CHP'den AK Parti'ye Anayasa tehdidi

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan'dan AKP'ye: Yeni bir anayasa istiyorsanız eğer 326 ile de kabadayılık yapamazsınız, buna hakkınız yok. Biz 135’in hakkını öyle bir veririz ki bu süreçte, şaşırırsınız

CHPden AK Partiye Anayasa tehdidi
26 Temmuz 2011 Salı 15:38 tarihinde eklendi, 1.045 kez okundu.

 

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, AK Parti’ye, "Demokratik ve özgürlükçü bir anayasa istiyorsanız, önyargılarınızdan kurtulmalısınız. İlke metni adı altında kafanızdaki yasakçı düşünceleri taslağa dönüştürmemelisiniz" çağrısında bulundu.
 
Tarhan, TBMM’de basınla sohbet toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
 
AK Parti’nin, anayasa komisyonu oluşturduğunu, komisyonun demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için ilke metni hazırlayacağını belirten Tarhan, yeni anayasada erkler ayrılığının, demokrasinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
 
AK Parti’nin, CHP’yi "kabadayılıkla suçladığını, muhalefeti teslim olmaya çağırdığını" belirten Tarhan, muhalefeti teslim olmaya çağıran bir zihniyetin demokrasi anlayışını "arızalı" bulduğunu söyledi. Tarhan, bunun, demokrasiyi sadece kendisine oy verenlerin iradesi olarak algılayan bir zihniyet olduğunu savunarak, "Anayasa hazırlık sürecine ilişkin bu zihniyete yanıtımız şu olur: Yeni bir anayasa istiyorsanız eğer 326 ile de kabadayılık yapamazsınız, buna hakkınız yok. Biz 135’in hakkını öyle bir veririz ki bu süreçte, şaşırırsınız" dedi.
 
Tarhan, ilke metni hazırlayanların yarattığı bir Türkiye tablosu çizmek istediğini, bu çerçevede önce basına bakmak gerektiğini dile getirerek, Türk basınında sansürün kaldırılışının yıl dönümünün bayram kutlaması yerine adeta matem havasında geçtiğini ifade etti.
 
Kadın ile erkeğin eşit olmadığına inananların bulunduğunu dile getiren Tarhan, "Kadınları üç çocuk doğurmakla yükümlü kılarak nesneleştirenler, kadın sözcüğünü tabeladan indirip, aile içinde olmayan kadının cezayı da hak ettiğini korunmaya değer bulunmadığı mesajını verenlerin, bugün kadına yönelik şiddete katkısı var mı yok mu? Köşe bucak, adli ve inzibati çözüm arayanlar, evrensel polis şefliğine soyunanlar, bu sonuçtan sorumlu mu değil mi?" diye konuştu.
 
-"SİZ KİMSİNİZ?"
 
Tarhan, özgürlükçü anayasa hazırlamaya çalışanların, Meclis TV’yi, muhalefetin sesini kısacak şekilde dizayn ettiğini, yayınların sınırlandırıldığını öne sürdü.
 
Yasamanın, yürütmenin ablukası altında olduğunu öne süren Tarhan, "Eski Meclis Başkanını, kürsüden ’sen mi ben mi’ diye, ayar vermekle yetinmeyen bir Başbakanımız var. Sayın Başbakan, Meclis TV’nin muhalefete sansür uygulamasının arkasında kimin olduğunu da itiraf ediyor. ’Biz istemiyoruz, şov manzarası vardı, Meclise ve TRT’ye bu durumu ilettik’ diyor. Aslında, şunu söylüyor: Meclise talimat verdik. Peki yürütme siz, yargı siz, yasama siz. Peki aslında siz kimsiniz?" dedi.
 
Tarhan, ekonomik gidişten, sadece AK Parti’li mutlu bir azınlığın memnun olduğunu ileri sürerek, "Doların hızlı artışı ve bu süreçte birilerinin ceplerinin dolmasıyla ilgili, kriz çığırtkanlığı yapanların da bir sorumluğu
olduğu değerlendirilmeli" diye konuştu.
 
-"HAFIZASINI YOKLAMALI"-
 
Terörle mücadelede 9 yıllık süreçte başarısız olan hükümetin, strateji değiştirme peşinde olduğunu ileri süren Tarhan, kır polisi adıyla yeni bir yapılanma haberlerinin bulunduğunu söyledi. Tarhan, bu projenin 1990’larda denendiğini, ancak başarısız olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
 
"Askeri polise bağlama düşüncesinin tezahürü. Bu düşüncenin, iki kurum arasında çatışma ortamı yaratacağından, olayların daha da artmasından endişe duyuyorum. Terörde başarısız olan eski projeleri canlandırmak çözüm değildir, gerçekçi projelerle uğraşmak gerekir. AKP, terörle mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerini başarısız ilan ederek, kendi kadrolaşmasını yaratmasının önünü açıyor. AKP’nin 9 yıllık sürede yaptığı; vur, kır, parçala, itibarsızlaştır. Kurumlara yönelik yaptığı hep buydu. Kendi ordunu yarat anlayışının bir sonucudur. Ağır bir kadrolaşma. Özel harekattan neden vazgeçildi? Neden geriye dönülüyor? Bekir Bozdağ, özel harekatın neden kapatıldığı konusunda hafızasını yoklamalı, buna ilişkin toplumu tatmin edecek net açıklama yapmalı."
 
-"SİNYAL AYGITI GİBİ BİR ZİHNİYET"-
 
Tarhan, çizdiği bütün bu tablo karşısında AK Parti’nin demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapacağına ilişkin kuşkularının bulunduğunu, buna inanmanın mümkün olmadığını savundu.
 
"Bu yasakçı kafalar 9 yıldır Türkiye’yi yönetiyorlar" diyen Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"AKP’nin kurduğu komisyonda görev alan Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Burhan Kuzu ve Ömer Çelik, AKP’nin 9 yıllık yasakçı zihniyetin mimarları. Şimdi aynı zihniyetin hazırlayacağı ilke metninin özgürlükçü olacağına kimse bizi inandıramaz. Sinyal aygıtı gibi bir zihniyet bu. Yargıdan sinyal alan, yargıya sinyal veren bir zihniyet. Sınıf arkadaşı yargı anlayışı yaratan bir zihniyet bu. Özel görevlendirilmiş, düşünce polisliği yapan mahkemelerin ve terörün gölgesinde bir anayasa tartışması nasıl yapılabilir?
 
Anayasa konusunda düşünce açıklayanların bir sabah kapısına dayanmayacağının garantisi var mı? Bu konuda sorular soran gazetecinin ’sen hangi gazetedensin?’
 
sorusuna muhatap kılınıp, korkutulmayacağının garantisi var mı? Yargı yoluyla siyaset, basın, demokratik kitle, toplum dizayn ediliyor. Her şeyi dizayn eden bir zihniyet, yeni anayasayı da dizayn edebilir mi, kuşkusuz edebilir?"
 
-"SİVİL DARBENİN KOLLARINA BIRAKMAYACAK BİR ANAYASA"-
 
Tarhan, askeri darbe anlayışından kurtaracak, ancak sivil darbenin kollarına bırakmayacak bir anayasa istediklerini dile getirdi.
 
AK Parti’ye çağrıda bulunan Tarhan, terörle mücadelede uygulanacak yöntemler konusunda muhalefete bilgi verilmesini istedi.
 
Tarhan, şöyle konuştu:
"Gerçekten demokratik ve özgürlükçü bir anayasa istiyorsanız önyargılarınızdan kurtulmalısınız. Muhalefeti, işin başında devre dışı bırakmaktan vazgeçmelisiniz. İlke metni adı altında kafanızdaki yasakçı
düşünceleri taslağa dönüştürmemelisiniz. Bizim yanımıza, oluşturulacak uzlaşma komisyonu ile zihniniz temiz olarak gelmelisiniz. Her partinin eşit üyeyle temsil edilecek komisyona zihniniz temiz gelmeli, her şey bu komisyonda şekillenmeli, tartışılmalı. Yoksa baştan hazırladığınız kendi metninizi dayatmaya, komisyonu siz şekillendirmeye çalışmamalısınız. Ancak bu şartlarda demokratik ve özgürlükçü bir anayasa tartışılabilir, ortaya çıkması mümkün olabilir. Anayasa değişiklik sürecinde bize yaşatılan süreç, yeniden yaşatılmamalı."
 
Tarhan, "Meclis açıldığında tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin mutabakatla ilgili adım atılmazsa, uzlaşma komisyonuna üye verecek misiniz?"
 
sorusuna, "CMK, belki Terörle Mücadele Yasası, bir paket halinde çalışmamız var. AİHM standartlarının, yargılama süreçlerine yansıması bakımından çalışma yapıyoruz. Bunlar Meclis açıldığında tartışılacak, AKP’nin bu konudaki tavrını da test edeceğiz, bu süreçte test imkanını bulacağız" yanıtını verdi.