 
 
 GAZİANTEP EMİRİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ: 1-2 ay burada kaldıktan sonra ağabeyim Ökkeş Durmaz cezaevinden çıkmıştı. Motosikletli biri bana, ‘Sen Hacı mısın’ dedi ve beni Gaziantep’e götürdü. Karataş bölgesinde gri renkli plakasının başı 34 olan Ford Focus marka bir araca götürdü. Araçta ağabeyim Yunus Durmaz’ı gördüm. Ağabeyime, ‘Ne geziyorsun’ diye sordum. Beni araca aldı ve Şahinbey Parkı yakınlarında bir eve götürdü. Gaziantep emiri olarak görevlendirildiğini söyledi. Abdullatif Efe kod ismini ağabeyim kullanır. Gaziantep’teyken Sarı Yunus olarak da derlerdi.
 
 MESAJLAR ŞİFRELİ GELİYORDU: Ağabeyim haber gönderdi. Bulunduğumuz adresten alacağını söyledi. Karataş’a götürdü. Kimliğimi ilk adreste unuttum. TV’de ismimi Ankara patlaması arananları arasında gördüm. Tutuklanacağımı düşündüm, ağabeyimle kaçtım. Birkaç adres değiştirdik. En son yakalandığım adres dışında diğerlerinde mühimmat yoktu. Yakalandığımız adreslerdeki mühimmatlar sonra geldi. Telefondan Suriye’deki emirle mesajlaşıyorlardı. Bu şahsın kim olduğunu bilmiyordum. Mesajlar şifreli geliyordu. 
 
 KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDEKİ ŞAHIS BENİM: Ağabeyimle kaldığım adreste yalnızca Arap uyruklu iki şahıs vardı. Görüntülerdeki şahıs benim. Ankara’daki patlamadan bir gün sonra Gaziantep’e geldim. Kamera kayıt cihazı tarihleri yanlış. Bu adres ağabeyimle kaldığımız ilk adrestir. 
 
 BU ŞAHISLAR OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM: Ankara eyleminden haberim yoktu. Yunus Emre Alagöz’ün adını TV’den duydum. Kaldığımız adrese girip çıkarken ağabeyim bina kameralarının yönünü değiştiriyordu. Kaldığımız evde önceden birilerinin kaldığını tahmin ettim. Onların Ankara eylemini gerçekleştirenler olduğunu düşünüyorum. Eylem için hazırlığı bu evde mi yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. 
 
 ALIŞVERİŞİ YENGEM YAPIYORDU: Yengem (Nesibe Durmaz) ve çocukları (Sümeyra ve Cihan) babasının yanında kalıyordu. Ağabeyim ‘Yeleği giyerim ve yanına giderim, kendimi patlatırım’ diye yengemi tehdit etti. 1-2 ay önce kaldığımız eve geldi. Dışarıdan gıda ihtiyaçlarımızı yengem karşılıyordu. Çünkü onu kimse tanımıyordu. Daha önce gözaltına alınmadım. Ağabeyim Ökkeş Durmaz Suriye’den dönerken yanındaki bir şahsın flaş belleğinde bulunan videolardan dolayı tutuklandı. 7-8 ay cezaevinde kaldı. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu. Operasyonda ağabeyim kendini patlattı ve yakalandım. IŞİD’in eylemleri ne, bilmiyorum. Ağabeyim ölünce örgütün ülkemize yönelik eylem yapacağını düşünmüyorum.
 
 CANLI BOMBA YELEKLERİ GELDİ: 1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü önündeki eylemden birkaç gün sonra bu canlı bomba yelekleri ağabeyime gönderildi. Malzemeler gelince ağabeyim de şaşırdı. Malzemeleri kimin gönderdiğini ve ne için kullanacaklarını bilmiyorum.
 
‘Örgüt Suriye’deki kuyumcuya veriyordu’
 
Durmaz, Ankara saldırısından sonra Gaziantep’teki hücre evi baskınlarında ağabeyi Yunus Durmaz’dan ele geçirilen dijital dökümanlardaki para trafiğinin sorulması üzerine, “Suriye’den ilk geldiğimde ağabeyim para vermedi. Ancak Ankara patlamasından sonra kaçmaya başladıktan sonra düzenli olarak Türk lirası verirdi. Örgüt Suriye’deki bir kuyumcuya para veriyor. Kuyumcunun Gaziantep’teki akrabası da kendisine verilmiş gibi irtibat kurarak parayı ağabeyime aktarıyordu” dedi. IŞİD’le ilgili de konuşan Durmaz, “IŞİD, sosyal paylaşım sitelerindeki videolarla örgüte katılmak isteyenlerle irtibata geçiyor” dedi.
 
‘Fedai misin savaşçı mı?’
 
Durmaz, “Örgütte eylem gerçekleştirecek kişiler nasıl belirlenir?” sorusunu, “Yakın noktalarda nöbet tutanlar telsiz aracılığıyla haberleşir. Örgüte ilk katılım olduğunda savaşçı veya fedai olup olmadığınız sorulur. Savaşçı olduğumu söyledim. Fedai olarak katılanlar bir eve kapatılır ve burada Kuran okur, zikir çeker ve kendisini motive eder. Eylemin yapılacağı bölgenin emiri o bölgedeki örgüt mensuplarına eylem yapacağını söyler ve fedai olarak katılanlar arasından gönüllülük esasına göre eylemi yapacak kişi belirlenir. Gönüllü olmayan biri eylem yapmak için zorlanmaz” diye yanıtladı.
 

Milliyet