Çok eşlilik tartışması alevlendi!

Çok eşlilik öneren Sibel Üresin'in "yatakta cilveli olun" önerisine kadınlar karşı çıktı

Çok eşlilik tartışması alevlendi!
29 Mayıs 2011 Pazar 12:38 tarihinde eklendi, 2.942 kez okundu.

 

Evlilik Danışmanı Sibel Üresin’in kadınlara verdiği yatakta “cilve” yapın taktiği uzmanları böldü. Evli kadının eşine yatakta cilve yapmasını kimi uzmanlar ‘onursuzluk’ olarak değerlendirdi, kimileri ise “evliliğe verilmesi gereken emektir” dedi. Tartışmaya köşesinden katılan Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari ise "Neyiz biz fahişe mi?" diye sordu.
 
"Elde tutmak için cilve yaparsa aldatma olur"
İnci YEŞİLYURT / Evlilik Danışmanı
Eğer evlilikte amaç erkeği elde tutmaksa o evlilik zaten bitmiş demektir. Kadın kocasına karşı bu davranışları kendi isteğiyle, kendisimutlu edildiği için yapıyorsa o evlilik yolunda giden bir evliliktir. Kadınmutluysa, doğal olarak kocasına karşı da güler yüzlü, işveli, cilveli olmasından daha tabii bir şey olamaz. Ama kocasına karşı duyguları tükenmişse, buna rağmen kocasını elde tutmak için böyle davranıyorsa o zaman bunun adı fahişelik değil aldatma olur. Hiçbir kadının da istemediği halde kocasını elde tutmak için böyle davranışlar göstereceğine inanmıyorum. Çünkü evliliklerde kadınlar daha çok almak istiyor. Kadınlar genellikle erkek sürekli versin, ben canımistediği zaman vereyim fikrinde. Sürekli aranan, ilgili gösterilen kadınlar olmak istiyor. Kadınlarsa yorgunum, başımağrıyor bahanelerine sığınıp, hesap soranmodelini benimsiyor. Oysa evlilik sanatı al ve ver üzerine kuruludur. Kadın kendi sorumluluklarını, erkek kendi sorumluluklarını yerine getirecek. Tekrar söylememgerekirse, kadının içinden gelmediği halde sadece kocasını elinde tutmaya çalışması ve bunun için de cilveli, işveli, güler yüzlü davranması fahişelik değilse bile aldatmadır. Bu doğru bir yaklaşım değil.
 
"Fahişelik olarak nitelendirilemez"
Dr. Ayhan AKCAN / Psikiyatrist 
Kadının rakibi her zaman kadındır. Rekabette hep kadın vardır ve kadın rekabet ortamında hep kaygı hisseder. Bundan dolayı, ‘kadın kadını çekemez’; ‘kadın kadının kurdudur’ denir. Evlilikte evi tutan, evliliğin enerjisini sürdüren kadındır. Evlilikte ekonomik birliktelik, cinsel birliktelik, boş zamanları birlikte değerlendirme birlikteliği gibi birçok birliktelikler var. Erkek için evlilikte ilk sırada cinsel birliktelik geliyor; kadın içinse cinsel birliktelik daha alt sıralarda kendine yer bulur. İşte bu nedenle ilişkilerde kadının erkeğini elde tutmak için elinde bulundurduğu en önemli faktör cinselliktir. Bunu yaparken cilveli olması, eşiyle uyumlu bir cinsel yaşam sürmesi, hatta bunun için kendini zaman zaman zorlaması fahişelik olarak nitelendirilemez. Olsa olsa bu emek vermektir, çaba göstermektir. Kadınların evlilikte böyle bir cinsel yaşam sürmesi fahişelikle bir tutmayı doğru bulmuyorum.
 
"Evlilik için yapılan fahişelik değildir"
Erkan ÖZDEN / Evlilik Terapisti
Evlenmeden önce, flört döneminde her şey toz pembedir. Ancak sorunlar evlendikten sonra gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Evlilik terapilerinde bizim de sık sık karşılaştığımız sorundur. Erkekler, eşleri annelerine benzemeye başladıktan sonra ondan uzaklaşıyor. Cinsel açıdan araya mesafe koyuyor. Çünkü anne kutsaldır ve bilinçaltında da eşi artık evin annesidir ve eşi annesini çağrıştırmaya başlamaktadır. Tamamen psikolojik bir hamledir. Her iki cins için de evlendikten sonra kuş kafestedir, elde edilmiştir. Terapilerde özellikle kadınlara elde edilmiş gibi davranmamaları gerektiğini söylüyoruz. Gelelim fahişelik konusuna. Fahişelik bir şeyi niçin yaptığınızla ilgili. Eğer kadın, ailesi için bir şeyler yapıyorsa bunun adı fahişelik değildir. Çünkü bunu para için değil, ilişkisi için, onun devamı için yapıyordur. Evlendikten sonra kadınlar kılık kıyafetlerine dikkat etmeli, bakımlı olmalı. Bunları fahişelikle bir tutamazsınız.
 
"Kadın gücünün farkında olmalı"
İlhan UÇKAN / İlişki Danışmanı
Eğer işveyi, cilveyi, güler yüzü bir görev için yapıyorsanız, yani ‘evli kadın’ olmayı kafanızda böyle tanımlıyorsanız ciddi bir cehalet içerisindesiniz demektir. Evliliğin devamını sağlamak seksle ya da fıkırdamakla mümkün olsaydı kimse boşanmazdı. Evlilik konusunda ciddi bir yanılgılar yumağı var yazılıp çizilen. Bol bol sevişeceksin, kıskanmayacak ve adamı sıkmayacaksın... ‘Evliliği kurtarmak’ diye yaklaştığınız anda, siz o evliliği kaybettiğinizi baştan kabul etmiş olursunuz. Evliliğini güzel yaşamak isteyen bir kadın kendi gücünün farkında olmalıdır.
 
"Kadınların dişi özelliğini kullanması normaldir"
Cem ASLITÜRK / Psikolog
Kadınla erkeğin hayatta birlikte, benzer durumda hareket ettiği durumlar vardır. Ancak doğaları gereği farklı hareket ettiği durumlar da vardır. Annelik daha ziyade kadınlar, babalık da erkeklerin üzerine doğanın ya da yaratılışın verdiği belli özellikler ve yetilerdir. Kültürel anlamda değişse bile kadından ve erkekten beklentiler, belli davranışlar tarihsel süreçte de değişmeden sürer. Kadının kendisindeki dişil özellikleri doğal bir şekilde kullanabilmesi gerekir. Erkeklerin nasıl erkeksi özellikler taşımasını bekliyorsak, kadınların da dişil özelliklerini göstermesinin ya da kullanmasının beklenmesi doğal olandır. Tabii ki tek başına dişilik özelliklerini kullanması anlam ifade etmez. Duygular, hayattaki paylaşımlar, hayat yoldaşı olarak görebilmek evliliğin devamında bütünlük gösterir. Ancak kadının eşine karşı dişil özelliklerini göstermesini bu şekilde değerlendirmek doğru değil. Kadınlar dişiliklerini sahiplenirse hem ailesi hem de toplum içinde olumlu karşılık bulacaktır. Ama tekrar ediyorum elbette tek başına cinsel cazibe, hoş görünmekle ilgili değil. Karşılıklı derin bağlar, sevgi gibi, karı koca olarak görebilmek önemlidir.
 
"Bu düşüncenin bir saatlik ilişkiden ne farkı var?"
Nur YAYCIOĞLU / Psikolog
Kadınlar neden erkekleri memnun etmek zorunda? Evlilikte cinselliğin de, duygusallığın da karşılıklı olması gerekmiyor mu? Sağlıklı olan bu değil mi? Vazgeçecek olan erkek er ya da geç zaten vazgeçecektir. Ancak kadın eşini sevmiyor, sırf elinde tutmak için cilveler yapıyor, yatakta porno gösterisi sunuyorsa, numaralar yapıyorsa bu durum para karşılığı yapılan bir saatlik ilişkilere benzer. Sevmediği halde kocasını elde tutmak için rol yapmak, olmadığı gibi davranmak, cilveler yapmak o çirkin kelimeyi söylemeyeceğim ama büyük bir onursuzluktur.
 
"Erkeği hoş tutayım diye böyle davranmak kadını onursazlaştırır"
Halime GÜNER / Uçan Süpürge Genel Koordinatörü
Kadını metalaştıran, cinsel obje olarak gösteren yaklaşımlar giderek artıyor. Bu tutumlar kime hizmet ediyor? Evlilik ilerdeki günlerde büyük tartışmalara yol açacak durumdadır. Evlilik aslında güç birliği demektir, dayanışma, birlikte dünyayı kucaklayabilme demektir. Aşk olmadan da, vücut birleşmeleri olmadan da gerçek bir evlilik konuşulabilir. Kadınlar erkeği hoş tutmak için böyle davranmak zorunda kalıyorsa, yalnız yaşamak, onurlu yaşamak tercih edilmelidir. Erkek için kendini, hayatını feda etmesi kadını onursuzlaştırır. Çünkü kadınlar toplumda hep en ilerde. Üniversite sınav sonuçlarına bakın kadınlar önde. Çağ kendine yatırım yapma çağı. Kadın hayatını erkeğe adadığında, belli bir yaştan sonra başkaları için kendi hayatını feda etmiş, kimliksiz, kişiliksiz bir insan haline gelir. Kadınların böyle tuzaklara düşmemesi gerekir. Böyle talepler yaratırsanız sakat bir anlayış oluşur. Porno kasetlerin gündemde bu kadar ağırlık kazanması da bu sakat anlayışın sonucudur.

Habertürk