CHP'ye "başkanlık sistemi" çağrısı

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin Afyonkarahisar’da düzenlenen kampında konuştu.

CHPye başkanlık sistemi çağrısı
22 Ekim 2016 Cumartesi 11:46 tarihinde eklendi.
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin NG Otel'de düzenlenen 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na konuşma yapıyor. Yıldırım konuşmanın başında 15 Temmuz şehitleri için Fatiha okudu. 
 
Binali Yıldırım, 15 Temmuz gecesi şehit olanları andı ve hikayelerini paylaştı.
 
Başbakan Binali Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: 15 Temmuz'un atmosferinde şehitlerimizin hüznüyle aynı zamanda 15 Temmuz'un şanlı yol göstericiliğiyle buradayız. Bugün bir kez daha milletin birliği için milleti için canını veren bütün şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Toplantımızın hemen başında, bir açılış yapalım ve bütün şehitlerimiz için bir fatiha okuyalım.
 
Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Değerli kardeşlerim 15 Temmuz gecesi 241 kahraman, vatanı bayrağı için şahadate yürüdü. Burada hepsinin ismini tek tek saymak mümkün değil. Özellikle bir kaçının ismini zikretmek istiyorum...
 
Elbette terörle mücadele eden kahramanlarımızı da asla unutmuyoruz. Afyonkarahisar'daki bu istişare toplantısında, sizlere ülkem partim ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. 
 
Değerli arkadaşlar o gece milletvekillerimiz, teşkilat mensuplarımız, kadın kollarımız gerek mecliste gerek yollarda her yerde ülkemizi kahramanca savundunuz. Biliyorsunuz Ankara'nın Kazan ilçesinin adının Kahraman olarak değiştirilmesi ve 15 Temmuz'un tatil olması önerisi kabul edildi. Kazan, Kahramankazan olacak, 15 Temmuz demokrasi bayramı olacak. 
 
Kazan ilçesinin yanında özellikle Ankara ve İstanbul'da başta olmak üzere tüm ülkede ilçelerimiz birbirinden asla daha az değerli değildir. Hepimiz gücümüz nispetinde bu vatan için mücadele ettik mücadeleye devam ediyoruz. Rabbim içimizden bazılarını şehadetle bazılarını gazilikle onurlandırdı.
 
Bugün toplantımızı yaptığımız Afyonkarahisar şehri Milli Mücadele'nin sembol şehridir. Bağımsızlığa Afyon'dan yürüdük. Afyon ayrıca AK Parti için de çok önemlidir. AK Parti kadroları 2001 yılında bu şehirde yola çıktı. Şimdi önümüzdeki hafta 29 Ekim'de milletçe büyük bir coşkuyla Cumhuriyet'in kuruluşunu kutlayacağız. Değerli arkadaşlar düşman kuvvetleri Afyon'u da geçerek Polatlı'ya gelmişti. Polatlı'dan atılan topların sesi Meclis'te duyulmuştur. Meclis bu şartlar altında hiç korkmadan görevini yapmıştır. Gazi Mustafa Kemal orduların başına geçerek düşmanı geri püskürtmüştür. 
 
Türk Silahlı Kuvvetleri, Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi, Cumhuriyetimizin kuruluşunda ve sonrasında olduğu gibi TBMM'nin emri altındadır. TBMM milletin gözbebeğidir. TSK da milletimizin gözbebeğidir. Eğer biri TBMM'ye karşı doğrultuyorsa o asker Türk askeri değildir. Çünkü silahını emir alacağı yere doğrultmuştur. Millete silah çeken mehmetçik değildir, mehmetçikle halka silah çeken teröristi asla karıştırmamalıyız. Kim milletin meclisine elini uzatırsa cevabını alacaktır. 2002'de görevi aldığımızda Cumhuriyetimiz 79 yaşındaydı. Biz AK Parti olarak 14 senede, 79 yıldaki birikimin üstüne iki kat üç kat bazen 10 kat değer kattık. 
 
Ankara Valiliği geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla güvenlik gerekçesiyle 30 Kasım'a kadar toplantı ve yürüyüşlere kısıtlama getirdi. Bunun tek bir nedeni var güvenlik. Şimdi ana muhalefet partisi CHP'den bazıları AK Parti, 29 Ekim kutlamaları, 10 Kasım'ı anmasını engellemek için böyle bir karar aldı diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. 
 
Allah aşkına bizim Cumhuriyet, cumhurla sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misiniz? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor arkadaşlar, cumhuriyet çalışmakla hizmetle büyüyor. CHP'nin 93 yılda yaptıklarını ve AK Parti'nin 14 yılda yaptıklarını yan yana koyalım. Bir tarafta yoksulluk var baskı var diğer tarafta emek var refah var hizmet var. 
 
PKK, FETÖ, DEAŞ terör örgütlerinin tek bir ortak hedefi var, kutlu yürüşümüzü durdurmak. Durmayacağız, dinmeyeceğiz, yorulmayacağız, bu kutlu yürüyüşü sürdüreceğiz. Bu terör örgütlerinin tamamını etkisiz hale getirecek, Türkiye'yi 2023, 2035,2050 hedeflerine çok farklı bir şekilde ulaştıracağız. 
 
Bugün Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı, yeni bir sistem ihtiyacını çok açık bir şekilde dile getirdik. Bunu dile getiren bir tek AK Parti değildir. Darbe ürünü olan mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyacını görmediğini, büyümesini engellediğini ifade ettil. Özellikle yeni bir anayasa yapmak için attığımız adımlar muhalefetin isteksizliği nedeniyle bir sonuca ulaşılamadı. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız tehlike, mevcut anayasanın ve sistemin açıklarının doğurduğu tehlikeyi bir kez daha gündeme getirmiştir. Biz artık yol almak zorundayız. Hemen yanıbaşımızda çok önemli gelişmeler olurken, sorun üreten bir anayasa sorun üreten bir sistemle yol alamayız. 
 
AK Parti olarak hazırladığımız taslağı Meclis'e getireceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletin ve devletin karşı karşıya olduğu sorunu görüp meseleye milletin son noktayı koyması yönündeki yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP, başkanlık sistemine karşı olabilir, parlamenter sistemin devamını da istiyor olabilir ancak kararı millete bırakmak gibi son derece önemli son derece milli bir yaklaşım sergilemiştir. Atalarımız ne demiş; yiğit yarasına yiğit bakar. Bir elin nesi var iki elin sesi var. 
 
Gelin mevcut durumu Anayasa'ya uygun hale getirelim. Diyoruz ki millet ne derse o olsun. Kimse milletten korkmasın milletin kararından kaçmasın. Buradan CHP'ye de bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Gelin, millete birlikte gidelim. Biz, Genel Kurul'da 367'nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe, bu önemli karara siz de katılın, siz de bu kararın içerisinde olun. 
 
Başkanlık meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de AK Parti'nin meselesidir. Sistem tartışmalarını geride bakalım önümüze bakalım. Demokrasilerde her sorunun çözümü millettir sandıktır. AK Parti olarak hedefimiz çok net; sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar müreffeh büyük Türkiye'dir. Milletin değerleri AK Parti'nin değerleridir. 79 milyonun kardeşliğine eşitliğine inanıyoruz. 
 
Avrupa Birliği'nin reform süreci her zaman önceliklerimiz arasında yer almış almaya da devam edecektir. Biz bu süreci hep bir fırsat olarak gördük. Türkiye tarih boyunca hep güçlü bir Avrupa devleti oldu. 15 Temmuz gecesi halkımız, sahip olduğu demokrasi değerlerini tüm dünyaya göstermiştir. Pek çok Avrupa ülkesinden daha üstün standartlara sahibiz.
 
AB için vizyonlu bir gelecek ancak Türkiye ile mümkündür. Siyasi, ekonomik konularda küresel rol almak isteyen bir AB bunu ancak Türkiye ile başarabilir. Bu nedenle vize serbestisi dahil tüm konular AB'nin Türkiye hakkında verdiği kararlar olmanın ötesine geçmekte ve kendi geleceği hakkında vereceği kararlara dönüşmektedir. Bugün AB ile ilgili İngiltere'nin aldığı bir karar var. AB vizyonunu gözden geçirmeli. 
Türkiye yarım asrı geçen süredir AB üyeliği yolunda çalışmalarını sürdüren bir ülkedir. Üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bundan sonra karar AB'nindir. İster Türkiye'nin birliğe girmesi yönünde irade kullanırlar isterse başka bir iradeyi tercih edebilirler. Karar onların. Türkiye'nin alternatifleri her zaman vardır. Avrupa unutmasın, fazla naz aşık usandırır.
 
Terör örgütüne destek veren belediyelerin yönetimlerini değiştirdik, bundan sonra da aynı desteği veren bütün belediyeleri değiştirmekten asla tereddüt etmeyeceğiz. Böylece belediyelerden terör örgütüne akan paraları durdurmuş olduk. Bölgedeki aşiretler, terörün bitmesi konusunda artık daha kararlı, seslerini daha fazla yükseltmeye başladılar ve aşiretler sahaya indiler. Tüm terör örgütleriyle mücadelemiz kararlılıkla sürecek. Örgüte hak ettiği dersi vereceğiz. İyi niyetimizi kullanan PKK artık bizden asla müsamaha göremez. 
 
FETÖ terör örgütünün hiçbir mensubu, bizim AK Parti teşkilatının içinde yer alamaz, barınamaz. Bu teşkilatta teröristlere hiçbir zaman yer olmadı ve asla olmayacak. Eğer sızmalar varsa onları da temizlemek konusunda zerre kadar tereddüdümüz olmaz.