Çukurca'nın ardındaki derin plan

İstihbarata göre Çukurca saldırısının arkasında Suriye kökenli Fehman Hüseyin'in planı vardı. Plan, Türkiye'yi çıkmaza sokmayı ve Esad sonrası Suriye'de PKK-Kürt bölgesi oluşturmayı kapsıyor.

Çukurcanın ardındaki derin plan
31 Ekim 2011 Pazartesi 12:31 tarihinde eklendi, 1.027 kez okundu.

 

İstihbarata göre Çukurca saldırısının arkasında Suriye kökenli Fehman Hüseyin'in planı vardı. Plan, Türkiye'yi çıkmaza sokmayı ve Esad sonrası Suriye'de PKK-Kürt bölgesi oluşturmayı kapsıyor.
 
 
İLK HEDEF
 
Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre PKK'nın Suriye kökenli etkin ismi Fehman Hüseyin'in talimatı ile gerçekleştirilen Çukurca saldırısının ilk hedefi Türkiye'yi sürekli terör baskısı altında tutmak.
 
 
İKİNCİ VE ASIL HEDEF İSE...
 
İkinci hedef ise Beşar Esad sonrasında Suriye'nin Türkiye-Irak sınırındaki Kürt bölgesini de içine alacak yeni bir Kürdistan oluşturmak. Bunun için Fehman Hüseyin'e bağlı gruplar Suriye'de Kamışlı'nın da içinde yer aldığı Al Hasakah ile Deyr ez Zor bölgelerinde yoğun faaliyet içinde bulunuyor.
 
Fehman Hüseyin belirlenen stratejiye uygun olarak Çukurca saldırısı öncesinde 28 Temmuz ve 19 Ağustos tarihlerinde iki kritik görüşme gerçekleştirdi. Zap bölgesinde yapıldığı tahmin edilen görüşmelerde bazı Suriye kökenli Musevi Kürtlerin de yer alması anlamlı bulundu. Görüşmeye katılan bu isimler Suriye'deki Kürtleri bu plan etrafından bir araya getirmek için çalışma yapıyor.
 
Suriye'de tutuklu bulundukları hapishaneden kaçan veya salıverilen çok sayıda Suriye kökenli PKK'lı da Türkiye-Irak-Suriye sınır üçgeninde yoğunlaşıyor. Resmi kayıtlara giren bir iddiaya göre ise Fehman Hüseyin ve Murat Karayılan'a bağlı bazı isimler Çukurca saldırısı öncesinde İngiliz istihbaratından emekli üç isim ile sıkı bir görüşme trafiği yürüttü. PKK'lı teröristlerin Çukurca öncesinde çok profesyonel saldırı ve teknik destek aldığı da bütün ayrıntıları ile kayıtlara girdi.
 
TEMO SUİKASTI YORUMU
 
Stratejinin ana hedefini ise Suriye lideri Beşar Esad sonrası Suriye'de PKK-Kürt bölgesi oluşturmayı hedefleyen "Alternatif Kürdistan" planı oluşturuyor. Buna göre Mesut Barzani'nin Irak'ın Kuzeyindeki Kürdistan yönetiminden sonra Suriye'nin Kuzey ve Kuzey-Doğusunda Al Hasakah ile Deyr ez Zor bölgelerini kapsayacak yeni bir Kürdistan bölgesi oluşturulacak.
 
PKK'nın etkin olacağı bu bölgelerde tutuklu bulundukları hapishaneden kaçan veya salıverilen bir çok Suriye kökenli PKK'lı da silahlı olarak bulunuyor. Alternatif Kürdistan Sünni nüfusun bulunduğu Irak tarafındaki El Anbar bölgesindeki bazı yerleri de içeriyor.
 
Türkiye sınırının hemen karşısında bulunan Kamışlı'da 8 Ekim 2011'de öldürülen Kürt siyasetçi Mişel Temo'ya yönelik saldırı da planın bir parçası olarak yorumlanıyor. Saldırıda Temo'nun oğlu Marcel da yaralanmıştı. Temo ölümünden bir süre önce "Suriyeli Kürtler Suriye'den ayrılma niyetinde değiller... Yine de, bir Kürdistan fikri, rüya gibi olurdu" sözleriyle dikkat çekmişti.
 
'ÇIKMAZA SOKMA' STRATEJİSİ
 
Fehman Hüseyin'in planının bir ayağını oluşturan "Türkiye'yi sürekli çıkmazda tutmak" stratejisine göre Türkiye'ye yönelik saldırılar sürekli olarak devam edecek. Bu amaçla Çukurca saldırı öncesinde yoğun hazırlık yapıldı. Teröristler, daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonları sonrasında yerle bir edilen Kavaklı bölgesi ile Kazan Vadisi'nin de yer aldığı Hakkari-Şırnak hattı üzerinde konuşlandı.
 
14 Temmuz tarihli Silvan saldırısı sonrasında daha hızlanan konuşlanma işlemi ekim ayının ilk haftasına kadar sürdü. Bu süre içinde Kuzey Irak ve Suriye sınır bölgesinden 150 militanın bölgeye giriş yaptığı belirlendi. Haftanin ve Zap bölgesinde yoğunlaşan PKK'lı sayısının ise 800 dolayında olduğu bunlardan 500'ünün Fehman Hüseyin'e bağlı olduğu belirtiliyor.
 
"Saldırının çok uzun süreli ve ayrıntılı gerçekleştirildiği açık" tespitinin yapıldığı istihbarat bilgi notlarında teröristlerin saldırı öncesi ve sonrasında yerel destek aldıklarının altı çiziliyor. Raporlara göre bölgeye sızmalar büyük gruplar halinde değil, 2'şer 3'er gruplar halinde ve ağırlıklı olarak gece gerçekleşti.
 
Plana uygun olarak Türkiye içine sızan bu gruplar belirlenen köylere yerleştirildi. Saldırı için birden çok yer ismi gündemde tutuldu ve saldırının asıl noktası böylece gizlendi. İnsansız Hava Araçları'nın görüntü alamaması için de havanın kapalı olduğu gün saldırı gerçekleştirildi.
 
Nitekim Genelkurmay'ın açıklamasında ifade edildiği gibi 19 Ekim gece yarısı 01.10'da başlayan saldırıdan 15 saat sonra İHA'lar görüntü alabilmişti. Plana uygun olarak PKK özellikle son 6 ay içinde yoğun bir silahlanma gerçekleştirdi. Uzun menzilli silahların yanı sıra C-3, C-4 plastik patlayıcı, A-3, A-4, Bixi makineli tüfek, havan topu, roketatar ile 10 kilometre mesafeli Docka uçaksavar ve mermisi alan PKK'nın silahları Irak'ın yanı sıra Suriye ve İran üzerinden sağladığı belirtiliyor.