TV’de canlı yayın zor iştir, bıçak sırtıdır !

Her an her şeyin olabileceği endişesi, yayıncıyı gerer.

Germelidir de, yoksa bir anda ‘’tumba’’ olmak ve medya denizinin derinliklerinde yosun tutmaya mahkumiyet kaçınılmazdır.

Soru yönelttiğiniz kişinin yanıt cümlelerine dikkat kesilmek gerekir.

Yanlış anlaşılmaya müsait sözlere anında müdahale sunucunun, muhabirin görevidir.

Kös kös dinlenen sözler, kimi zaman başa bela olur.

NTV’de böyle bir olay yaşandı ve sanırım çok kişi farkına varmadı.

Röportajcı hanım meslektaşımızın da ne olduğunun hala farkına varabildiğini sanmıyorum.

Olay şu: Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Nusaybin ziyareti ve orada söyledikleri konusunda DTP’li Hasip Kaplan’ın ne düşündüğü soruldu.

Kaplan yayına telefonla katıldı ve uzun cümlesi içinde, Başbuğ’un ziyaret ettiği köy evinin sahibin devlet yanlısı olduğunu ve özel seçildiğini belirtti.

‘’Devlet yanlısı olmak’’ !...

Muhabir bu sözleri duymazdan geldi ve müdahale etmedi.

Orada sorulması gereken şudur, ‘’Devletin yanında olmayı eleştirdiğinize göre, siz hangi yandasınız?’’.

Muhabir bu soruyu yöneltseydi Hasip Kaplan ne diyecekti merak ediyorum.

Ama NTV, bu türden sözlere müdahale eden bir kanal değil.

NTV sadece naklediyor, yorum yapmıyor, eleştirmiyor, tartışmıyor.

Bu yüzden de bir siyasetçi çıkıp, devletin yanında yer almayı bir suç, bir günah gibi eleştirebiliyor.

Devletin yanında olmak, her Türk vatandaşının görevidir.

Devletin yanlışlarını eleştirmek hakkımız saklı kalmak üzere hepimiz, bizi bir arada tutan devletimizin yanında olmalıyız.

Bunu eleştirenlerini nerede durduklarını ise biliyoruz.