Dersim'in ilk davası Köşk'e

8 yaşında Dersim katliamından ağır yaralı kurtulan Ali Doğan, öldürülen yakınları için ilk tazminat davasını açtı. 1 milyon liralık tazminat davasının muhatabı ise Cumhurbaşkanlığı.

Dersimin ilk davası Köşke
07 Şubat 2012 Salı 08:28 tarihinde eklendi.

 

Dersim katliamı ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Gerekirse özür dileriz” açıklamasının ardından 8 yaşında katliamdan ağır yaralı kurtulan Ali Doğan ilk tazminat davasını açtı. Bugün 83 yaşındaki Doğan’ın açtığı 1 milyon liralık tazminat davasının muhatabı Cumhurbaşkanlığı.
 
Radikal gazetesinin haberine göre,Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Özgür Karaca davayı kabul etti ve Cumhurbaşkanlığı’na tebligatta bulunup iki hafta içerisinde cevap verilmesini istedi. Hakim ayrıca Başbakanlık’tan, elinde Dersim katliamına dair bütün evrakların; İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı ile Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nden de Doğan Ailesi’nin öldürüldüğüne dair ellerinde bir belge varsa gönderilmesini karara bağladı. Düzpelit Köyü’nden Ali Doğan, Dersim katliamı sırasında sekiz yaşındaydı. Tüm köy Temmuz 1938’de Geyiksuyu Köyü’nde inşa edilen askeri kışlanın yapımında çalışıyordu. Köylerinde çıkan kireci at ve katırlarla kışlaya taşıyorlardı. Önce bir grup asker, kireç taşıyanları tutukladı. Daha sonra Düzpelit’e giderek, köylüler meydanda toplandı. Ali Doğan, annesi Fayime, dört ve iki yaşındaki kardeşleri Şıh Hasan ile Ali Rıza, dedesi Seyit Ali, amcası Haydar’ın da aralarında olduğu 20 kişi birbirine bağlanarak şimdiki adı Buzlupınar, eski adı Kergene olan mevkiye götürüldü. Grupta bir tek Ali Doğan’ın babası eksikti. Çünkü o, kışla inşaatında çalışıyordu. Kafile iki saatlik yolun sonunda, iddiaya göre, süngülenerek öldürüldü.
 
Süngüden yaralı kurtuldu 
Ali Doğan süngülerden payını aldı. Sol arka omzundan ve başından süngülendi. Sol kolu ve sol bacağı yerinden çıktı. Ali baygın düştü. Uyandığında, kanlar içinde ve cesetlerin ortasındaydı. Ali, üç gün boyunca orada kaldı. Dördüncü gün Kergene’den tesadüfen geçen akrabası Veysel Yalçın, Ali’nin sesini duyarak imdadına yetişti. Yaralı haldeki Ali’yi sırtlayıp kurtardılar. Yaklaşık beş gün daha dağlarda saklandılar. Ardından Ali babasına kavuştu. Hayatta kalan Düzpelitliler, yakınlarının cesetlerini, öldürüldükleri Kergene’de topluca gömdüler. Ve başlarına ortak bir mezar taşı diktiler.
 
Ali Doğan çok sonra İzmit’e yerleşti. Katliamın tartışılmaya başlandığı günlerde Avukat Barış Yıldırım’a başvurdu. Yıldırım da 27 Ocak 2012’de Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmesi bakımından Cumhurbaşkanlığı’nın aleyhine 1 milyon TL’lik manevi tazminat davası açtı. Yıldırım, dava dilekçesinde, Dersim Katliamı’nda insanlığa karşı suç işlendiğini ve bu açıdan zamanaşımı kavramının işlemeyeceğini savundu. Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Özgür Karaca, dilekçeyi 30 Ocak 2012’de kabul etti. Hemen aynı gün ‘davalı’ Cumhurbaşkanlığı’na tebligat yapıp, “İki hafta içerisinde iddialara karşılık yanıt vermesini” istedi. Ayrıca Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan da Ali Doğan’ın akrabalarının öldürüldüğü iddiasına ilişkin bir kayıt olup olmadığını sorup varsa gönderilmesini karara bağladı. Son olarak da Başbakanlık’tan, elinde bulunan Dersim’deki askeri harekâta dair evrakların iletilmesini kararlaştırdı.
 
Süngülenenler aynı yere gömüldü 
Ali Doğan henüz 8 yaşındayken 1938 yılında 19 akrabası ile birlikte birbirine bağlanarak askerler tarafından Kergen’e götürülmüş. İddiaya göre, askerler köylüleri süngülerle öldürmüş. Küçük
 
Ali ise süngü yarası almasına karşın hayatta kalabilmiş. Üç gün yaralı halde cesetlerle birlikte kalan Ali’yi akrabaları tesadüfen bulmuş. Daha sonra köylüler, öldürülenleri aynı yere gömmüşler ve hepsinin isminin yazılı olduğu bir de ortak mezar taşı dikmişler.