"Devletin kasasından 17.5 milyon dolar çalınmış"

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında TBMM'ye fezleke geldiğini belirterek, devletin kasasından 17.5 milyon doların gittiğini iddia etti.

Devletin kasasından 17.5 milyon dolar çalınmış
17 Ocak 2014 Cuma 18:31 tarihinde eklendi.

Havutça, "Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonudur. Bunu hiç kimse darbeyle, post-modern, dost-modern darbe ile bunu karartmaya gücü yetmeyecektir. Devletin kasasından çalınan parayla 1 milyon 750 bin emekçinin işsizlik fonu karşılanıyor, 21 bin engellinin aylığı ödeniyor." dedi.

CHP Balıkesir İl Başkanı Muzaffer Mavuk, partisinin büyükşehir ve merkezdeki iki ilçenin belediye başkan adaylarını basına tanıttı. İl binasında düzenlenen tanıtım toplantısına milletvekilleri Ayşe Nedret Akova, Haluk Ahmet Gümüş, Namık Havutça, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sami Sözat, Karesi ilçesi adayı Ender Biçki, Altıeylül ilçesi adayı Mehmet Ali Çiçek, ilçe başkanları ve partililer katıldı.

Törende konuşan İl Başkanı Mavuk, hedeflerinin insana, Balıkesir'e hizmet etmek olduğunu söyledi. Mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Mavuk, "Bu mücadelede mutlaka altı oklu bayrağı indirmeden göklerde dalgalandırarak 30 Mart'ta noktalayacağız." dedi.

Milletvekili Akova ise Türkiye'nin elden gittiğini iddia ederek, "Artık bizlerin bu hükümetten kurtulması mecburiyeti var. Türkiye zor şartlardan geçiyor. O nedenle de fasulyenin kilosunun 12 lira, patatesin 5 liraya çıktığı günler yaşıyoruz. Hayatımda beyaz eşya hırsızlığı, altın hırsızlığı duyduk. Ama patates hırsızlığını ilk defa duydum. Artık patates de altından değerli sayılmak suretiyle hırsızlık yapıldığı gazetelere yansıdı. Bu artık ne durumlara geldiğimizin göstergesidir." ifadelerini kullandı.

"KAPI KAPI DOLAŞIP AYAKKABI KUTULARINI ANLATACAĞIZ"

CHP Milletvekili Havutça, Türkiye'nin gündeminde yolsuzluklar, HSYK değişikliği ve yargının katledilmesi olduğunu bildirdi. Konuya ilişkin bazı rakamlar veren Havutça, Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın il başkanlarına kapı kapı dolaşıp bu komployu anlatmalarını istediğini ifade eden Havutça, "Biz kapı kapı dolaşacağız, Türkiye'ye o ayakkabı kutularını anlatacağız.

Bakın TBMM'ye fezleke geldi. 17,5 milyon dolar devletin kasasından gitmiş. Bu 17 Aralık; Sayın Başbakan'ın post-modern darbe diye tanımladığı darbenin adı Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonudur. Bunu hiç kimse öyle darbeyle, post-modern, dost-modern darbe ile hiç kimse bunu karartmaya gücü yetmeyecektir. Artık o mızrağın çuvala sığması mümkün değil." diye konuştu.

Meclis'e gelen fezlekelerde Ekonomi Bakanı'nın getirdiği para 15 milyon doların olduğunu anlatan Namık Havutça, şöyle devam etti: "Bunların savcılık dosyalarında fotoğrafları, telefon kayıtları var. Hiç kimse kalkıp da Ergenekon'u, Balyoz davasını bu ülkenin onurlu subaylarını bunun karşısına koyarak yolsuzlukları perdeleyemez. Buna kimsenin gücü yetmez. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna bulaşmış, gırtlağına kadar yolsuzluğa bulaşmış bu hükümete Türk halkı sandıkta mutlaka hesabını soracaktır."

Devletin kasasından çalınan 17.5 milyon dolarla 1 milyon 750 bin emekçinin işsizlik fonunun karşılanabileceğine dikkat çeken Namık Havutça, şunları söyledi: "21 bin engellinin aylığı ödeniyor. Sayın Genel Başkanımız bir hesap yaptı, bunların şu andaki yolsuzluk operasyonunun tutarını 80 milyar Euro olarak ifade edildi. Bunu Türk parasına çevirdiğinizde 247 milyar lira yapıyor.

Oradan hükümet yetkilisi 'abartılmış bir rakam' dedi. Şimdi biz abarttıysak siz o zaman gerçeği söyleyin, gerçeği nedir? Sayın başbakan halktan aldığı emaneti hırsızların, rüşvetçilerin üzerine gitmesi gerekirken, biz bunu beklerken, bildiğimiz şekilde 'bize darbe yapıldı', 'bu ABD'nin işi', 'Bu İsrail lobisinin işi', 'Bu faizcilerin işi', 'bu CHP'nin işi', 'Gezi Parki eylemlerindekilerinin işi' gibi hakikatten akla hayale gelmeyecek, utanmaz ve rezil bir şekilde Türk halkının zekasıyla alay ediyor adeta.

İnanın kanımız donuyor. Bakın hırsızlarla, yolsuzlukların üzerine gitmesi gereken savcılar, emniyet güçlerine, polislere destek vermesi gereken Başbakan'ın iki gün sonra ilk operasyonu o emniyet müdürlerini, savcıları görevden almak. Onunla da yetinmedi HSYK'nın yapısını, direkt müdahale ederek değiştirmeye çalıştı."


CİHAN