Dink'in ailesinden beklenen başvuru

Hrant Dink'in ailesinin avukatlarınca, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne sunulan dilekçede, cinayete ilişkin DDK tarafından hazırlanan raporda yapılan değerlendirmelere ve ulaşılan tespitlere dikkat çekilerek, sürdürülen soruşturmanın genişletilmesi talep edildi.

Dinkin ailesinden beklenen başvuru
22 Mart 2012 Perşembe 20:24 tarihinde eklendi, 1.098 kez okundu.
Hrant Dink ailesinin avukatlarınca özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine sunulan dilekçede, DDK tarafından hazırlanan raporda yapılan değerlendirmeler ve ulaşılan tespitlerin, müdahil tarafça cinayet sonrasındaki süreçte defalarca dile getirilen hususları ve ısrarla öne sürülen iddiaları teyit eder mahiyette olduğu kaydedildi.
 
"Bununla birlikte, DDK raporunun, konuyu, titizlikle ve bugüne kadar hazırlanmış diğer raporlara nazaran daha bütünsel bir yaklaşımla ele aldığı ve bu yolla yeni tespitlere ve yeni delillere ulaştığı da aşikardır" denilen dilekçede, bu bağlamda bazı konuların araştırılmasının ve ortaya çıkan yeni delillerin değerlendirilmesinin gerektiği ifade edildi.
 
Raporun en önemli tespitlerinden birinin de Hrant Dink cinayetine ilişkin yapılan araştırma ve inceleme yöntemine ilişkin olduğu belirtilen dilekçede, şöyle denildi: "DDK, cinayette sorumluluğu olan kurum ve kişilerin soruşturulmasında sadece o kurumlardan gelen cevaplarla yetinilerek sonuca gidilmesini hatalı bulmuştur. Örnek vermek gerekirse, Trabzon Jandarma Komutanlığı personelinin işlediği suçlarla ilgili olarak yapılan soruşturmada, sadece bu kurumdan gelen bilgi ve belgelerle yetinilerek, başkaca bir araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesini eksik ve maddi gerçeği ortaya çıkarmaktan uzak bir yaklaşım olarak tespit etmiştir. Bu tespitten yola çıkarak Trabzon Jandarma, Giresun Jandarma ve Jandarma Genel Komutanlığı arşivlerinde araştırma ve inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir."
 
"Somut bir ilerleme kaydedilemedi"
 
"Hrant Dink cinayetinin, içerisinde kamu görevlilerinin de olduğu profesyonel bir örgüt tarafından işlendiğinin bugün artık tartışılamayacak bir gerçeklik olarak ortaya çıktığı" savunulan dilekçede, bu sebeple cinayetin aydınlatılamadığı ve şüphelilerin tespit edilmesinde güçlükler yaşandığı savunuldu.
 
Alışılagelmiş soruşturma metotları ile bu davanın aydınlatılmasının mümkün olamayacağının, cinayetin üzerinden 5 yıl geçmiş olmasına rağmen somut bir ilerleme kaydedilmemesinden anlaşıldığı ifade edilen dilekçede, şu görüşlere yer verildi:
 
"Son dönemlerde ortaya çıkan soruşturma ve davalarda ortaya konan örgüt modeline bakıldığında, yargılama makamlarının geleneksel yaklaşımlarından farklı yeni tipte bir örgüt modeli ile karşı karşıya olduğumuz da açıktır. İşte bu sebeple aşağıda belirttiğimiz hususların etkili ve derinlikli bir biçimde araştırılması, olayda kamu görevlilerinin sorumluluğunun bulunduğu gerçeği de gözetilerek olayın aydınlatılması için kurumların arşivlerine girilerek, tüm delillerin toplanması gerekmektedir. Bu yargı pratiğinin özellikle son dönemde kullanılan örnekleri vardır. 
 
Bülent Arınç'a suikast iddiası örneği
 
Örneğin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasına ilişkin olarak yürütülen soruşturmada, Özel Kuvvetlere Bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı bünyesindeki kozmik odalarda, Ankara Ağır Ceza Hakimi Kadir Kayhan tarafından günlerce süren aramalar yapılmıştır. Yine askeri casusluk ve şantaj soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı'nda da yapılan aramalarda ele geçen belgeler ve ulaşılan delillerle soruşturmaların derinleştirildiği görülmektedir. Bu iki soruşturmada ortaya konulan yargılama pratiği ve işletilen usul göstermektedir ki, delil bulunması yönündeki güçlüklerin yaşandığı soruşturmalarda sadece ilgili birimlerden gelen yazı ve cevaplarla yetinilmesi maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi açısından mümkün değildir."
 
Dilekçede, araştırılması istenen konular 18 madde halinde sıralanarak, "Sayın savcılığınızca resen gözetilecek nedenlerle belirtilen hususlarda ayrıntılı teknik bir çalışmanın yapılarak, Hrant Dink cinayetinde şüpheli hususların aydınlatılmasına, bu inceleme ve araştırma neticesinde ortaya çıkacak failler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak ve sanıklarla irtibatları kurularak haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz" denildi.