"Diyarbakır'daki mesele aydınlatılmalı"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tarihi İçkale'de restorasyon sırasında insan kafatası ve kemiklerinin bulunması ile ilgili olarak konuştu.

Diyarbakırdaki mesele aydınlatılmalı
27 Ocak 2012 Cuma 19:41 tarihinde eklendi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tarihi İçkale'de restorasyon sırasında insan kafatası ve kemiklerinin bulunması ile ilgili olarak, "Biz de sizler kadar bu meselenin biran önce aydınlanmasını, kafatasları ve kemiklerin kimlere ve hangi döneme ait olduklarını ne şekilde öldüklerini ya da öldürüldüklerini öğrenmek istiyoruz" dedi. 
    
TRT Diyarbakır stüdyolarının açılışının ardından "İl İl Türkülerimiz Diyarbakır" albümünün tanıtım konseri için Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezine gelen Bülent Arınç, burada gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. 
    
Bir gazetecinin 42 yıl önce geldiği Diyarbakır'ın siyasete başladığı nokta olup olmadığı yönündeki sorusunu, Bülent Arınç şöyle yanıtladı: 
    
"Bir bakıma öyle. Böyle bir açılışta hissiyatıma mağlup oldum, bunları konuştum ama benim için çok önemliydi. Çünkü gençlik kollarında genç bir arkadaş 20 yaşlarında veya 21'e yakın. Diyarbakır'da partisinin açılışını yapacak, onun sabahında gelip Hz. Süleyman Camisinde gelip topluca namaz kılıp, dua edecekler. Oradan yola çıkıp 42 yıl sonra Başbakan Yardımcısı olarak Meclis Başkanlığı yapmış bir insan olarak, çok şükür aynı yerde o caminin restorasyonunun açılışında bulunacak. Benim için çok güzel, inanıyorum ki bu cami sahabelerin bulunduğu güzel mekanların camisidir, orada dualar kabul olur, yeter ki samimiyetle yapılmış olsun." 
     
-"Bir kabristan ve cenaze düzeninde bir gömülme olmadığı anlaşılıyor" 

Tarihi İçkale'de restorasyon sırasında insan kafatası ve kemiklerinin bulunması ile ilgili bir soru üzerine Bülent Arınç, bu konunun çok acı bir konu olduğunu söyledi. 
    
Bülent Arınç, bu bölgenin Hz. Süleyman Camisine çok yakın bir yer olduğunu, kazı yapılan yeri savcılık izin verirse görmek istediğini anacak, havanın müsait olmadığını, fotoğraflarını görüp, bilgiler aldığını belirtti. 
    
Burada topluca bir şekilde gömülmüş insanların kafatasları ve kemiklerinin bulunduğunu hatırlatan Bülent Arınç, şöyle konuştu: 
    
"Bir kabristan ve cenaze düzeninde bir gömülme olmadığı anlaşılıyor. Bir elbise kalıntısı veya bir insanın giysisinden arta kalan herhangi bir şey olmadığı anlaşılıyor. Bu çok üzücü bir olay. Türkiye'nin bazı yerlerinde buna benzer insan cesetlerine ait kalıntılar bulundu. Artık tıp çok ilerledi, şu anda bilebildiğim kadarıyla Adli Tıp incelemesinde. Bu cesetlerin hangi zamana ait oldukları, ne şekilde öldükleri ya da öldürüldükleri belki de kimliklerinin, üzerinde ciddi bir inceleme mümkün olabilirse cesetlerin kimliklerinin DNA veya başka bir yolla bulunabileceğini düşünüyoruz. 
    
Ben AK Parti Hükümeti olarak bizim dönemimizde bütün faili meçhullerin aydınlatıldığı, aydınlatılmaya çalışıldığını, failinden hesap sorulduğunu, sorulmakta olduğunu biliyorum. Bizim hayatta bir tek gayemiz var; Türkiye'de artık insan hakları ihlalleri, işkence, fena muamele olmasın, bir devrin yüz karası olaylar bir daha tekerrür etmesin. Bunun için emin olun ki elimizdeki bütün imkanları hükümetimiz olarak kullanıyoruz. Bu olayların da inşallah en iyi şekilde aydınlatılacağını bekliyoruz." 
     
-Anadilde eğitim 
     
"Anadilde eğitimle ilgili hükümetin bir projesi var mı?" sorusu üzerine Bülent Arınç, "Hayır, anadilde eğitimle ilgili bir projemiz yok. Anadilde eğitim bütün bu söylediklerimin tamamı değildir. Ben toplantılarda bu memleketin bir gerçeği olarak bütün Kürt kardeşlerimizin varlığının, onların bu topraklar üzerinde yüzlerce yıldır yaşadığını, onları ve onların dillerini inkar etmenin mümkün olmadığını, doğru olmadığını söylüyorum" dedi. 
    
Bülent Arınç, bir kimlik varsa herkesin bunu rahatlıkla ifade edebilmesi, bu kimliği meydana getiren bütün kültürel hakların anayasa ve insan hakları çerçevesi içerisinde tanınması ve bunların o kişiler tarafından kullanılması gerektiğini vurgulayarak, anadilin geliştirilmesi, öğrenilmesi, radyo ve televizyon yayıncılığı ile büyük kitlelere ulaştırılmasını arzu ettiklerini söyledi. 
    
Anadilde eğitimin tartışmalı bir konu olduğunu ifade eden Bülent Arınç, şöyle konuştu: 
    
"Anadilde öğretim, seçmeli ders, bütün bunlar konuşulabilir. Ancak belli imkansızlıklar sebebiyle eğitim konusunun şimdilik mümkün olamayacağını düşünüyoruz. Sizler de şunu çok iyi biliyorsunuz; yani benim meclisteki konuşmamı getirip, anadilde eğitime uyarlamak herhalde doğru bir şey değil. 
    
Biz olabilecek, olması mümkün olabilecek ülkemizin birliği, bütünlüğü, halklarımızın ve kardeşlerimizin birbirleriyle kucaklaşması bakımımdan ne gerekiyorsa anayasal çerçevede ve yeni anayasada getirilecek bir takım tanımlamalarla vereceğimizi ifade ediyoruz. Ama bunun yanına bir şey daha ilave ediyorum, Kürt kardeşlerimizi, Kürt halkını varlık olarak bütün imkanlarıyla ve kimlikleriyle tanımak başkadır, teröre karşı olmak apayrı bir şeydir. Kürt kardeşlerimizi ne kadar çok seviyorsak terörle de o kadar şiddetle mücadele edeceğiz." 
    
Bülent Arınç, bu ülkede insanların haklarına uzatılan bütün ihlallere karşı cesur bir şekilde mücadele yürüteceklerini, bu mücadelenin sadece silahla olacak bir şey olmadığını, ekonomik, toplumsal, siyasi, kültürel haklar bakımından da terörü meydana getiren ve azdıran sebeplerle de mücadele edeceklerini vurguladı. 
    
Sözlerinin bu çerçevede anlaşılmasını dileyen Bülent Arınç, "Anadilde eğitim hakkı, anayasal çerçeve içerisinde konulabilirse, konulabilir. Konulamazsa da onun dışındaki bütün işler konusunda biz elbette görevimizi en iyi şekilde yapacağız" diye konuştu. 
     
-Baydemir ile görüşmesi 
     
Bir gazetecinin "Bütün internet sitelerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile yan yana olmanız yer aldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz-" sorusuna Bülent Arınç, "Kıskananlar mı söylüyor bunu" diyerek, bir büyükşehir belediye başkanının, bir başbakan yardımcısını karşılamaya gelmesinin olağanüstü bir durum olmadığını söyledi.