Cuma hutbesinde kadın hakları anlatıldı

8 Mart Dünyü Kadınlar Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken, Cuma namazının hutbe konusu da kadınlar oldu.

Cuma hutbesinde kadın hakları anlatıldı
08 Mart 2013 Cuma 15:49 tarihinde eklendi.

 

İstanbul'daki camilerde  kadın hakları ve İslam'ın kadına verdiği önem anlatıldı. Hutbede, Hz. Muhammed’in (S.A.V.) hayatı ve hadislerinden örnekler verildi. Kadına şiddetin İslam’da yerinin olmadığı vurgulandı. 
 
Cuma hutbelerinin bu haftaki konusu, kadın ve kadın hakları oldu. Bütün camilerde, cemaate İslam dininin kadına verdiği önem anlatıldı. Hutbede, sahip oldukları sorumluluk ve değer açısından kadın ve erkeğin, Allah nezdinde aynı öneme haiz olduğu vurgulandı. Kadınıyla erkeğiyle bütün insanların Allah’ın kulu olduğunun ifade edildiği hutbede, “Önemli olan bu kulluğun farkında olmak, karşılıklı görev ve sorumluluk bilinciyle hayatı sürdürmektir. Peygamberimiz de, ‘Kadın ve erkek bir bütünü tamamlayan iki eşit parçadır.’ sözüyle kadın ve erkeğin biri olmadan diğerinin eksik kalacağını ortaya koymuştur. Bu itibarla kadın ve erkek, sağlıklı ve huzurlu bir toplumu birlikte inşa eden, birbirlerini koruyan ve sükuna ulaştıran iki ayrı değerdir.” denildi.
 
Hz. Muhammed’in (S.A.V.), kadının toplum içinde saygın bir yere sahip olması için bugün bile gıpta ile karşılanacak gayretler gösterdiğinin ifade edildiği hutbede, “Öyle ki dönemin kadına yönelik bütün acımasızlığına rağmen O, her daim kadının onurunu korumuş, kadına karşı şiddete başvuranları sert bir dille uyarmıştır. O’nun kadına muamelesi şefkat, merhamet, nezaket ve anlayış örnekleriyle doludur.” ifadeleri yer aldı.
 
İslam dininin kadına verdiği önemin vurgulandığı hutbenin devamında şöyle denildi: “İnancımızda kadın Allah’ın emaneti olan bir eş, ayaklarının altına cennet serilen bir anne, Allah’ın rahmeti ile sarmalanmış bir evlat ve Rabbimizin mükerrem kıldığı bir varlıktır. Bu itibarla kadın her türlü hürmet ve saygıya layıktır. Kadınları incitmek, hangi gerekçeyle olursa olsun dövmek, mağdur ve mazlum durumuna düşürmek inancımızla bağdaşmaz. Ne hazindir ki günümüzde hemen her coğrafyada kadın baskı, şiddet ve zorbalıklara maruz kalmaktadır. Kadın onuru ve saygınlığını hiçe sayan bu çirkin davranışlar cehalet, merhametsizlik, vicdanî değerlerden yoksunluk, dahası insan oluştan uzaklaşma gibi etkenlerden kaynaklanmaktadır. Söz konusu yanlış tutum ve davranışların İslam ile bağdaştırılması ise daha da vahimdir. Çünkü zulüm ve şiddeti hoş gören hiçbir yaklaşımın, düşüncenin, geleneğin ve inanışın, kendisine Kuran ve Sünnet’te yer bulması mümkün değildir. Unutmayalım ki yüce dinimiz İslam ve onun peygamberi Efendimiz eşimize, evladımıza güzel davranmayı imanın kemali için gerekli görmüştür.” 

CİHAN