Doğum kontrol hapı hayatını kararttı

İzmir'de yaşayan 22 yaşındaki Pelin Atmaca'nın hayatı, kullandığı doğum kontrol hapı yüzünden bir yıl önce alt üst oldu

14 Kasım 2011 Pazartesi 08:55 tarihinde eklendi.

 

 
Trakya Üniversitesi Radyo- TV ve Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan genç kız, 7 yıl önce yüzündeki yoğun akneler ve yağ bezeleri yüzünden dermatoloğa gitti. Yapılan incelemede genç kızın yumurtalığında kist bulunduğu ortaya çıktı.
 
Doktor, kist tedavisi için doğum kontrol hapı kullanmasını tavsiye etti. Geçtiğimiz Aralık ayında sol bacağındaki toplardamarı tıkanan Atmaca, anjiyo oldu. Bu arada genç kızın akciğerinde pıhtı oluştuğu belirlendi. Fenalaşan Atmaca, İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. 16 gün yoğun bakımda kalıp ölüm riski atlatan genç kız, bir ay süren yoğun tedavi döneminin ardından hastaneden taburcu oldu.
 
"YARIM BİR GENÇ KIZ HALİNE GELDİM"
Şimdi hukuk savaşı başlatmaya hazırlanan Atmaca, "Yüzümde sivilceler oluşuyordu. Bu arada yumurtalığımda kist tespit edildi. Doktor bana bu hapı önerdi. Hapı kullanmaya başladıktan bir süre sonra kalbim sıkışmaya başladı. Nedenini doktora sorduğumda, 'Bir şey yok' diyerek geçiştiriyordu. Oysa iki ayda bir tahlil yapması gerekiyormuş. Sonra sol bacağım ağrımaya başladı ve en sonunda hastanelik oldum. Burada doktorun hatası olduğu yüzde yüz ortada. Bana 'Hiç tahlil yapılmadı mı?' diye soruyorlar. Bir canın hiç kıymeti yok mu? Hem hapı öneren Dr. A.E., hem olaya ilgisiz kalan özel tıp merkezi, hem de ilaç firmasına dava açacağım" dedi.
 
"SAĞ BACAĞIMDA DA PIHTILAŞMA RİSKİ VAR"
Sol bacağındaki toplardamarda pıhtılaşma oluştuğu için ölümden dönen genç kız, "Doktorların çabasıyla tıkanıklık giderildi. Ancak hala riski atlatamadım. Şu an sağ bacağımda da aynı şekilde tıkanma riski var ve doktorlar sağ bacağım için ameliyat olabileceğimi söylüyor. Kan değerlerimin yüksekliği problem yaratıyor. Kanın pıhtılaşma değerinin 500'ün üzerine çıkmaması gerekiyor. Benim değerlerim ise 475 seviyelerinde. Bir yıldır ilaç tedavisi sürüyor. Yarım bir genç kız haline geldim" diye konuştu.
 
"İŞ HAYATIM BİTTİ"
Özel bir televizyon kanalında yönetmen yardımcılığı yaptıktan sonra bir başka kanalda muhabir olarak çalışmaya başladığını ve rahatsızlandıktan sonra işini kaybettiğini belirten Atmaca, "Bu olaydan sonra psikolojim bozuldu. Zaman zaman ağlama nöbetleri yaşıyorum. Sağlığımı da, moralimi de, işimi de kaybettim. Şu an sürekli evdeyim. İş hayatım bitti. Üstelik şu an evlensem, hamile kalmam bile çok riskli" şeklinde açıklama yaptı.
 
"KIZIM HAYATININ BAHARINDA ÖLÜMDEN DÖNDÜ"
Restoran işletmecisi olan anne Güzin Kaya (42) ise, şöyle konuştu:
"Kızımın kan değerlerini ilaçlarla dizginleyebildiler. Şu anda riskli bir durum yok. Çok şükür yürüyebiliyor. Başımıza gelen olayın ardından İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulunmuştum. Ancak 'Olayda doktorun kusuru yoktur' şeklinde rapor verdiler. Bu durumu anlayabilmiş değilim, çünkü benim kızım hayatının baharında ölümden döndü. Kızım ayağı ağrımaya başladığında doktor 'ilaca devam et, Bir şey yok' demese, tahlil yapmayı önerse alnından öperdim onu. Kızımın ayağa kalkamadığı gün şoka girdim. Kızım ölümcül bir riskle karşı karşıya kaldı, ilerde bir sorun yaşayıp yaşamayacağının da hiçbir garantisi yok. Nasıl 'Doktorun hatası yoktur' derler? Olayı Sağlık Bakanlığı'na da bildirdik. Hukuki açıdan gereken neyse yapacağız."

Habertürk