Cemil Çiçek, Kazakistan'da

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi almamak için maraza çıkardığını belirterek, ''Her türlü kriteri yerine getiriyoruz ama bir bahane buluyorlar'' dedi.

Cemil Çiçek, Kazakistanda
28 Eylül 2012 Cuma 12:26 tarihinde eklendi, 1.028 kez okundu.

 

Cemil Çiçek ve beraberindeki Parlamento heyeti, Kazakistan'ın başkenti Astana'daki temaslarını tamamlayarak Almatı kentine geldi. Kaskalen'e geçen Çiçek, burada yeni kampus alanı yapılan Süleyman Demirel Üniversitesi'ni ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti. 
     
Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in güçlü ve dirayetli yönetiminde çok büyük mesafe katettiğini belirten Çiçek, Kazakistan'ın bu coğrafyanın parlayan yıldızı olduğunu söyledi. Çiçek, ''Anadolu Türkü olarak bu gelişmelerden mutluluk duyuyoruz. Bu gelişmelerin içerisinde bu eğitim kurumlarının, üniversitenin çok önemli yeri var, anlamı var ve bunlar çok önemli görev ifa ediyor. Bu üniversite ve eğitim kurumlarının kurulmasında, yaşatılmasında, bu üniversitenin bu hale gelmesinde emeği geçen başta cumhurbaşkanları olmak üzere herkese teşekkür ediyorum'' dedi. 
     
Kazak ve Türk halklarının dünyanın iki ayrı coğrafyasında ama aynı milletin parçaları olarak ebediyete kadar varlığını sürdürecek iki ayrı toplum olduğunu ifade eden Çiçek, şunları söyledi: 
     
''Bir milletin iki ayrı parçasıyız ve iki ayrı devletiyiz. Kazakistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke biz olduk. Bu Anadolu Türkü için büyük bir iftihar ve gurur vesilesidir. 
     
Bu tek başına yetmez, Kazakistan'ın hem kendi içinde hem de uluslararası camiada hak ettiği yere gelmesi noktasında kardeşi olarak elimizden gelen çabayı gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz. Onun için aramızdaki ilişkiler devletten devlete sıradan bir ilişki değildir. Her devletin farklı devletlerle ilişkileri olur ama bizim Kazakistan ile ilişkimiz bir menfaat ilişkisi değildir, gönül ilişkisidir. Kardeş kardeşe nasıl davranırsa, kardeş kardeşle neleri konuşursa, bizim iki devlet olarak ilişkilerimiz budur. Elbette böyle bir ilişkinin ekonomik, ticari ve başka türlü sonuçları olacaktır. Ama o sonuçlar için kurulan bir ilişki değil.'' 
     
-İki ülkeyi örnek verdi- 

Çiçek, üniversitelerin bir toplumun en seçkin ve en gözde kurumlarının başında geldiğini, bugün uluslararası ilişkilerde ülkelerin sıralamasını tespitte en önemli unsurun yerin altı ve üstündeki kaynaklar değil insan kalitesi olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: 
     
''Toplumların başına ne gelirse eğitimsizlikten gelir. Onun için karşılaşılan her türlü sorunun çözümü eğitimden geçiyor. Bunun yolu kaliteli üniversite eğitimidir. İsim vermeden iki ülke söyleyeceğim, ikisi arasındaki farkı siz zaten bulacaksınız. Bir ülke varki nüfusu 100 milyonun üzerinde. Aldığı sattığı ne varsa bunun yüzde 95'i dışarıdan gelir. Kendi toprakları üzerinde çok fazla bir şey yoktur. Ama iyi eğitilmiş insanları, kaliteli üniversiteleri vardır. Onun için bu ülke, dünyanın 7 gelişmiş ülkesinden bir tanesidir. O ülkenin ürettiklerinden hepimizin evinde bir malı vardır. Bir başka ülke daha vardır, nüfusu biraz daha fazla. Ama zenginlik adına ne varsa Allah hem toprağın altına, hem üstüne vermiş. Ama bugün gelişmekte olan ülkedir. 1 dolara iş bulmak için insanlar birbirini boğazlar durumdadır. Biri gelişmiş 7 ülkeden bir tanesi, öbürü halen kuru ekmeğe muhtaç, varlık içerisinde yokluk çeken bir ülke. Aradaki fark, insan eğitiminden kaynaklıdır. Onun için eğitim son derece önemlidir. Bir ülke, bir devlet kaliteli eğitime ne kadar önem verirse, eğitimde kaliteyi ne kadar yukarı çıkarabilirse o ülkenin geleceği emindir.'' 
     
 -''Bize her türlü marazı çıkartıyorlar''- 
     
Hem Kazakistan'ın, hem de Türkiye'nin önemli imkanlara sahip olduğunu, tarihin önlerine önemli fırsatlar çıkardığına işaret eden Çiçek, ''Fırsatları ıskalamamız lazım. Çünkü köprünün altından geçen su ikinci defa geçmiyor'' dedi. 
     
Kazakistan ve Türkiye'nin ortak dilin, kültürün ve inancın şekillendirdiği toplumlar olduğunu dile getiren Çiçek, ''Dünya tarihi değişiyor, o halde ortak paydalarımızı her alanda artırmalıyız. AB var. Bizi almamak için ne kadar maraza çıkardıklarını görüyorsunuz. Her türlü kriteri yerine getiriyorsunuz, ama bir bahane buluyorlar. Kendilerinin yapmadıklarını bizden istiyorlar. Bizim yaptığımızın dörtte birini yapmayanları üye alıyorlar. Bize gelince belli bir kimliğimiz, belli bir değerler yapımız, eksikliğimiz de var bunu kabul etmek lazım, bir sürü sıkıntı çıkartıyorlar. Ama Türk dünyası ile ilgili olarak dertlerimizi, sıkıntılarımızı paylaşmak adına organizasyonlar yapılıyor, siyasi, ekonomik vesaire. Bu konuda Nazarbayev öncülük etmiştir. Siyasette bu dayanışmayı kurumsallaştıralım.'' 
     
-Öğrencilere tavsiyelerde bulundu- 
     
Daha sonra öğrencilerin sorularını cevaplandıran Çiçek, öğrencilere nasihatlerde bulundu.''Hukuk fakültesi öğrencilerine neler tavsiye edersiniz-'' sorusuna Çiçek, ''Evvela hukukçu olmanızı tavsiye ederim. En kestirme cevap budur. Bu da çok kolay değil. Hukuku iyi bilmek lazım. Ben de hukukta okurken aklıma şu gelirdi, hukuku bilmek kanunu bilmek. Kanun sık değişir ama hukuk değişmez. Kanun adamı olmakla hukuk adamı olmak birbirinden farklı. Hem Türkiye için hem Kazakistan için ihtiyaç olan hukuk adamı değil, kanun adamıdır. Hukukçu olmak için de ön yargılı olmamak lazım. Hukukçuda önyargı olmaz'' dedi. 
     
TBMM Başkanı Cemil Çiçek daha sonra sınıfları gezdi. Üniversitede hukuk fakültesi öğrencilerinin temsili olarak yaptığı yargılamayı izleyen Çiçek, öğrencilere davayla ilgili sorular sordu. Ders yapılan bazı sınıfları da gezen Çiçek, okul anı defterini de imzaladı. 
     
Üniversite Rektörü Mesut Akgül de yeni yapılan kampüs hakkında Çiçek'e bilgi verdi.