Cemaat'ten Erdoğan'a 'haşhaşiler' yanıtı

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Başbakan Erdoğan'ın Cemaate yönelik "Haşhaşiler ve virüs" açıklamalarına yanıt verdi.

Cemaatten Erdoğana haşhaşiler yanıtı
14 Ocak 2014 Salı 15:43 tarihinde eklendi.
Mustafa Yeşil'in açıklamalarından satır başları:
 
Operasyonun Cemaatle ilişkilendirilmesi kabul edilemez
17 Aralık'ta meydana gelen yolsuzluk operasyonun camia ile ilişkilendirilmesi asla kabul edilmez. Kutuplaştırıcı ve incitici söylemeler çok rahatsız edici. Hizmet ile bir takım iddialarla ilgili 8 yıl boyunca yargılama süreci yapılmıştır. 'Paralel yapı', 'örgüt' gibi gündeme getirilen iddialar 8 yıllık yargılama sürece sonrasında çürütülmüştür.
 
Haşhaşi benzetilmesi söz konusu olamaz
Erdoğan'sız bir AKP iddiaları bir hakikate ve delile dayanmamaktadır. Örgüt ve Haşhaşi benzetilmesi ile Hizmetin telif edilmesi söz konusu olamaz. Hizmet, bu ülkenin bilgi ve birikimini dünya ile entegre etme çalışmalarında bulunmuştur. Bu hareket tamamen gönüllülerin fiili, fikri ve finansal desteği ile yürümektedir. Siyasi dilin öteleyici ve kutuplaştırıcı bir üslupla devam etmesi endişe vericidir. Bu ülkede hukukun üstünlüğü noktasında birleşmek zorundayız.
 
Elde bir delil olmadan
Milyonlarca gönüldaşı olan bir hareketi çete ve örgütle itham etmek, bütün çalışmaları görmezden gelmek fevkalade üzücü ve endişeye sevk edicidir. Ancak elde bir delil bir isnat edilecek belge olmadan bir kitleyi itham etmek milyonlarca sevgilisi olan bir hareketi çeteyle örgütle itham etmek ve yine yapılan bütün çalışmaları görmezden gelerek yanlış tarihi referans vermek tehlikeli ve endişe vericidir.
 
Yolsuzluk yapanlar olacaktır, hukuk onların üstüne gidecektir
Devlet içinde ur diye telakki edilen ne tür yapı varsa bunun üzerine hukuk ile gidilmelidir. 17 Aralık Yolsuzluk operasyonu ile birlikte yolsuzluklar üzerine gidilmedikçe konuşulanlar gündem saptırması olarak algılanacaktır. Yolsuzluk yapanlar olacaktır, hukuk onların üstüne gidecektir.
 
Gülen'in dinleme kayıtları
Dün akşam yayınlanmış dinlemelerle ilgili birkaç noktaya değinmek isterim. Bu konuşmalarda Bank Asya konusunun ele alındığını görüyoruz. Bu toz dumanda bir bankanın batırılmaya çalışması karşısında Gülen'den bu konuyla ilgili görüşlerinin alınması ve fikirlerinin sorulması kadar tabii ne olabilir?
 
Gülen ile konuşmak ve onunla bir şey paylaşmak sanki bir cürümmüş gibi hareket etmek ne derece doğrudur?
 
Camia içinde örgüt veya paralel devlet var iddiası milyonları tamamen töhmet altında bırakmaktadır. Hukukun üstünlüğü noktasına tekrar dönülmesini tek çözüm olarak görüyoruz.
 
Gülen'in mektubunda da dediği gibi, kim birlik ve beraberlik adına bir adım atarsa Hizmet bu yolda 10 adım atmaya hazırdır. Yeter ki birlik, beraberliğimiz ve dirliğimiz bozulmasın.
 
17 Aralık operasyonu yargıya intikal etseydi, yargı ve hukuk askıya alınmasaydı sanırım hiçbirimiz bu denli kendimizi güvensiz hissetmezdik.
 
Hizmet bütün gücünü hukuktan,legal olmaktan, şeffafiyetten almaktadır. İnsanlardan bir şey almıyorsunuz, vermek üzerine çalışıyorsunuz. Bu ülkede 650 tane okul açan bir çete gördünüz mü siz hiç? Peki neye çete deniyor? Bunun açıklanması gerekiyor. Eğer bunu açmazsanız milyonlarca insan sizin bu aşındırıcı sözlerinizle muhatap demektir.