Demirören'den Karacan'a şok dava

Milliyet ve Vatan gazetelerini, Aydın Doğan’dan nisan ayında devralan Demirören ve Karacan grupları arasındaki hukuki kavga tırmanıyor.

Demirörenden Karacana şok dava
13 Ekim 2011 Perşembe 09:13 tarihinde eklendi, 1.418 kez okundu.

 

Ali Karacan bugün , ‘Erdoğan Demirören’e açık mektup’ başlığıyla görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. İddiasına göre, kendisine ait Number One grubu 40 milyon Dolar’dı. Ancak Demirören Grubu, karşı bir hamle yaparak bu şirketlerin ‘içi boş’ olduğunu mahkemeye bildirdi. Bununla da yetinmeyen Erdoğan Demirören’in kızı Meltem Oktay, İstanbul 47.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ‘Feri müdahil’ olarak yaptığı başvuruda, müthiş bir iddiaya yer verdi.  Ali Karacan’ı ‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasıyla yakında mahkemeye vereceklerini  açıkladı. www.haberhakki.com Meltem Oktay’ın dava dilekçesine ulaştı. Dilekçede, Karacan Ailesi’nin şirketten ‘ıskat’ (çıkarılması) istendi. Dilekçede, Karacanlar şöyle suçlandı: “Sermaye olarak 1 kuruş dahi koymayan, ortağına yanlış bilgi vererek onun güvenini sarsan bu insanlar şimdi de 670 çalışanın ekmeğiyle oynamak istemektedirler”
 
İŞTE DİLEKÇEDEKİ O SÖZLER     
 
Meltem Oktay(Erdoğan Demirören’in kızı, DK Yönetim kurulu üyesi), dilekçesinde, Karacanlar’ın iddialarını sıraladı ve bunların asılsız olduğunu belirtti. İşte Demirören’e göre, Karacanlar’ın savunmalarını dayandırdıkları iddiası: ”Büyük bir haksızlık ile karşı karşıyadırlar, “Demirören Grubu”, davalı şirket kurulduktan sonra davacılara hiç sormadan davalı şirketi borçlandırmışlardır ve daha sonra da muvazaalı icra takibi yapmışlardır! Bu büyük haksızlıkla adeta yıkılan ve büyük zarara uğrayan davacılar için tek bir yol kalmıştır, o da davalı şirketin yönetim kurulundan istifa etmek ve derhal 1 kuruş dahi sermaye koymadıkları ortalama 670 kişinin çalıştığı şirketin organ yokluğundan feshini istemek. Zavallı davacılara Demirören Grubu büyük zulüm etmiştir!.Davacıların hikayesi iyi niyetli bir mazlumun hikayesidir ve hukuk yardımına yetişmelidir.”
 
“GERÇEK BÖYLE DEĞİL”
 
Demören, Karacanlar’ın bu iddiasını çürütmek için kronoljik olarak gelinen noktayı şöyle özetledi:
 
17.04.2011:BU TARİHTE ANLAŞTIK: Demirören Grubu Davacılara büyük bir güven ve Milliyet Gazetesi’nin eski sahibinin oğulları oldukları için Ali Naci Karacan ve Ömer İhsan Karacan’a saygı duyarak onlarla birlikte Milliyet ve Vatan gazetelerini satın almak için Çerçeve Hissedarlar Sözleşmesi isimli bir sözleşme imzalanmıştır. (Bu Sözleşme’nin hiç yürürlüğe girmemiş olduğunu hemen bildirelim)
 
Bu sözleşmenin konusu ana hatları ile kurulacak şirketin yapısının açıklanması ve Davacılara ait olan İki Numara Radyo ve Televizyon Yayınları A.Ş.’nin Demirören Grubu tarafından 20.000.000.-USD’ye satın alınmasından ibarettir. Bu aşamada Demirören Grubu, sözleşmede davacılardan satın alınması öngörülen şirketi finansal ve hukuki açıdan hiç incelememiş ve Davacıların ifadelerine iyi niyetle güvenmiştir.
 
20.04.2011:HEMEN 20 MİLYON TL ÖDEDİK: Erdoğan Demirören, Milliyet ve Vatan gazetelerinin haklarını yeni kuracakları şirket için (DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.) satın almak amacı ile Doğan Grubu’na 20.000.000.-TL ödeme yapmıştır . Daha şirket kurulmadan önce Erdoğan Demirören tarafından yapılan bu ödeme, Demirören Grubu’nun ne kadar iyi niyetli olduğunun göstergesidir. 
 
Milliyet ve Vatan için Demirören 40 milyon TL ödedi
 
21.04.2011 NUMBER ONE 20 MİLYON DOLAR DEDİLER: 
 
 Sözleşme’nin hemen akabinde Demirören Grubu ve Davacılar Davalı şirket DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’yi kurmuşlardır (EK – 2). Kurulan bu şirket de Milliyet ve Vatan gazetelerinin haklarını satın almış (bu hakların satın alım değeri 73.960.000.-USD’dir.) ve bu gazeteleri çıkarmaya başlamıştır (daha doğru bir ifadeye devam etmiştir). Şirketin hisselerinin %50’si bilindiği gibi Davacılarındır ve davalı şirket ana sözleşmesine göre Davacılar B Grubu hisselere sahiptirler ve 7 kişilik yönetim kuruluna 3 üye atayabilmektedirler ve dolayısıyla bunun sonucu olarak istediklerinde şirkete bir kalem bile aldırmayabilecek durumdadırlar. Bunun anlamı şudur: Demirören Grubu Davacılara değer vermiştir, onlarla işin başında çalışmak istemiştir. Davacıların  Demirören Grubu’na 20.000.000.-USD’ye satmak istedikleri şirketin bu değerde olduğunu ifade eden Davacılara güvenmiştir ve bu güvenle, kendileriyle beraber gazeteleri almak için yola çıkmıştır.
 
02.05.2011: BU DEĞERDE ISRAR ETTİLER

Demirören Grubu ve Davacılar “Hisse Devir-Temlik Sözleşmesi Kapanış ve Taahhütname” isimli bir sözleşme imzalamış  ve bu sözleşmede de Davacılar Demirören Grubuna satmak istedikleri kendilerine ait olan İki Numara Radyo ve Televizyon Yayınları A.Ş.’nin değerinin 20.000.000.-USD olduğunu bir kez daha tekrarlamışlardır.
 
31.05.2011 ve 06.06.2011:GÜVENDİK, DOĞAN’A 20 MİLYON DAHA ÖDEDİK

Davacıların ifadelerine güvenen Demirören Grubu Davalı Şirketin satın alınması için henüz işin çok başında Doğan Grubuna Milliyet ve Vatan Gazetelerinin satın alınma bedeline mahsuben 31.05.2011 tarihinde 1.800.000.-TL,   14.000.000.-TL (Erdoğan Demirören tarafından yapılan ödeme) ve 06.06.2011 tarihinde 3.900.000.-TL (Demirören Holding tarafından yapılan ödeme) ödeme yapmıştır. Bu da Demirören Grubu’nun iyi niyetinin çok açık bir göstergesidir!
 
10.06.2011: KARACAN’IN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI:

Demirören Grubu Davacılar tarafından kendilerine 20.000.000.-USD’ye satılmak istenen İki Numara Radyo ve Televizyon Yayınları A.Ş.’yi finansal açıdan inceletmeye çalışıyor ancak anılan şirketin yetkilileri bir türlü bilgileri vermiyor ve denetimi geciktiriyorlar. Anılan şirketin yetkilileri tarafından birçok bilgi ve belge sunulmamasına rağmen zorluklarla yapılan denetim sonucu 10.06.2011 tarihli Yeminli Mali Müşavir raporuyla ortaya çıkıyor ki şirketin değeri Davacıların belirttiğinden (mukayese edilmeyecek derecede) çok daha az, hatta şirket borca batık ve bunları gizlemek için şirket yetkilileri resmi belgeleri saklıyorlar .Bunun doğal sonucu olarak da anılan şirket Demirören Grubu tarafından satın alınmıyor.
 
PLANLARI SUYA DÜŞTÜ
 
“ İŞTE DAVANIN ASIL CAN ALICI NOKTASI BUDUR! DAVACILAR HEP ZULME UĞRADIKLARINI BELİRTEREK BUNUN SONUCU OLARAK YÖNETİM KURULUNDAN İSTİFA ETTİKLERİNİ İDDİA ETMEKTEDİRLER. OYSA DEMİRÖREN GRUBU BÜYÜK BİR İYİNİYETLE MİLLİYET VE VATAN GAZETELERİNİN HAKLARININ ALINMASI İÇİN İMZALANAN SÖZLEŞMEDE BELİRTİLEN ÖDEMELERİ GÜNÜNDE YAPMIŞ VE DAVALI ŞİRKETİN YARI HİSSESİNİ VE YÖNETİMİNİ DE DAVACILARA VERMİŞTİR. DAVACI TARAFIN DK GAZETECİLİK YAYINCILIK A.Ş.’NİN YÖNETİM KURULUNDAN İSTİFA EDEREK ŞİRKETİ VE DEMİRÖREN GRUBUNU ZOR DURUMA DÜŞÜRMEK İSTEMELERİNİNTEK SEBEBİ DOĞRU OLMAYAN BİLGİLER İLE DEĞERSİZ BİR ŞİRKETİ ÇOK FAHİŞ BİR FİYATLA DEMİRÖREN GRUBUNA SATMA PLANLARININ SUYA DÜŞMÜŞ OLMASIDIR!”
 
 
Ali Karacan gazetelerin maddi desteğe ihtiyacı olmadığını söylemişti
 
 
20.07.2011 – 21.07.2011 PARAYI ÖDEYEMEDİLER İSTİFA ETTİLER:
 
 Davacılar bununla da kalmıyorlar. Sermaye borcunu davalı şirketin Ana Sözleşmesinin 6. Maddesine göre en geç 21.07.2011 tarihinde ödemeleri gereken ancak ödemeyen davacılar, kendilerine karşı ıskat prosedürünü işletecek tek organın Yönetim Kurulu olduğunu bildiklerinden organize bir şekilde 20.07.2011 tarihinde Yönetim Kurulundan istifa ederek şirketin feshini istiyorlar! Tek amaçları var: Davalılara zarar vermek! Zira davalı şirketin feshini istemekte hiçbir yararları yok. 
 
TEK KURUŞ ÖDEMEDİLER, ŞİRKETİ ZORA SOKMAK İSTEDİLER
 
Davacıların en büyük ikinci iddiası, DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’nin Demirören Holding tarafından sürekli şekilde hukuka aykırı olarak ve gereksiz yere borçlandırıldığı ve icra takibinin ise muvazaalı olduğudur; işte bu iddianın cevabı da şu şekildedir:  
 
Büyük bir güvenle iş yapmak istediği Davacılarla kurduğu DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’nin Milliyet ve Vatan gazetelerini satın alması sonucu oluşan borca karşılık Erdoğan Demirören ve Demirören Holding A.Ş , Doğan Grubu’na (DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’nin borcuna mahsuben) 40 milyon TL’lik ödemeler yapmıştır. Tüm bu ödenen tutarlar DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş. ile Doğan Grubu arasında imzalanan Milliyet ve Vatan Gazetelerinin satın alınması ile ilgili sözleşmelerde bulunan borcun ifasıdır ve DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’nin bu borçların ödeneceği zamanda kasasında bu parayı verecek para yoktur. Ayrıca o dönemde Davacılar Yönetim Kurulu üyesidirler (Davacılar 20.07.2011 tarihinde istifa etmişlerdir) ve haliyle bu ödemelerden haberleri ve ödemelere muvafakatleri vardır. DEMİRÖREN GRUBU TARAFINDAN YAPILAN İCRA TAKİBİNİN DAYANDIĞI ALACAK İŞTE BU ÖDEMELERDİR. Dolayısıyla yapılan icra takipleri davacıların iddia ettikleri gibi muvazaalı değildir, olamaz da. Davalı şirket için verilen paradan herşeyden önce Davacıların zaten haberleri vardır! Davacılara gösterdiği tüm iyi niyete rağmen yanlış beyanlarla kandırılan Demirören Grubu’nun tek amacı güven duyduğu ancak sonradan güvenini kaybeden Davacılara karşı alacağını garanti altına almaktır! Takdir edersiniz ki her basiretli iş adamı aynı şeyi yapardı, 670 çalışanı ile büyük bir şirket olan DK Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’nin ayakta kalması esastır. Yapılan icra takibinin muvazaalı olmadığı konusunda ayrıca yargı kararı vardır!! Davacılar icra takiplerinin muvazaalı olduğunu iddia etmiş ancak İcra hukuk mahkemeleri bu iddiaları reddetmiştir. (T.C. İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/ 524 (EK-10) , T.C. İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/ 525 )
 
Tüm bu gerçekler göz önüne alındığında açılan fesih davasının ne kadar kötü niyetle açıldığı anlaşılacaktır. Sermaye olarak 1 kuruş dahi koymayan, ortağına yanlış bilgi vererek onun güvenini sarsan bu insanlar şimdi de 670 çalışanın ekmeğiyle oynamak istemektedirler.
 
SORUMLULUK BİZİM OMUZLARIMIZDA, DOLANDIRICILIK DAVASI AÇACAĞIZ
 
Bu büyük gazeteleri ayakta tutmak sorumluluğu da elbette Demirören Grubu’nun omuzlarına yüklenmiştir ve Demirören Holding ve Demirören Ailesi de Türkiye’nin bu köklü gazetelerini ayakta tutmak için ne gerekirse sonuna kadar yapmıştır ve bundan sonra da yapacaktır. Burası yeri değil ancak biz de belirtelim ki eldeki veriler davacı taraf için Türk Ceza Kanunu uyarınca nitelikli dolandırıcılıkla suçlanacak kadar vahim sonuçlar doğurabilir. Hemen belirtelim ki Demirören Grubu davacılara karşı nitelikli dolandırıcılık davasını çok kısa bir süre içinde açacaktır.
 
www.haberhakki.com