Direnmesi rapor edilmiş

İzmir Karabağlar Polis Merkezi’ndeki dayak ve işkence olayında skandal büyüyor.

Direnmesi rapor edilmiş
30 Mayıs 2012 Çarşamba 10:02 tarihinde eklendi.

 

Emniyet Bilgi İşlem’de görev yapan 3 polis bilirkişi hakkında, işkence sanığı meslektaşlarını korur tarzda CD çözümü yaptıkları için dava açıldı.
 
İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde polislerin Fevziye Cengiz isimli kadını feci şekilde dövdüklerini ortaya koyan kamera görüntülerine ilişkin bilirkişi raporunda dayağı gizleyen ve sadece mağdur kadının fiillerine yer veren bir komiser yardımcısı ile iki polis hakkında “delilleri gizledikleri” gerekçesiyle dava açıldı. Vahim dayak olayı kamera görüntüleri ile ortaya çıkan polislerin yargılandığı “basit yaralama” davasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın “işkence” kapsamında Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinin ardından çarpıcı bir gelişme daha yaşandı.
 
Cengiz’in polisler hakkındaki şikayetinden sonra dosya içindeki CD görüntülerinin çözümü için Emniyet Bilgi İşlem Müdürlüğü’nde görevli polisleri bilirkişi olarak görevlendiren Savcı Alaattin Dokur, gelen rapor doğrultusunda polisler hakkında sadece “basit yaralama” suçundan 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Fevziye Cengiz hakkında ise yine basit yaralama ve hakaret suçlarından 6.5 yıla kadar hapis istenmişti.
 
Polisin yırtılan gömleği
 
Savcılığın işkence suçundan değil de basit yaralama suçundan dava açmasına ise dosyaya konulan İzmir Emniyeti Bilgi İşlem Müdürlüğü polislerinin hazırladığı bilirkişi raporu etkili olmuştu. Bilirkişi raporunda dayaktan hiç bahsedilmeyerek polislerin sürekli “hararetli” konuşan ve bir türlü sakinleşmeyen kadını etkisiz hale getirmek için fiziki müdahalede bulundukları, Cengiz’in bu fiziki müdaheleye karşılık verdiği için “arbede” çıktığı savunuldu. Üç polis tarafından görüntüler ‘izlenerek’ hazırlandığı belirtilen raporda, mağdur kadının dakikalarca tekme, tokat dövülmesinden, saçlarının çekilmesinden ve elleri kelepçeli olduğu halde üzerinde oturulup dayağa devam edilmesinden hiç bahsedilmezken, “fiziki müdahale” sırasında bir polisin gömleğinin yırtıldığının özellikle vurgulanması da dikkat çekti. Görüntülerde içerde dayak devam ederken bir resmi polis memurunun perdeyi çekerek dayağı gizlemeye çalıştığı da yer almadı.
 
“Delilleri gizleme”
 
Kamera görüntülerinin ve Emniyet bilirkişi raporlarında işkencenin gizlendiği VATAN tarafından ortaya çıkarılmasının ardından savcı Dokur, CD’yi izleyerek rapor hazırlayan 3 polis hakkında soruşturma açtı. Soruşturma sonunda hazırlanan iddinamede, savcılığın talimatına aykırı olarak bilirkişi raporunda sadece mağdurun “direnme ve hakaret” suçunu değerlendiriyormuş gibi rapor hazırladıkları belirtildi. İddianamede bilirkişi polislerin, dayak olayının sanığı olan polis memurlarını korur şekilde rapor tanzim ettikleri vurgulandı. Bu durumun TCK’da (Türk Ceza Kanunu) düzenlenen “suç delillerini kamu görevlisi olarak görevleriyle bağlantılı olacak şekilde gizlemek” suçunu oluşturduğu belirtildi.
 
İddianamede bilirkişi raporunda imzası olan komiser yardımcısı Mustafa Dinçer ile polis memurları Murat Kavlak ve Ümit Sadioğlu’nun Türk Ceza Kanunu’nun “delilleri gizlemek” suçunu düzenleyen 281. maddesi uyarınca 9 aydan 7.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
 
İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederek 25 Haziran gününde duruşma yapılmasına karar verdi.

Vatan Gazetesi