Derviş'ten muhalefete tavsiye

Brooking Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Financial Times'ta yayınlanan makalesinde, son aylarda Türkiye'de görülen ''yıkıcı tarz'' siyasete son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Dervişten muhalefete tavsiye
02 Nisan 2014 Çarşamba 13:39 tarihinde eklendi.
Derviş, "Türkiye'de muhalefet güçlerini yeniden keşfetmeli" başlıklı makalesinde muhalefet partilerine de tavsiyelerde bulunuyor.
 
'EZİCİ BİR ÜSTÜNLÜK DEĞİL'
 
Yerel seçim sonuçlarını da değerlendiren Derviş, AKP'nin aldığı yaklaşık yüzde 45 oy oranının son genel seçimlerde elde ettiği yüzde 50 ve 2010'da referandumunda aldığı yüzde 57 "Evet" oylarıyla kıyaslandığında ezici bir üstünlük anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.
 
'BAŞARILI OLMAK İÇİN 3 MADDE'
 
Yazara göre, Türkiye'nin yeniden demokratik bir ülke olup ekonomi alanında da başarılı olabilmesi için üç şeyin olması gerekiyor.
 
Derviş, bunların birincisinin AK Parti'nin devlet yönetimi ve sürdürülebilir ekonomik başarı arasındaki bağı kavrayabilen liderlik kadrosuna sahip, gerçek anlamda demokratik muhafazakar bir parti olması gerektiğini vurguluyor.
 
'DEMOKRASİYE YAPILMIŞ BİR HAKARET'
 
Türk muhafazakarların din ile siyaset ve piyasa işlemlerinin birbirinden ayrı tutulması şartına riayet etmesi gerektiğini belirten Derviş, bazı üst düzey siyasetçilerin de yaptığı gibi seçmenlere AKP'yi desteklemelerinin dini bir görev olduğunu söylemeleri hem dine hem de demokrasiye karşı yapılmış bir hakaret olduğunu belirtiyor.
 
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Avrupa merkez solda sosyal demokrat bir parti olup hukukun üstünlüğü ve liberal toplum ilkesini savunması gerektiğini belirten Derviş, Avrupalı bir merkez sol partide etnik şövenizme yer olmadığını vurguluyor.
 
'KORKUNÇ BİR KAYIP'
 
Barış ve Demokrasi Partisi'nin ise Türkiye'nin Kürtleri'nin demokrat bir ülkede refah ve barış içinde yaşayabilecekleri bir geleceği hedeflemeleri gerektiğini kaydeden Derviş, Türkiye'de farklı etnik grupların derin bir şekilde birbirine karışmış halde olduklarını ve ayrılığın herkes için korkunç bir kayıp olacağının altını çiziyor.
 
'TAPELERE DEĞİL EKONOMİYE ODAKLANIN'
 
Milliyetçi Hareket Partisi'nin ise kültürel ve yönetimsel yerelleştirmeye şüpheyle bakan önemli bir seçmen desteği olduğuna işaret eden Derviş, ancak partinin liderlik kadrolarının akıllıca hukukun üstünlüğünü savunup şiddete karşı uyarılarda bulunduğunu belirtiyor.
 
Derviş'e göre, Türkiye'de merkez sol muhalefet, tapelere odaklanmaktan kaçınıp, ekonomiye konsantre olmalı ve 1970'ler de başardığı gibi daha geniş bir çoğunluk adına konuşma kabiliyetini yeniden keşfetmeli.
 
'DİĞER GRUPLARA GÜVEN VERİR'
 
Sadece bunun bile tek başına Erdoğan'ın iktidar tekeline kafa tutmaya yeteceğini belirten Derviş, aynı zamanda Türkiye'nin Kürtleri ve Sünniler'in yanı sıra Aleviler gibi diğer gruplara da güven vereceğini vurguluyor.
 
'KİM KAZANIRSA KAZANSIN...'
 
Derviş, makalesini şu sözlerle bitiriyor: "Seçimleri kim kazanırsa kazansın, Mustafa Kemal liderliğinde hep birlikte kurulan Cumhuriyet herkesindir ve Avrupa ailesinin bir parçası olarak herkesin kendi kültürünü ve inancını yaşamaya hakkı vardır."

Kaynak: Metin Güneş / CNN TÜRK