Dünyanın ilk klon inekleri anne oldu

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde Anadolu yerli sığır ırklarının geliştirilmesi projesi kapsamında klonlanan ‘Kiraz’ ve ‘Nilüfer’ gelişimlerini tamamlayarak anne oldu.

Dünyanın ilk klon inekleri anne oldu
22 Ocak 2013 Salı 13:59 tarihinde eklendi, 1.338 kez okundu.

 

Nilüfer’in yavrusuna Kardelen, Kiraz’ınkine de Karakız adı verildi. Kardelen ve Karakız, Türkiye’de klon inekten doğan ilk buzağılar oldu. 
 
TÜBİTAK-MAM, Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü ve başarı ile tamamlanan ‘Anadolu Yerli Sığır Irklarının Klonlanması’ projesi kapsamında 9 Mart 2010’da Nilüfer, 12 Mart 2010 tarihinde ise Kiraz dünyaya gelmişti. Geçen iki yılın ardından her iki inek ilk yavrularını dünyaya getirdi.
 
Nilüfer ve Kiraz isimli kopya buzağıların oluşum sürecinde, TÜBİTAK, MAM, Gen Mühendisliği ve Araştırma Enstitüsü Transgen ile Deney Hayvanları Laboratuarı’nda Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Sezen Arat ve ekibince kulak dokusundan üretilen klon embriyolar, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Hakan Sağırkaya’nın koordinatörlüğünde Dölerme ve Suni Tohumlama ile Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından taşıyıcı annelere transfer edildi.
 
Klon buzağılar, taşıyıcı annelerinin gebeliklerinin sonunda Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Yavuz Nak başkanlığındaki ekip tarafından normal yolla sorunsuz olarak dünyaya getirildi. Muayenelerde buzağıların sağlık durumlarının normal olduğu belirlendi
 
 
Normal inek ve buzağılardan farkı olmayan klon anne ve yavruları birlikte olmanın tadını çıkarıyor. Fırsat buldukça annesini emen Kardelen ile Karakız, etraftakilere aldırmadan yaşamlarına devam ediyor.
 
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Kennerman, ‘Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması’ projesinin 2005 yılında başladığını belirtti. Proje ile iki klon buzağının iki yıl önce dünyaya geldiğini anlatan Prof. Dr. Engin Kennerman, “Şu an doğanlar ise o klon ineklerin buzağıları. Gayet sağlıklı ve güzel buzağılar.” dedi. İki buzağıdan birinin saf klon, birinin de Türk boz ırkı olduğunu anlatan Kennerman, “Bizim eski bir ırkımız boz ırk. Çok dirençli bir ırk. Bu boz ırk Holstein ırkı boğayla çiftleştirildi. Bundan doğacak buzağıların da daha dirençli olacağını bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Kennerman, ayrıca daha önce Karacabey Esmeri sığırlarının oluşturulmasında da Boz sığırların kullanıldığını hatırlattı.
 
UÜ Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Hakan Sağırkaya da, çalışma ile klon ineklerin üreme potansiyellerini gördüklerini aktardı. Sağırkaya, doğan klonların ülke açısından sığırlarda ilk olduğunu belirterek, “Burada doğan Nilüfer ve Kiraz 5. Klonlar. Ancak Türkiye’de doğumlarını yaparak ilk oldular.” ifadesini kullandı.
 
TÜRKHAYGEN-I projesi kapsamında kurulan bankanın materyallerinin kullanıldığını dile getiren Sağırkaya, şunları kaydetti: “Bu proje ile bu bankanın güvenilirliğini de test etmiş olduk. Biz bankada muhafaza edilen yöntemlerle genetik kopyalama yöntemi ile bu hayvanları kopyaladık. Bu buzağılardan biri bankada saklanan spermaların sahibi bir boğa. Oradan aldığımız sperma ile tohumlayarak hayvanı gebe bıraktık. Bununla Türkiye’de boz ırk kalmasa bile bu klonlama teknolojisi ile bu boz ırkı hayvanların üretip çoğaltabileceğimizi gösterdik.”
 
Projenin 8 yıllık bir süreci olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sağırkaya, klon ineklerin sağlıklı bir şekilde anne olmalarının kendilerini sevindirdiğini sözlerine ekledi.
 
“BU PROJE İLE KLON ANNELERİN DE ÜREME YETİSİ OLDUĞUNU GÖSTERDİK”
 
UÜ Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Yavuz Nak ise uygulama ile klon annelerinin de normal üreme güçlerinin olduğunu gösterdiklerini anlattı. Yavrulardan birine koyu renkli olduğu için ‘Karakız’ ismini verdiklerini anlatan Yavuz Nak, “Açık renkli olana da ‘Kardelen’ ismini verdik. Çünkü o gün kar yağıyordu. Şimdi asıl süreç ise bu annelerin sütleri veya etleri insan gıdası olarak kullanımına bakılacak.” dedi. 
 
Proje kapsamında klon annelerin vücuttan alınan bir hücrenin yumurta hücresine nakledilmesi ile elde edildiğini anlatan Doç. Dr. Nak, “Yavrular, normal dölleme ile elde edildi. Bu klon inekleri gözlemledik ve hiçbir anormallik gözlenmedi. Her şey normal görünüyor.” şeklide konuştu. 
 
Doç. Dr. Yavuz Nak, dünya’da boz ırkın ilk kez klonlanmasını gerçekleştirdiklerine dikkat çekti.

CİHAN